Araştırmacı Yazar Mete Hatay, Ali Kişmir’in 10 yıl hapiliğinin istendiği davada Savcılığın tanığı olarak çağırılan Prof. Dr. Oğuz Karakartal’ın Lefke Avrupa Üniversitesi’nde idari bir görevde bulunduğunu ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Danışmanı olduğunu söyleyerek, tarafsızlığının da tartışma konusu olduğunu vurguladı
Hatay: Kimdir bu Akademisyen?
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Hatay, geçtiğimiz günlerde ifade özgürlüğü açısından büyük önem taşıyan Ali Kişmir davasında dikkat çekici bir gelişme yaşandığını belirterek, davacı tarafın davet ettiği bir akademisyenin, davaya şahit olarak katıldığını ve davanın temelini oluşturan bir Facebook paylaşımı üzerine “akademik” görüşlerini sunduğunu söyledi.
Hatay, “Ancak bu şahitlik, ifade özgürlüğünü tehdit eden bir davayı destekler nitelikteki duruşuyla, hem akademisyeni hem de onun akademik duruşunu sorgulatan bir tartışmayı da beraberinde getirmiştir. “Kimdir bu Akademisyen?” diye sorarak şöyle devam etti;
“Sadece akademisyen değil Tatar’ın danışmanı, adeta modern ‘şehnameci’si”
“Ufak bir araştırma, ilgili akademisyenin sadece bir üniversite görevlisi değil aynı zamanda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın danışmanı ve adeta modern bir “şehnameci”si olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda, şahitliğinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ciddi soru işaretleri yaratmaktadır.
Tarihte şehnamecilik, iktidarları yüceltmek ve meşrulaştırmak için kullanılan bir araçtı. Osmanlı döneminde minyatürlerle süslenen şehnameler, padişahların ihtişamını öne çıkarmak için hazırlanırdı.
“İlgili kişinin ‘Bir Uç Beyi: KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ adlı kitabı var”
Bugün ise bu gelenek, farklı biçimlerde devam etmektedir.
Söz konusu akademisyenin ‘Bir Uç Beyi: KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ kitabı, tam anlamıyla modern bir şehname olarak değerlendirilebilir. Tatar’ı bir “uç beyi” olarak resmeden bu eser, tarihsel bir analizden ziyade, bir övgü metni niteliği taşımaktadır.
Şahitlik ve Tarafsızlık
Mahkemeye şahit olarak katılan Prof. Dr. Oğuz Karakartal’ın aynı zamanda Lefke Avrupa Üniversitesi’nde idari bir görevde bulunması ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Danışmanı olması, onun tarafsızlığını sorgulatan başlıca unsurlar arasındadır.
Tarihte şehnameler, gerçeği yansıtma amacı taşımadığı gibi, modern şehnamecilerin de objektif bir bakış açısıyla hareket ettiği söylenemez. Bu durum, şahitliklerinin bilimsel ve hukuki değerini tartışmalı hale getirmektedir.
İfade özgürlüğü gibi temel bir hakkın tartışıldığı bir davada, şehnamecilik geleneğinin modern bir temsilcisine yer verilmesi, hem dava sürecinin tarafsızlığına hem de akademik etik anlayışımıza zarar verebilir.
Bu süreç, sadece bireysel bir davanın değil, aynı zamanda toplumun ifade özgürlüğü ve akademik bağımsızlık algısının sorgulanmasına neden olmaktadır”
Dakika dakika Kişmir Davası’nın ikinci duruşması ve satır satır konuşulanlar