Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Askeri Suçlar Yasası‘nda yer alan ve 10 yıl hapislik öngören bir maddeyle yarın yargılanmaya başlayacak olan gazeteci Ali Kişmir‘in davasına işaret etti, bunun Kişmir nezdinde tüm basına ve yurttaşlara bir tehdit olduğunu vurguladı
Erhürman: Verdiğimiz değişiklik önerisinin ivediliğinin onaylanmasının üzerinden 1 yıl geçti
Meclis Genel Kurulu‘nda devam eden bütçe görüşmeleri sırasında kürsüye çıkarak konuşma yapan Erhürman, davası yarın başlayacak olan Ali Kişmir’in 10 yıl hapis öngören bir yasa maddesiyle yargılanması konusuna da değindi.
Erhürman, Kişmir’in yagılanmasına da neden olan “basın ve ifade özgürlüğünü” kısıtlayıcı Ceza Yasası ve Askeri Suçlar Yasası‘ndaki ilgili maddelerde değişiklik yapılması için 29 Ağustos 2023’de Meclis’e öneri sunduklarını, 3 Ekim 2023’de de bu değişikliğin görüşülmesi için ivediliğinin onaylandığını hatırlattı.
Erhürman, “Bizim verdiğimiz yasa önerisinin ivediliğinin onaylanmasının üzerinden bir sene geçti. İvedilik nedir? Bir an önce görüşülmesi demek. Ama hala görüşülmedi. Amaç neydi? Bu memlekette düşünceyi açıklama özgürlüğü bu halkın karakterinin parçasıdır. Bunu yukardan yukardan bozmaya çalışmayın” dedi.
“Bak böyle konuşursan, aylarca sürecek dava süreçlerine seni tabi tutarım ha”
Erhürman şöyle devam etti;
“Bu dava özü itibariyle iddia edilen unsurları taşımıyor ama yargıdadır diye bu kürsüden bu dava hakkında konuşmadım.
Ama şu bir meseledir; Özü itibariyle sonuç alınmayacak da olsa, basının ve insanların ve yurttaşların üzerinde; ‘Bak böyle konuşursan, aylarca sürecek dava süreçlerine seni tabi tutarım ha’ tehdidini ortadan kaldıracak yasal düzenlemedir. Amaç Kişmir’in beraat etmesi değildir.
“Ağzınızı açarsanız, sizi bir sene iki sene limboda sallandırırız”
İvediliği alınmış bir yasa önerisi olmasına rağmen, görüşülmeyerek bütün basına ‘Ağzınızı açarsanız, sizi bir sene iki sene limboda sallandırırız’ diyeceksiniz.
Demokrasiyi ve özgürlükleri zehirleyen budur. Yargı sizi bekliyor, siz de sallaya sallaya bekliyorsunuz.
Kişi sanki ceza almış gibi yaşıyor zaten süreci. Ama etkisi çok daha yaygındır. Sosyal medyada fikrini açıklayan üzerinde de gazeteciler üzerinde de etkisi büyüktür. Bu kabul edilebilir değildir”