EkonomiGüncelInstagramKıbrısManşetSağlıkYaşam

Tıp-İş Başkanı Gürkut: Aciller alarm veriyor!!




Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ), “yaşama tutunma savaşında saniyelerin bile önemli olduğu” acil servislerdeki eksikliklerin hükümetin taahhüt ettiği bir aylık sürede giderilmediği gerekçesiyle kamu hastanelerinin acil servislerine ziyaret başlattı

“Sağlıktan tasarruf insan hayatından tasarruftur”

TIP-İŞ, bu sabah Mağusa Devlet Hastanesi acil servisi önünde basın açıklaması yaparak acil servislerin önemine ve eksikliklere dikkat çekti. Tabipler Birliği ile KTÖS basın açıklamasına katılarak TIP-İŞ’e destek belirtti.

Hastane önünde “Sağlıktan tasarruf insan hayatından tasarruftur” yazılı döviz açıldı.

TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut, pazartesi Cengiz Topal Hastanesi, çarşamba günü Girne Akçiçek Hastanesi ve cuma günü de Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi acil servislerini ziyaret ederek buralardaki eksikliklere dikkat çekeceklerini, giderilmemesi noktasında ise grev ve her türlü eylem hakkını saklı tuttuklarını kaydetti.

Gürkut: Aciller alarm veriyor

TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut ülkedeki kamu hastanelerinin acil servislerinin alarm verdiğini belirterek, “kontrolsüz şekilde artan nüfusun yanı sıra, giderek derinleşen yoksulluğun da etkisiyle kamu hastanelerine olan talebin günbegün arttığını” ifade etti.

Mağusa Devlet Hastanesi’nin aldığı başvuru sayısı ve hitap ettiği bölge ile nüfus göz önünde bulundurulduğunda, 3. basamak sağlık hizmeti vermesi gerektiğini vurgulayan Gürkut, “ Ancak bunun için eksik bölüm ve hizmetlerinin yanı sıra, daimi uzman hekim ve personel kadrolarının da artırılıp tamamlanması gerekmektedir.” dedi.

Gürkut, “Acil servisler, yaşama tutunma savaşında saniyelerin bile önemli olduğu kritik alanlardır. En küçük eksiklik veya aksaklığın bedeli yaşam kaybıyla ödenebilir. Bu nedenle acil tıp hizmetleri, tam donanımlı, uzman kadroların bulunduğu, ihtiyaç durumunda hastayı ilgili branş uzmanı hekimlerle konsülte edebileceğiniz yani birlikte değerlendirebileceğiniz diğer uzman kadroların da bulunduğu tam teşekküllü hastanelerdeki acil servislerde verilmelidir.” diye devam etti.

“Ayda 7-8 bin hasta”

Mağusa Devlet Hastanesi acil servisine her gün 250 civarı, ayda ortalama 7-8 bin hastanın başvurduğunu söyleyen Gürkut, şöyle devam etti

“Yani günün 24 saati, her 5-6 dakikada bir kalp krizi geçirmekte olan, trafik kazası sonucu yaralanmış olan, kanamalı veya şuuru kapalı acil bir hasta bu kapıdan içeri girmektedir. Tüm bu hastaları 24 saat boyunca aralıksız olarak karşılayacak, anamnez alıp muayene edecek, laboratuvar ve röntgen tetkiklerini planlayıp isteyecek, sonuçlarını değerlendirip teşhis koyacak, tedaviye başlayacak, iletişim kurup bilgi verecek, gerekirse ambulansa binip birlikte giderek ileri merkeze sevk edecek, acil serviste görevli sadece 4 hekim mevcuttur.

4 hekim, sağlık ocaklarında ve merkezlerinde görev yapan 2 meslektaşları ve diyaliz ünitesinde görev yapan 1 meslektaşlarının da desteğiyle olağanüstü bir çaba ve iş yüküyle hastalarımıza derman olmaya, yaşam vermeye çalışmaktadır. Aralıksız her gün 24 saat hizmet verilen acil serviste vardiyalı görev alan hekimlerimiz tüm bu işleri ya tek başlarına ya da en fazla 2 kişilik ekipler olarak yerine getirmektedir“

“En küçük aksaklıkta geri döndürülemez kalıcı hasarlar gerçekleşebilir”

Acil servislerin, başka servislerde görev yapan hekimlerin zorunlu acil nöbetleri ile döndürülmesi yerine, kendi kadrolarıyla ve ekip olarak hizmet verebilmesinin önemine değinen Gürkut, “Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak, uzun süredir, hastalarımızın daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi için hastanelerimizdeki ve sağlık sistemimizdeki eksiklik ve aksaklıklara dikkat çekmeye, çözüm önerileri üretmeye çalışıyoruz.

Ancak hepimiz biliyoruz ki acil servislerde hizmet ertelenemez, ötelenemez. En küçük aksaklıkta geri döndürülemez kalıcı hasarlar gerçekleşebilir” uyarısında bulundu.

Acil servisleri, kısıtlı teşhis ve tedavi olanaklarıyla ve eksik hekim-personel ile çalıştırmanın sadece hastaları riske açık hale getirmekle kalmayacağını, aynı zamanda hekimleri de mesleki risklere açık hale getireceğini vurgulayan Gürkut, ”Acil servislerdeki eksik hekim ve sağlık çalışanı kadrolarının tamamlanması, olanakların geliştirilmesi için Sağlık Bakanlığı’na 1 ay önce yaptığımız çağrı sonrası, Sağlık Bakanımız sendikamıza hekim sayısının artırılması için harekete geçeceklerine, eksik personelin tamamlanacağına, acillerdeki olanakların geliştirileceğine dair sözler vermiştir. Sağlık Bakanlığı’nın acil servis kadrolarının doldurulması amacıyla münhal ilan edilmesi için aldığı yetkiye rağmen, henüz münhal ilanı yapılmamıştır.” dedi.

Aradan geçen 1 ayın sonunda ülkedeki hiçbir acilde hekim sayısında henüz bir artış olmadığını belirten Gürkut, personel eksikliklerinin devam ettiğini, Bakanlığın verdiği sözler hayata geçmediği sürece kendileri için vaatten ibaret olduğunu ifade etti.

Gürkut, “Sendika yönetimimiz yaptığı değerlendirmede, acil servislerdeki söz konusu eksikliklerin giderilmesinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bakanlığın verdiği sözleri bir iyi niyet olarak değerlendirmekle birlikte, hayata geçirilmedikleri sürece hastalarımız da hekimlerimiz de risk alanında kalmaya devam edecektir. Ne hastalarımız ne de sağlık çalışanları bunu hak etmektedir. Bu nedenle bakanlığı ve hükümeti acil servislere ilgi göstermeye ve sorunlara eğilmeye bir kez daha davet ederiz.” ifadelerini kullandı

Mert: Meslektaşlarımızın yanındayız

TIP-İŞ’e destek veren Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Mert de, TIP-İŞ’in acil servislerle ilgili çağrısına duyarsız kalan yetkililerin dikkatlerini çekmek için eylem yapıldığına dikkat çekerek, tüm hekimlerin meslek örgütü olarak meslektaşlarının yanında olduklarını ifade etti.

Mert, konunun bir halk sağlığı sorunu olduğuna işaret ederek, hükümeti ve Sağlık Bakanlığı’nı bu duyarsızlıktan vazgeçirmek için örgütlenmeleri gerektiğini söyledi.

Maviş: Eğitim ve sağlığın kaderi olumsuzlukta kesişti

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de konuşmasında, TIP-İŞ’e kamusal hizmet noktasında duyarlılığı için teşekkür etti.

Maviş, eğitim ve sağlığın kaderinin olumsuzluklar anlamında kesiştiğini savunarak, sosyal devletin görevlerinden birinin de eğitim ve sağlıkta nitelik ve ücretsiz erişim olduğunu, nüfus ve vatandaşlık politikası olmaması nedeniyle okullarda ve hastanelerde ciddi yığılmalar olduğunu ve iş yükünün arttığını ifade etti.

Maviş, okullardaki öğrencilerin sadece yüzde 57’sinin Türk olduğunu bütçenin de bu yüzde 57’ye göre yapıldığını, dolayısıyla öğretmen ve doktorun kapasitenin üzerinde eğitim ve hizmet vermekle cezalandırıldığını ifade etti.

Maviş, verdikleri mücadelede toplumu da yanlarında görmek istediklerini sözlerine ekledi.









Başa dön tuşu