InstagramKöşe Yazarlarımız

Düşünce Özgürlüğü Mü?






Ülkede neredeyse muhalif olan her gazeteci ve gazeteye dava açtınız!

Sorulduğunda sözde ülkede düşünce özgürlüğünü desteklediğini dillendiren Cumhurbaşkanı ve hükümet, iş pratiğe geldiğinde dava etmediği muhalif gazeteci ve gazete bırakmadı.

E sormazlar mı bu nasıl perhiz? Bu nasıl lahana turşusu?

Yıllar aslında irili ufaklı girişimler oluyordu! Ama son dönemde maalesef bu artarak da faşizan bir hal aldı.

Afrika Gazetesi’nin karikatür davası, akabinde gazetenin hedef gösterilip linç edilmeye çalışılması!

Hatta o dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın olay yerindeyken karşı karşıya kaldıkları ve o dönemin hükümeti ile polisinin sessiz kalması!

Yine 2020 seçim sürecinde elçiliğin yaptığı müdahaleyi fotoğraflayan Pınar Barut’a gelen tehditlere karşı sessiz kalınması!

Gün geçtikçe ve birilerinin yaptığı kirli işler ve açıklar deşifre edildikçe aslında vites düşülmeye devam edildi.

Türkiye’ye “tehlikeli” kodu ile alınmayan muhalifler ve aydınların, seyahat özgürlüklerinin neden elinden alındığı sorgulanmadı bile. Hatta bazı açıklamalarda utanmasalar alkış bile tutacaklardı!

Çünkü onlara göre kendi fikrinden aksi görüş bildiren kişiler düşmandı!

E hani düşünce özgürlüğü?

Ali Kişmir... Beyaz Ev görüşmelerini deşifre ettiği için şu an yargılanmaya devam ediyor!

Düşünsenize gazetecinin işi olan haber yapma ve gerçekleri halkla paylaştı diye! Yani gazetecilik yaptı diye!

Akabinde Serhat İncirli, Cenk Mutluyakalı ve Yenidüzen gazetesine Ersin Tatar tarafından açılan zem ve kadih davası !

Tabi Ersin beyin ilki değildi bu!

Senih Çavuşoğlu’na da hazırladığı esprili görsel sebebi ile dava açmıştı. Halktan gelen sert tepkiler sonrası ile ilk denemesini geri çekmek zorunda kalmıştı!

Ve şimdi de Ayşemden Akın’ın bir gazetecilik başarısı gerçekleştirerek, korkusuzca Halil Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal ile yaptığı röportaj sonrası gelen tehditler var.

Ayşemden’in kendi açıklamalarında gelen tehditleri polisle paylaştığı, hatta hayatından endişe eden birçok insanın ülkeden ayrılması durumunda yanında olacağını belirtmesine rağmen Ayşemden burada, adada kalacağını ve ne olursa olsun buradan ayrılmayacağını belirtti yazılarında.

Şimdi sorumluluk hükümettedir. Ayşemden’i, bu ülkede gazetecilik yapan bir kişiyi korumakla yükümlüsünüz. Ve bunu 4 elle yapmalısınız!

Çünkü Ayşemden’e bir şey olursa, bilin ki birinci sorumlusu koruyamadığınız için SİZSİNİZ!











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu