InstagramKöşe Yazarlarımız

Aşk Örgütlenmek midir? Bir Düşünsek mi Abiler?






Gündem yangın yeri, gündem isyan, gündem ezilenlerin isyanı ki; ezilenler gibi sistem tarafından her şeyini kaybetmiş bir yoldaşınız olarak sesleniyorum size.

Her coğrafyanın ötekisi, her hayatın mor koyunu, kök salamamış uyumsuz bir deli.

Her şeyini kaybetmiş bir mülksüz olarak bize kalan son ve dokunamadıkları umudumuza, hislerimize seslenerek kendinizi duymanıza yardımcı olmak istedim.

Çünkü bu sistem kalpsizler çağı, kalan hislerimizi bile unutturdu bizlere.

Geçim derdi, memleket meseleleri derken şarkı dinlemeyi, şiirler okumayı, incitmeden, kırmadan bir canlıyı sevebilmeyi, fütursuzca sevişmeyi unutturdu bize.

Güzel günler hangi dağın ardındadır” demiş ya şair, o güzel dağları görebilmek için savaşıyor 60’ların geri dönen yiğit yoldaşları.

Gündem siyaset ama ben bu köşemde kulak asmadığımız, görmezden geldiğimiz ve “acaba yalnızca ben mi yaşıyorum bu hissi” dediğiniz her şeyde yalnız olmadığınızı ve bu kasvetli havaya rağmen unuttuğumuz her şeyi hatırlatmak için buradayım.

İnsanın insana duyduğu duygulardan o kadar umutsuzdum ki.

Artık kimse kitap aralarında kendilerine verilen çiçeği kurutmuyor. Kimse sevdiğine iki kelam yollamak için hamallık yapmıyor. Ve artık kimse, kimse için şiirler yazmıyor, sanki şiirleri yazacak o duyguyu Android’ler yemiş gibi.

Sokaklarda çocuklar koşmuyor, evlerden müzik sesleri duyulmuyor, ilişkiler fast food yiyecekler gibi çok çabuk tüketiliyor ve kimse geleceğini göremiyor.

Öyle ki ölüm şeklimiz bile Android canavarları tarafından belirlendiği bir çağ kasvetli, sessiz üç saatlik bir sinema filmi gibi.

Bunca tükenmişliğin içinde yalnızlığımı ve bu çağa ait olamayışımı düşünürken isyan sırasında yapılan bir evlilik teklifine denk geldim.

Düşünsene; mücadele aşkın ve kendi benliğindeki asıl devrimin omuz omuza mücadele ederken, ansızın hayatının sonuna kadar seninle aynı yolda yoldaşlık etmek isteyen birinin teklifi ile karşılaşıyorsun.

Molotof kokteyline şut çeken bir delikanlıyı, eylem yerindeki gençler sırf üşümesin diye evindeki battaniyeleri toplayıp “size getirdim evladım üşümeyin mücadeleniz mücadelemdir” diyen teyzeyi görmek bile yetti bana.

Videoyu izlerken dedim ki kendi kendime “Kardelen aşkın kesinlikle kavgayla bir ilgisi var”. “Kavganın karşılığı aşktır” dedim.

Ülkene, mücadelene, yâre olan aşktır… Umutlandım ansızın mücadele içinde kör sağır olduğumuz bu hisler içinde.

Mücadele kazanırsa tüm bu Android’lere rağmen insanlığımıza geri dönebilir miyiz bilmiyorum ama güzel olan umutlu olan yüce olan tüm değerlerimizi hiç kimseyi ötekileştirmeden yeniden tırnaklarımızla inşa edeceğimize olan inancım tamdır.

Mücadelemiz kazanırsa yeniden baharlar gelecek, kurumuş dallarımız yeniden çiçeklenecek ve çocuklarımız bilmediği çıkıp koşturamadığı sokaklarımızda, bahar dallarından yeniden meyveler yiyecek, gölgesinde en güzel anıları biriktirecek ve aşk yeniden anlamını kazanacak.

Bunun için de dava açılır mı bana bilmiyorum ama Selo’nun bize bıraktığı “KORKMA” şiarını koydum önüme ve Ece Ayhan abimizin “aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler” şiirini de katık ettim yolculuk bohçama.

Silivri’siz, mahkemesiz, aşk dolu günler dilerim.
Öperim hırpalanmış kalbinizden…













Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu