Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Hemşireler ve Ebeler Sendikası ve Kıbrıs Türk Hekimleri Sendikası (TIPİŞ), bugün Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı
Bengihan: Sendikalar protokol masasına çağırılsın
Bakanlık önünde açıklama yapan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, asgari ücretin 1 yılı aşkın süredir belirlenmemesi, halkın ekonomik sıkıntılarına cevap verilmemesine değinerek, Maliye Bakanlığı’nın sorumluluk alarak, en ksıa sürede kamuda örgütlü sendikaları protokol masasına çağırması istedi
“Hükümetler işbirliğini, dayanışmayı, soysal devleti öne çıkarmalıdır”
Ortak basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi;
“Kamuda yetkili sendikalarla her yıl tüm toplumu ilgilendiren konularda mevcut hükümetle görüşmek ve var olan sıkıntıları ortaya koyarak çözmek yasal bir gerekliliktir.
Öğretmenler Yasası‘nın 101. maddesi, Kamu Görevlileri Yasası’nın 135. maddesi her yıl bu görüşmelerin hükümet ve yetkili sendikalarla yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Eşitsizliklerin, adaletsizliklerin hat safhaya çıktığı, işsizliğin, işini ve gelirini kaybedenlerin arttığı, güvencesiz, kölelik düzeninde çalıştıranlara tüm yükün bindiği, yaşam kavgasının zorlaştığı bu dönemde hükümetler işbirliğini, dayanışmayı, soysal devleti öne çıkarmalıdır.
1- Pandemi de yaşanan tüm sıkıntılar sadece işsiz ve dar gelirlilere yüklenmiştir. Toplum sağlığını, güvenliğini ve dayanışmasını oluşturulacak pandemi bütçesi hiç yapılmamıştır
2- Asgari Ücret hem anlamsızlaşmış hem de Sermaye-Hükümet ortaklığıyla reel yaşam ücreti olmaktan çıkarılmış ve ısrarla belirlenmemektedir.
3- Özel ve Kamu çalışanlarının çalışma koşulları gittikçe zorlaşmıştır. Kadro eksiklikleri, güvencesiz çalıştırılmaları, yasal boşlukları, yasaların uygulanmasının denetlenmemesi gibi yüzlerce sorunu ortada durmaktadır. Partizanca, torpille gereksiz istihdamlar Kamu hizmetlerini, kaynaklarını boşuna heba etmektedir.
4- Örgütsüz, güvencesiz çalışanlar ve işini – gelirini kaybedenler kaderine terk edilmiştir. Sosyal devlet yerine zenginlerin devleti kurulmuştur. Hükümetin esnafa ve işsizlere yönelik söz verdiği 1,500 TL’ler bile ödenmemiştir.
5- Yolunu bulanlar vergi ödememekte, ya da vergileri bağışlanmaktadır. Asgari ücretten dahi vergi alınan bir ülkede vergi adaletsizliği çok belirginleşmiştir. Görünmeyen vergilendirmeler sadece çaresizce yaşam kavgası verenlerin omuzlarına yıkılmıştır.
6- Dövizdeki artış, TL kaybı, mal ve hizmetlerdeki pahalılanma bir yılda %50’lere çıkmıştır. Sahte HP’nin yanında asgari ücretliye henüz hiç bir artış verilmemiştir.
UBP-DP-YDP Hükümeti toplumla diyalog kurmak yerine kendi başına kararlar alarak sürekli toplumu daha da çaresizliğe itmektedir.
Çağrımız bir an önce bu anlayıştan uzaklaşılmasıdır.
Reel politikaların sendikalarla, toplumla, tam katılımla alınacak ortak kararlarla sosyal devletin gereği oluşturulmalıdır.
Bu amaçla sendikalarımız yasal olan protokol görüşmelerinin başlatılması ve sonuçlandırması çağrısını yenilemektedir”