Eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasını kabul edilemez buldu. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada “Saray ve kullanışlı aparatlarından kurtuluşumuzun tek yolu sine-i millettir” ifadelerini kullandı
Kılıçdaroğlu: Yargı ve yürütme tek adamın emrine girdi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer dün sabah ‘terör‘ soruşturmasında gözaltına alınmış, evi, aracı ve belediye binasındaki odasında arama yapılmıştı.
İstanbul başsavcılığı Özer’in ‘PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından demokratik özerklik projesinde görevlendirildiğini ve bununla ilgili dökümanların Kandil’e de ulaştırıldığını’ öne sürmüştü.
Savcılığa göre Özer’in 10 yıllık süreçte ‘terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle adli işlem kaydı bulunan 694 kişi ve KCK yöneticilerinden Remzi Kartal’la 14 iletişim kaydı‘ var.
Özer savcılıktaki ifadesinin ardından ‘PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanmış, yerine de
İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum atanmıştı.
Kayyım atamasına dair X’ten bir paylaşım yapan Kılıçdaroğlu ‘normalleşme’ sürecine dikkat çekti ve “O nedenle buradan tekrar ediyorum müzakere yok, mücadele var” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şöyle:
“Liyakat gerektiren bütün makamlar, hukuksuz talimatlara itaat eden beceriksizlerle dolduruldu”
* Yargı ve yürütme tek adamın emrine girdi. Yasama organımız işlevsiz hale getirildi. Liyakat gerektiren bütün makamlar, hukuksuz talimatlara itaat eden beceriksizlerle dolduruldu. Denetleme mekanizmaları yok edildi. Şeffaflık ve hesap sorulabilirlik ortadan kaldırıldı. Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar, öğrenciler, sanatçılar, karşı duran herkes davalarla ve hapis cezalarıyla sindirilmeye çalışıldı. Yaratılan korku ikliminde toplum edilgenleştirildi. Ahlaksızlık ve yolsuzluk olağanlaştı ve kurumsallaştı.
‘Ahlaksız bir yapı’
* Dillerinden düşürmedikleri ‘dış güçler’ metaforuyla kendilerine bağlı kalacak bir kitle ve tek adam rejimini tesis ettiler. Talimatlarına harfiyen uyacak ve her türlü hukuksuzluğu gerçekleştirecek sözde savcıları etkin yerlere atayıp onlar eliyle millet iradesini yok sayacak işlemler yaptırdılar. Böylesi ahlaksız bir yapıyla karşı karşıyayız.
‘Karşımızda bir kişi yok’
* Karşımızda bir kişi yok; emperyal güçler tarafından teslim alınmış ve bütün gücü elinde bulunduran, onların emriyle hareket eden bir yapı var. O nedenle buradan tekrar ediyorum: Müzakere yok, mücadele var… Saray ve kullanışlı aparatlarından kurtuluşumuzun tek yolu: Sine-i Millettir.
* Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yapılan hiçbir hukuksuzluğu ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz.