
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), Kıbrıs‘ın kuzeyindeki, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajında “kadın hakları ihlallerine” son verme çağrısı yaptı
KTİHV: İnsan hakları ihlalleri ciddi boyutlara ulaştı
Yazılı açıklama yapan Vakıf, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün; kadın hakları, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin konuşulduğu sembolik bir gün olmakla birlikte, bu mücadelenin her alanda sürdürülmesi gerektiğini hatırlatan bir gün olduğunu belirtti.
Vakıf açıklamasında, “8 Mart’ta, cinsiyet eşitliği, ataerkil düzen kaynaklı sorunları ve kadınlara yönelik insan hakları ihlallerini dile getirmek de önemlidir. Geçtiğimiz günlerde bir gece kulübünde konsomatris olarak çalışan bir kadının ölümü, Kıbrıs’ın kuzeyinde insan hakları ihlallerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha göstermiştir” denildi.
“Fuhuşa teşvik ve insan ticareti”
Açıklama şöyle devam etti;
“Gece kulüpleri ve faaliyetleri ülkemizde yasal düzenlemelere tabi olmasına rağmen, bu işletmelerde hukuka aykırı uygulamalar ve insan hakları ihlallerinin olduğu toplumda yaygın olarak bilinen bir durumdur.
Bu durum büyük ölçüde, insan hakları ihlalleri, yasalarda suç olarak düzenlenmesine rağmen fuhuşa teşvik ve yasalarda suç olarak düzenlenmesine rağmen insan ticareti yapılmasıyla ilişkilidir.
Bu işletmelerdeki hukuka aykırılıklara devletin adeta göz yumması, özellikle sosyal ve ekonomik hakları kısıtlı kadınların istismara daha da açık hale gelmesine ve insan hakları ihlallerine maruz kalmasına neden olmaktadır.
“8 Mart yalnızca kutlama günü değil farkındalık yaratma günü olmalıdır”
Seks köleliği ve insan ticareti gibi insan hakları ihlallerine maruz kalan kadınlar, çoğu zaman toplum tarafından dışlanmakta ve temel haklarından mahrum bırakılmaktadır.
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı olarak, bu sorunun daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini savunmaktayız.
Yasal düzenlemeler, sadece yasaklamak yerine, kadınların güvenliğini sağlamak ve onları istismardan korumak için bir çerçeve sunmalıdır.
Bu noktada, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, eğitilmesi ve iş güvencesine sahip olması sağlanmalıdır. Sonuç olarak, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan bu sorunlar, sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda ciddi bir insan hakları ihlali ve toplumsal bir sorundur.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yalnızca kutlama günü değil, kadın hakları mücadelesini büyütme ve farkındalık yaratma günü olmalıdır.
Her kadın, güvenli, eşit ve onurlu bir yaşam hakkına sahiptir. Bugün ve her gün, bu hakkı savunmak hepimizin sorumluluğudur”