InstagramKöşe Yazarlarımız

Başarısızlık Öyküsü




Birden fazla tarafın yer aldığı her sürecin bir başarı, bir de başarısızlık hikayesi olur…

Meclis Başkanlığı sürecinde hükümet, muhalif vekiller, çıkarcılar ve muhalefet olmak üzere 4 taraf bulunuyordu…

Süreç ilerlerken veya sonuçlandığında doğal olarak bu kesimlerden en az birisinin mutlak bir başarı hikayesi, yine en az birisinin de mutlak bir başarısızlık hikayesi olması gerekirdi!

Fakat bu süreçten tek bir sonuç çıktı, o da “Başarsızlık hikayesi”…

Çünkü siyasetimizin en ufak bir sorunu dahi çözebilecek yetisi kalmadı…

Küçük hesaplar yüzünden hayati değerlerimizi hiçleştiriyoruz…

-İrademizi…
-Demokrasimizi…
-Özgürlüklerimizi…
-Kültürümüzü…
-Kurum kuruluşlarımızı…

Her şeyimizi teslim ettiler…

Resmen vücutlarının her noktası ile ısrarla “Gelin bize müdahale edin” diye Ankara’ya çağrı yapıyorlar…

Ve gerçekleşen her müdehaleyle daha çok dizlerimizin üzerinde yaşamak zorunda bırakılıyoruz…

Ziya Öztürkler’in kendi iradesiyle istifa ettiğine bir kişi inanıyorsa ben bu kalemi hemen kırarım!..

Bu istifa, Ankara’nın çektiği ayar sonrası UBP ile CTP’nin anlaşması üzerine yaşanmıştır…

Aksine iddia eden herkes yalan söylüyordur…
Ki bu yalana inan da kalmadı zaten…

Ne kadar acı değil mi?

Bir meclis başkanını dahi seçemeyen hükümet ile bu süreçten yara alan siyasi partilerin imdadına Ankara yetişiyor…

Bunu yaşayan ve yaşatan bir siyasi yapının kalkıp bu vakitten sonra seçeceği meclis başkanının toplum nazarında hükmü kalır mı?

Veya bu siyasi partilerin ülkeyi yönetecek iradeye sahip oldukları iddia edilebilir mi?

Şimdi biz kime kızalım?

Gelin bize müdehale edin” diye çığlık atanlara mı yoksa bu çağrılara kayıtsız kalmayanlara mı?

Gerçek şu ki, sadece bu süreç değil KKTC’nin kendisi tam bir başarısızlık öyküsüdür…









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu