InstagramKöşe Yazarlarımız

Dünyanın Trump’la Yeni Sınavı






ABD’nin ikinci kez başa gelen başkanı Trump, görevi resmen devralır almaz bıraktığı çizginin de üzerine daha sert, faşist ve baskıcı bir politikayla dünyayı domine etme adımlarına başladı bile.

Barış naraları ile başladığı konuşmasının ardından Panama’yı yeniden ABD’nin yapacağı, Kanada’nın ABD’ye katılması gerektiği ve yasa dışı göçmenleri sorgusuz sınır dışı edeceği söylemleri, aslında dünyanın başına gelmeye hazırlanan Faşist yaklaşımları sadece bununla da kalmıyor.

Cinsiyet konusuna vurgu yaparak “Sadece iki cinsiyet vardır, kadın ve erkek” açıklamaları ile LGBT+ bireyleri de ABD’de çok kötü günler beklediği konusunda uyarıyor.

Polise müdahaleler konusunda daha fazla hak verilmesi de yeni yasalar hazırlığında.

Biliyorsunuz ABD’de polis müdahaleleri sırasında öldürülen binlerce insan var. Yani bunu daha legal ve sorunsuz bir şekilde uygulanması için adımlar atmaya hazırlanıyor.

İklim krizini “aldatmaca” olarak görerek Paris İklim Anlaşması’ndan yeniden çekileceğini açıklayan Trump, temiz enerji yerine doğal gaz ve petrol üretimini hızlandıracağını söylüyor.

Petrol ve doğalgaz rezervleri konusunda zengin olan Orta Doğu’yu şekillendirme çabaları da bundan zaten.

İsrail’i kullanarak bölgeye diyor ki; “Petrol ve doğal gazınızı sömüreceğiz! İsyan etmeye çalışırsanız, İsrail’i kullanarak sizi öldürmeye devam ederiz

Yani sadece ABD’nin değil dünyanın nur topu gibi yeni bir faşist diktatörü oluyor.

Ve maalesef bu diktatör gerek askeri gerekse ekonomik olarak çok güçlü bir ülkenin başında.

Rusya’nın Ukrayna savaşı ile zayıflaması onun için mükemmel bir fırsat oldu.

Ama bununla da yetinmiyor.

Rusya’ya doğalgaz, petrol ve bankalarda yeni yaptırımlar uygulayacağını söylüyor.

1 Şubat itibari ile Kanada’ya ve Meksika’ya yüzde 25, Çin’e ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacağını resmen açıkladı.

Konuşmasının devamında ise Avrupa Birliği’ne de gümrük vergisi uygulayacağını söylüyor.

Karşı atağı ilk kez dün Kanada ile başladı ve Kanada’da bundan sonra ABD’ye yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.

Yani Trump, dünyada bir nevi yeni ticaret savaşlarının fitilini ateşlemiş oldu gibi görünüyor.

Bu ABD’nin iç ekonomisini nasıl etkiler bilmiyorum. Ama belli ki dünya Trump belasıyla yeniden sınanacak ve bu hem ekonomik hem kültürel hem de askeri yönden olacak.

Bunun asıl bizi ilgilendiren kısmı ise Orta Doğu etkisi ile gerek bölge ülkeleri gerek Türkiye ve gerekse Kıbrıs özelinde nasıl şekilleneceğidir.

Kıbrıs’ın güneyinde silahlanan bir ABD’ye karşı Kıbrıs’ın kuzeyinde silahlanan bir Türkiye var.

Bu silahlanmanın askeri bir savaş ile sonuçlanacağını düşünmüyorum. Ama Suriye pazarlığında taraflar restleşmeye gider ve Kıbrıs eksenindeki çözümsüzlük derinleşirse Türkiye’yi ciddi bir yeni ekonomik buhran bekleyebilir.

Hatırlarsınız daha önce yine Trump döneminde Türkiye’yi tehdit etmiş ve Rahip Brunson davasındaki restleşmeden sonra Türkiye ekonomisinde inanılmaz bir sarsıntı ve TL’nin döviz karşısında çok hızlı bir değer kaybı olmuştu.

Suriye’de süren pazarlık, Suriye’nin yeni hükümetinin Türkiye’ye uygulamaya başladığı yüzde 65’lik gümrük vergisi ve Türkiye’nin terörist olarak ilan ettiği YPG’nin kademe kademe yeni Suriye hükümeti ordusuna kanalize olması iddiaları bu restleşmeyi daha da büyütebilir mi?

Mart ayında göreceğiz.

Ama maalesef ki bu yeni şekillenme ve karşılıklı stratejik hamleler Kıbrıs sorununu doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.

Yeni Orta Doğu’da filler tepişecek ve maalesef biz yine altında ezileceğiz…











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu