CTP Milletvekili Asım Akansoy, asgari ücretin yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir çalışma yapılması durumunda buna kesinlikle karşı çıkmayacaklarını belirtti
Akansoy: Taşınmaz Mal Komisyonu konusu çok önemli bir konudur
Ada TV’de yayınlanan İçsel Bakış programına katılan Akansoy, Taşınmaz Mal Komisyonu konusunun önemli bir konu olduğunu belirterek, 2003 yılında Loizidu davası ile birlikte gelişen bir sürecin ardından oluşturulduğunu anımsattı.
Çözümsüzlük koşullarında ve Güvenlik Konseyi kararları ekseninde hareket etmekle kurgulanmış bir yapı olduğunu belirten Akansoy, günün sonunda bir çözüm söz konusu değilse ve iki ayrı devlet söz konusuysa Taşınmaz Mal Komisyonunun anlamının da ortadan kalkacağını söyledi.
Akansoy, “Şu an biz bunu Kapalı Maraş olayında olduğu gibi çözüm ekseninden koparırsak ayrılıkçı bir pozisyona düşeceğimizden Taşınmaz Mal Komisyonunun bir anlam ifade etmeyecek” dedi.
“Asgari ücret yasasının elden geçirilmesi gerekir”
Akansoy, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını belirterek, asgari ücret yasasının elden geçirilmesi gereken bir yasa olduğunu söyledi.
İnsanların alım gücünü daha fazla artıracak özellikle dar gelirlinin, özel sektörde çalışanların refahını artıracak düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Akansoy, asgari ücretin yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir çalışma yapılması durumunda buna kesinlikle karşı çıkmayacaklarını belirtti.
Akansoy, Türkiye’de siyasi olarak verilen kararın ekonomi politikasının daha farklı olmasını gerektirecek bir karar olduğunu ifade ederek, faizlerde düzenlemeye gidilerek Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybettiğini söyledi.
“Biz CTP olarak diyoruz ki Euro’yu muhasebe birimi olarak alalım”
Bu durumun bizde yaratmış olduğu tahribatın çok yüksek olduğunu belirten Akansoy, ürünlerin yurt dışından döviz cinsinden ithal edildiğini hatırlattı.
Akansoy, “Devlet vergisini döviz üzerinden alıyor. Tüccar ürününü döviz üzerinden ithal ediyor, her şey yükseliyor ama ücretler yükselmiyor. Bir kere hayat pahalılığı asgari ücrete otomatik olarak yansıtılmalıdır. Biz CTP olarak diyoruz ki Euro’yu muhasebe birimi olarak alalım. Vatandaş maaşını döviz almayacak ama alınan ücret örneğin Euro bazından yapılacak. Bu bir istikrar sağlar. Ancak bu ekonomiyi kendi başına büyütmez. Sadece alım gücünü korur. Bu konu yeni değildir daha önce Derviş Eroğlu döneminde bile tartışılmış bir konudur. Eroğlu 1993 yılında ortaya KKTC lirasını koymuştu. Euro’yu muhasebe birimi olarak yapmak için biz CTP olarak elimizden geleni yapacağız. Elbette Türkiye ile de görüşeceğiz. Belki hemen değil ama belli bir zaman diliminde, belki 2 yıl içinde böyle bir adımı atabilmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Asım Akansoy, bunu dünyada yapan ülkeler olduğunu belirterek, “biz Euro olarak istikrarı sağlama derdindeyiz” dedi.
“Mersin Kapısının mutlaka rahatlatılması gerekir”
Akansoy, üretim eksenli bir ekonomik modeli de artık öne çıkarmaya ihtiyaç olduğunu belirterek, tatmin edici bir ihracat alanının yaratılmış olmadığını kaydetti. Akansoy, ihracat alanının bir mersin kapısı bir de yeşil hat tüzüğü denilen alan olduğunu belirterek, her ikisinde de sıkıntıların olduğunu belirtti.
Akansoy, ihracat ürünlerinin standartlaşmasının önemli olduğuna değinerek, standartı yakalayarak Avrupa Birliğine de Türkiye’ye de geçişin sağlanmasının önemli olduğunu kaydetti. Akansoy, Gümrük Anlaşması imzalansa da sıkıntıların olduğunu belirterek, Mersin Kapısının mutlaka rahatlatılması gerektiğini kaydetti.
Bu konunun politik hedefleri olduğunu belirten Akansoy, yeşil hat tüzüğünün de genişletilerek avrupaya ihracın sağlanmasının önemli olduğunu söyledi. Akansoy, bu kadar çok otelin olduğu bir ülkede bizim kendi ürünlerimizi kullanmamamızın akıl alır bir durum olmadığını söyledi.
“KIB-TEK yaşayacaktır ve kendi öz varlığımız olarak yapısını sürdürecektir”
Akansoy, Bakan Atun’un yapmış olduğu açıklamanın içinde bulunduğumuz durumu açıkça söylediğini belirterek, 2 yıllık dönem içinde elektrik fiyatlarının yönetilememesinin çok büyük bir sıkıntı olduğunu söyledi.
KIB-TEK ile ilgili olarak büyük bir politik boşluğun olduğunu belirten Akansoy, KIB-TEK’in kesinlikle özelleştirilmesine karşı olduğunu söyledi.
Akansoy, tam tersine özerkleştirilmesi gerektiğini söyleyerek, daha etkili yapılandırılması gerektiğini kaydetti. Akansoy, siyasetin KIB-TEK’e müdahale etmemesi gerektiğini belirterek, “nasıl bir mühendislik planlaması yapılırsa yapılsın KIB-TEK yaşayacaktır ve kendi öz varlığımız olarak yapısını sürdürecektir. Burada bir yapılanma meselesi söz konusudur” dedi.
KIB-TEK’in yapıladırılması yönünde herhangi bir yatırım yapılmadığını belirten Akanoy, “gerekli santraller alınmadı, kirli enerji verildi. Uluslararası raporlara geçtik. Geçtiğimiz hükümet döneminde gelen yakıtın Suriye’de İŞİD tarafından üretilen yakıt olduğu söyleniyor. Biz bunu hak ettik mi? Neden ihaleye çıkmadık? Ucuz diye neden İŞİD’in yakıtına yöneldik? Tüm bunlar bize zaman kaybettirdi ve zarar ettirdi. Bu konuda UBP bir şey yaparmı? Ben sanmıyorum. UBP tamamen seçime enekslenmiştir. Ne bu konuda ne de asgari ücret konusunda çok fazla bir şey yapabileceklerini düşünmüyorum. Günü kurtracaklar, geçmişi suçlayacaklar”
“O zaman hodri meydan”
Akansoy, Başbakan Sucuoğlu’nun akaryakıt sorununun geçmiş hükümet döneminde çözülemediğini söylediğini belirterek, bir önceki hükümet döneminde kabinenin aşağı yukarı aynı olduğunu söyledi.
Akansoy, “Ondan önce ise Ersin Tatar başbakandı. UBP bir bütünse siyaset ne ise değişmez. Kurumlara zarar verenin yanına kar kalmamalıdır diyor başbakan. Hatta sorumlular cezalandırılmalıdır diyor. Bizde diyoruz ki o zaman hodri meydan. Biz CTP olarak gerekli desteği vermeye hazırız” dedi.
Sucuoğlu’nun, Atun’un şikayet ettiklerini belirten Akansoy, ülkenin içinde bulunduğu bu durumu ortadan kaldıracak radikal kararlar almaları gerektiğini söyledi.
“Fiyat istikrar fonunun içinin boşaltılmaması ve mutlaka güçlü olması gerekir”
Akansoy, bir yılda yüzde 79 akaryakıta zam yapıldığını belirterek, fiyat istikrar fonunun burada önem taşıdığını söyledi. Akansoy, fiyat istikrar fonunun içinin boşaltılmaması ve mutlaka güçlü olması gerektiğini belirterek, olası döviz yükselmelerinde halkın korunmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.
Asım Akansoy, “Rum plakalı araçlara akaryakıt vermeyin derseniz o zaman fiyat istikrar fonunun da gelişmesini engellemiş olursunuz. Bu açıklama siyasi olarak kabul edilebilir değildir. Ben kontrolsüz bir serbest piyasaya karşıyım. Kamu yararına kontrol edilmelidir” diye konuştu.
“4’lü koalisyon hükümeti döneminde çok ciddi önlemler ortaya koyduk”
Akansoy, 4’lü koalisyon hükümeti döneminde çok ciddi önlemlerin ortaya konulduğunu hatırlatarak, KDV indiriminden vergi düzenlemelerine kadar birçok önlem alındığını belirtti.
O dönem 23 maddelik tedbir paketinin kararının alındığını söyleyen Akansoy, günün sonunda 23 Ocak’ta bir seçim olacağını belirterek, seçmene ulaşmaya çalıştıklarını ve nasıl bir çare üreteceklerini ilerleyen günlerde daha net kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi.
“Birinci Pilli dönemine göre çok başarılı bir süreç yönetilemiyor”
Sağlık ve pandemiye de değinen Akansoy, hastanelerde ilaç sıkıntısının yaşanmakta olduğunu belirterek, “birinci Pilli dönemine göre çok başarılı bir süreç yönetilemiyor” dedi.
Akansoy, “Tüm bunlar yaşanırken sağlıkta sıkıntılar sürerken Başbakanın “ne yapayım insanlar aşılanmıyor” demesi doğru değildir” dedi. Akansoy, insanları aşıya götüren uygulamaların olduğunu belirterek, ya da tam tersi aşıyı insanlara götüen uygulamaların olduğunu söyledi.
Gezici otobüslerle insanların ayağına gitmek gerektiğini belirten Akansoy, “kamu spotu yapılıyor mu? Teşvik yapılıyor mu? Yok değildir ama yeterli değildir. Sosyal medya da planın bir parçası olmalıdır” dedi.
“Uzun vadeli bir hükümet perspektifiyle elimizi taşın altına koyacağız”
Akansoy, toplumu dönüştürecek temel noktalarda çalışılması gerektiğini belirterek, “uzun vadeli bir hükümet perspektifiyle elimizi taşın altına koyacağız” diye konuştu.