
Merkezi Cezaevi‘ndeki sorunların İçişleri Bakanlığı tarafından çözülmemesi nedeniyle greve giden sendikalar, cezaevi önünde resmi verileri paylaştı. Ülkenin yol geçen hanına döndüğü gerçeği bir kez daha yüzümüze çarpan açıklamada, hükümete istihdamlar için cuma gününe kadar süre tanındı
Atan: Fiiliyatta uygulanan ancak 10-15 yasa vardır.
Cezaevi önünde konuşan Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN) Başkanı Metin Atan, istihdamlarla ilgili 1 ay önce hükümete 1 ay süre verdiklerini hatırlattı ve geçtiğimiz günlerde hükümetin “3 yıllık faaliyetleri” konusunda bilgilendirme yaparak, 155 yasa geçirdiklerini söylediklerini belirtti.
Atan, “Bu yasalardan fiiliyatta uygulanan ancak 10-15 yasa vardır. Duyarsızlık devam ediyor. Bu cezaevindeki personel eksikliği nedeniyle yaşanacak her türlü sıkıntıdan da sorumludurlar. Vardiyalar dönmüyor, ikinci bir cezaevi de çalışıyor bir yandan. Personel evine gidemez oldu” dedi.
“Son kez süre veriyoruz”

Atan şöyle devam etti;
“Bu kurum farklı bir kurumdur. Mesai bitti gidiyorum diyemezsiniz. Biz iki sendika olarak duyumlar alıyoruz. Başbakanlık istihdam için onay vermiş. Biz 21 Nisan’da eylem yaptık, 16 Mayıs’ta onay verilmiş ama hala Maliye’de bekliyor.
Biz bir süre daha veriyoruz ama netice istiyoruz. Kamu Hizmeti Komisyonu’na gidecek bu talep ve sınav tarihi verilecek. Önümüzdeki Cuma gününe kadar süre veriyoruz. Sonrasında sorumluluk bizde olmayacak…”
Bengihan: Tesbih sallayarak, türkü söyleyerek giriyorlar
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan ise her şeyin aynı tas aynı hamam şeklinde ilerlediğini ve değişen bir şey olmadığını söyleyerek, esas sorumlunun da İçişleri Bakanı Dursun Oğuz olduğunu belirtti.

Bengihan, “Bakan Oğuz ve müsteşarlarının basiretsizliği, acizliği ve ilgisizliğidir. Oğuz katıldığı bir TV yayınında, ‘Ülkeye elini kolunu sallayan giriyor, yasaları değiştik artık giremeyecekler’ demişti. Sayın Bakan sadece ellerini kollarını değil her yerlerini sallayarak, tesbih sallayarak, türkü söyleyerek giriyorlar ülkeye…” dedi.
“800 kişi cezaevinde, sadece 190’ı KKTC vatandaşı”
Bengihan şöyle devam etti;
“Şu an eski ve yeni cezaevinde toplam 800 mahkum/tutuklu var. Bunların içinde kadınlar, çocuklar, gençler de var. Bu 800 kişinin içinde sadece 190 kişi KKTC vatandaşı. Sayın Oğuz, orada boşuna oturuyorsun ve polise, mahkemelere, cezaevine iş yükü yaratıyorsunuz. Oğuz ancak hamaset ve şov yapıyor.
“Bir müsteşarın aylık maliyeti 279 bin TL! 36 müsteşar var”
Oğuz’un müsteşarı, bu memleketin en büyük Bakanlığının müsteşarısın, bir münhali açamıyorsunuz. ‘Yazıyı yazdım’ diyor, ben mi yapacağım takibini?
Her bir müsteşarın maliyeti, 279 bin TL’dir. 36 müsteşar var. 36 ile 279’u çarpın bakalım. Emekli çıktığında bu rakamı alacak ikramiye olacak. Bunun yüzde 70’i de emekli maaşıdır. Her 6 ayda bir rotasyon yaptılar, müdür/müsteşar atıyorlar.
Ama cezaevine doktor, psikolog, maliyeci, sosyal hizmet uzmanı yok. Sırada bekliyorlar şimdi Muhaceret Dairesi’ne hangi müsteşarı atayacaklar diye. Sıraya koydular. Ayıp be!
Siz o makamları kendinize ve çevrenize menfaat dağıtmak için tutuyorsunuz. Ama burada işleyen insanlara istihdam konusunda yetki yok. Bayram geliyor, burada herkes 24 saat çalışacak.
Kim tutacak bu nöbetleri, sen mi tutacaksın Dursun Bey? Yoksa müsteşarın mı tutacak?
Haftaya cuma gününe kadar da keyfin bilir. Sonra da arama ‘Bizi idare edin’ diye. İdare dönemi bitti.
Haftaya Cuma gününe kadar Kamu Hizmeti Komisyonu ilan etsin. Yoksa kendiniz gelip nöbet tutarsınız müdür müsteşarlarınızla.
Özgür Haber Merkezi