Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne (KTMMOB) bağlı Kimya Mühendisleri Odası, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (Kıb-tek) yaşanan akaryakıt sorununa işaret ederek, “Vurgunu engellemek isteyen herkese ilk önerimiz kısa ve uzun vade planlamalarını, geçiş süreçlerini teknik ve bilimsel düzlemde iyi ve doğru biçimde yapmaları olacaktır” vurgusunu yaptı
Kimya Mühendisleri Odası: İstifa mekanizmasını çalıştırmak erdemdir
Oda tarafından yapılan açıklamada, başarısızlığın sonucu olarak istifa mekanizmasını çalıştırmak demokrasilerde erdem olarak kabul edildiği ifade edildi.
Matematikteki dört işlem ile yapılabilecek bazı hesapların dahi göz ardı edildiğine işaret edilen açıklamada, halkı elektrik sıkıntılarına maruz bırakan, “adı yönetici” ama görüldüğü gibi “yönetemeyen” siyasetçi ve siyasi kadrodakilerin bu konumlarını “yönetebilecek” olan kişilere bırakmalarının zamanının geldiğine inanıldığı kaydedildi.
İşte Kimya Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklama:
Kimya mühendisleri olarak petrokimya alanı da dahil çok sayıda ders alarak mezun olduk ve ülkemizde farklı alanlarda mesleğimizi ifa ediyoruz. Bu süreçler içerisinde geleceğe dair çok sayıda hesaplama ile ileriki zamanlarda ne olacağına ve ne olmayacağına, dahası ne olmaması gerektiğine dair planlamalar yapıyoruz.
“Evremizin refah seviyesini artırma gayretindeyiz”
Bu planları da bağlantılı olduğumuz kişilerle paylaşıp insanların ve çevremizin refah seviyesini artırma gayretindeyiz. Son günlerde ülkemizdeki ‘elektrik yetersizliği’ rezaleti ise ne yazık ki mesleki olarak ulaşmaya çalıştığımız gayelerin tam tersi yöndedir.
Bırakınız yoğun matematik kullanımı ve çeşitli modellemeleri, temel dört işlemle bile tahmin edilebilecek akaryakıt ve ekipman bakım sıkıntılarını öngöremeyen siyasetçilerin ve siyasi kadrodakilerin aylardır ‘vurgunu engelleyeceğiz’ gerekçesi ile düzgün planlama yap(a)maması, uyarıları kulak arkası etmesi nedeni ile ülkemizi elektriksiz bırakması halkımızı isyan noktasına getirmiştir.
Vurgunu engellemek isteyen herkese ilk önerimiz kısa ve uzun vade planlamalarını, geçiş süreçlerini teknik ve bilimsel düzlemde iyi ve doğru biçimde yapmaları olacaktır.
Gerek Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu gerekse de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bünyesinde bu hesapları yapabilecek ve siyasi makamları bilgilendirecek yeterlilikte çok sayıda teknik uzman olduğunu biliyoruz. Siyasilerimizin ve onların atadığı kişilerin bu uzmanlardan bilgi ve görüş aldıklarını da biliyoruz.
“Yetkililerin açık bir özür borcu var”
Tüm bu bilgilere haiz olan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu yetkililerinin halkımıza, sadece son günlerdeki zaruri elektrik kesintilerinden dolayı dahi, açık bir özür borcu vardır.
Ayrıca, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu yönetimini, elektrik santrallerine alınmış ve alınmakta olan akaryakıtın kalitesine dair teknik analiz raporlarını bir an önce kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyoruz. Kullanılan bu akaryakıtların kalitesi halk sağlığı için önemli bir konudur ve ilgili Bakanlık veya Kurumun bunu gizleme hakkı bulunmamaktadır.
Demokrasilerde yetki ve sorumluluk eş zamanlı verilir. Sorumluluğun olmadığı yönetimlere de demokrasiye uygundur diyemeyiz. Ülkemizde yetkinin paylaşılması da demokratik yöntemlerle ve bu ilkelere bağlı olarak yürütülür. Bariz bir başarısızlığın sonucu olarak istifa mekanizmasını çalıştırmak demokrasilerde erdem olarak kabul edilir.
“Kadrolar ‘yönetebilecek’ kişilere bırakılsın”
Sağlık sorunları ile de boğuştuğumuz bugünlerde “elektriksiz kalmanın” sorumluluğunun yetki sahibi birisi veya birileri tarafından üstlenilmesi gerekmektedir.
Matematikteki dört işlem ile yapılabilecek bazı hesapları dahi göz ardı eden, halkımızı elektrik sıkıntılarına maruz bırakan, “adı yönetici” ama görüldüğü gibi “yönetemeyen” siyasetçi ve siyasi kadrodakilerin bu konumlarını “yönetebilecek” olan kişilere bırakmalarının zamanının geldiğine inanıyoruz.