Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, Ekim ayında New York‘ta gerçekleşen buluşmada tarafların yeni geçiş kapılarının açılması yönünde uzlaşıya varmalarına rağmen, Türk tarafının izlediği “kaypak” tutum nedeniyle krize dönüştüğü belirtti
Elcil: BM’yi geçiş kapıları konusunda çabaları yoğunlaştırmaya davet ederiz!
Elcil yaptığı yazılı açıklamada, New York’ta iki taraf arasında yeni geçiş kapılarının açılması konusunda mutabakata varılmasına rağmen Türk tarafının tutumu nedeniyle yeni geçiş noktaları konusunun bir krize dönüştüğünü belirtti.
Türk tarafının BM kontrolünde bulunan karma köy Pile’de yeni bir geçiş kapısı açılması için ısrar ettiğini kaydeden Elcil, bu tutumun yeni geçiş noktalarının açılması konusunda en büyük engeli oluşturduğunu ifade etti.
“Tatar ve Ertuğruloğlu’nun tutumları Türkiye’nin konuya bakışını yansıtıyor”
Elcil’in açıklamasının tam metni şöyle:
“2003 yılında, Kıbrıs’ın güney ve kuzeyinin sosyal, ekonomik ve kültürel iletişimini sağlayan geçiş kapılarının açılması ile birlikte, yıllık olarak iki milyon kişinin karşılıklı geçiş yapması kapıların yetersiz kalmasına neden olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterress’in daveti çerçevesinde Ekim ayında New York’ta gerçekleşen politik buluşmada, iki taraf da yeni geçiş kapıları açmak konusunda uzlaşmışlardır.
Özellikle üzerinde konuşulan Kiracıköy- Piroi, Haspolat ve Erenköy geçiş kapılarının açılması konusu, Türk tarafının izlediği “kaypak” siyaset yüzünden krize dönüşmüştür.
New York’ta üzerinde karşılıklı uzlaşı olmayan ve Birleşmiş Milletler’in kontrolundaki ara bölgeden geçtiği için sürekli tartışma konusu olan “Pile’ye yeni kapı” açılmasında Türk tarafının ısrar etmesi, yeni geçiş kapıları açılmasının en büyük engelini oluşturmaktadır.
New York’ta varılan uzlaşının dışındaki bu talebin devam ettirilmesi ve Kiracıköy-Piroi ve Erenköy kapıları için de “asker izin vermiyor” mazareti Türk tarafının isteksizliğini açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye tarafından, Kıbrıs Türk Toplumu’nun tepesine oturtulan Ersin Tatar ve Tahsin Ertuğruloğlu’nun bu görüşmelerdeki olumsuz tutumları, aslında Türkiye yetkililerinin de yeni geçiş kapıları açılmasına karşı olduklarını göstermektedir.
“Kendi insanına eziyet yapanlar ancak faşist arzularını tatmin ederler”
Açılan her geçiş kapısının, özellikle Kıbrıs Türk tarafına sağladığı ekonomik faydalar ortada dururken, statükoda ısrar ederek, insanlarımıza geçiş kapılarında eziyet yapmak yıllardan beri sürdürülen “izalasyon – ambargo” yalanına sarılmaktan başka bir şey değildir.
Bu yalan propaganda ile ne devlet tanınır, ne de yabancı devletlerin bize bakışı değişir. Kendi insanına eziyet yapanlar ancak faşist arzularını tatmin ederler.
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının izlediği bu iki yüzlü siyaseti kamuoyunun gündemine getirirken, Birleşmiş Milletler yetkililerini de toplumları bilgilendirmek üzere açıklama yapmaya, yeni sınır kapıları açılmasına yönelik çabaları yoğunlaştırmaya davet ederiz”