“Keyfi vatandaşlıklar” konusunu yargıya taşıyan Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (Çağ-sen), bugün ilgili davalardan biri için bulundukları Lefkoşa Mahkemesi önünde davalarla ilgili bilgiler verdi
Kanatlı: 3 dava açıldı; güzellik uzmanı, külliye mimarı ve avukat
YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, bir süre önce Çağ-sen, YKP, BKP, TDP ile ortak süreç başlattıklarını ve keyfi vatandaşlıklarla ilgili davalar açtıklarını hatırlattı ve davalarla ilgili bilgiler verdi.
Kanatlı, “Bu davalardan biri; bir güzellik uzmanının ‘ihtiyaç var’ denilerek vatandaşlık almasıydı. 2 sene önce açmıştık bu davayı, o devam ediyor. Diğeri de Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’yle (KTMMOB) birlikte açtığımız bir davaydı, külliye mimarıyla ilgili. Ancak Bakanlar Kurulu dava açılınca bu vatandaşlık kararını geri çekti, dava düştü. Fakat geçtiğimiz ay aynı vatandaşlığı bir kez daha verdi” dedi.
“Artık sebep üretme gereği de duymuyorlar”
Bir diğer davanın da, bugün Özgür Gazete’nin manşetine de yansıyan, bir avukatla ilgili olduğunu söyleyen Kanaylı, ilgili kişinin vatandaş yapılmak için sunduğu dilekçeyi de herkesin okuduğunu ve trajedinin herkes tarafından görüldüğünü belirtti.
Kanatlı, “Bu dava da 4 Nisan’a ertelendi. Bakanlar Kurulu’nun kararlarını takip ediyoruz, artık sebep üretme gereği de duymuyorlar” dedi.
“Verilen vatandaşlıklarla, Akıncı ve Tatar arasındaki oy farkını 4 binden 15 bine çıkardılar”
Kanatlı şöyle devam etti;
“2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; Mustafa Akıncı ve Ersin Tatar arasındaki oy farkı 4 bin oy civarıydı. O günden bu zamana kadar, bu farkın kat be kat üstünde vatandaşlık verildi. Yani seçme ve seçilme hakkının ortadan kalktığı koşullar yaşıyoruz.
Cenevre Konvansiyonu‘na göre bu yapılalar suçtur. Bu coğrafyada çağdaş hukuk çok işlemese de biz mücadele edeceğiz. Bugün Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası da (KTOEÖS) bize destek veriyor.
“Kıbrıslıtürklerin seçim sonuçlarına etki edebileceği koşullar ortadan kalktı”
1975’den bu yana seçmen listelerindeki artışa bakılırsa, Kıbrıslıtürklerin oy verip bir seçimin sonuçlarına etki edebileceği koşullar ortadan kalktı.
2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turundaki oy farkına baktığımızda; bugün 12 bin civarında vatandaşlık verildiğini görebiliyoruz. Zaten o zamanki oy farkı da fark 4 bindi. Şimdi Akıncı ve Tatar arasında seçim yapılsa bu fark 15 binlere çıkar.
“Seçecekleri ‘junior Tayyip’ için zemin ve seçmen tabanı hazırlıyorlar”
Bizi çoktan yenilmiş ilan ettiler ve bu süreç, dönemin TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu‘nun Lapta‘da yaptığı bir konuşmayla hızlandı. Çavuşoğlu orada, vatandaşlık alamadığı için şikayet eden birine cevap verirsek, ‘Artık böyle ufak tefek şeyler olmayacak’ demişti.
O günden sonra bu süreç hızlandı ve bu sürecin altında külliye de var. Çünkü bu külliye yalnızca bir bina değil Türk usulü başkanlığa geçiş sürecinin sembolüdür. Seçecekleri ‘junior Tayyip’ için zemin ve seçmen tabanı hazırlıyorlar”
İzcan: Halkın dönen yolsuzlukları, hukuksuzlukları, görmesini istiyoruz
Mahkemeler önünde konuşan bir diğer isim de BKP Genel Başkanı İzzet İzcan‘dı. İzcan, YKP, BKP ve TDP’nin birlikte açtığı davalardan bu bugün BKP adına açılan davanın günü olduğunu belirtti.
İzcan, “Neden açıyoruz bu davaları? Halkın dönen yolsuzlukları, hukuksuzlukları, görmesini istediğimiz için. Bu sahte vatandaşlıkların Mahkeme tarafından iptalini istiyoruz” dedi.
“Sahte hükümet, sahte Bakanlar Kurulu ve sahte bakanlarla karşı karşıyayız”
İzcan şöyle devam etti;
“Karşımızda yalancı, sahtekar bir hükümet var. Düşünün; önce veriyor vatandaşlığı, mahkemeye gidiyoruz, kaybedeceğini biliyor, kararı geri çekiyor ve bir müddet bekliyor sonra yine veriyor.
Bunlarda hiç siyaset etiği diye birşey yoktur. Sahte hükümet, sahte Bakanlar Kurulu ve sahte bakanlarla karşı karşıyayız.
“Nüfusu patlatıyorlar, bizim de irademizi yok ediyorlar”
Neden yapıyorlar bunu? Kıbrıs Türk toplumunu yok etmek için. Çünkü onlar TC’deki AKP iktidarının temsilcisidirler, yaptıkları protokollerle nüfusu patlatıyorlar, bizim de irademizi yok ediyorlar.
Esas siyasi mesele budur. Neden yok ediyorlar? İlhak siyasetine devam edip, mülkiyet ve nüfus yapısını yok ederek burayı asimile etmek istedikleri için.
“Yüreğinde bir nebze Kıbrıs sevgisi olanlar zaten yanımızdadır”
Bu asimilasyon politikasıdır, hem yerel hem uluslararası hukukta suçtur, günü geldiğinde yargılanmaları için elimizden geleni yapacağız.
Ne kadar erken federal bir Kıbrıs kurulursa ve uluslararası hukuj içine girersek o kadar erken kurtulacağız.. Yüreğinde bir nebze Kıbrıs sevgisi olanlar zaten yanımızdadır”
Özgür Haber Merkezi
(Metnin tüm hakları saklıdır, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz)
