Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili adayı Cenk Paşa, 2 buçuk yılda 3 Başbakan, pandeminin içinde 3 Sağlık Bakanı, eğitimin en önde tutulması gereken süreçte 3 Eğitim Bakanı değiştiren bir zihniyetin hükümette olmasından dolayı da 23 Ocak seçimlerinin çok önemli bir seçim olduğunu vurguladı
Paşa: Her alanda büyük çöküşler yaşadık
Özgür Web TV‘de yayınlanan Seçim Özel programında Melek Arabacıoğlu‘nun sorularını yanıtlayan Paşa, 23 Ocak seçimlerinin Kıbrıs Türk halkı için dönüm noktası olacağını, son iki buçuk yılda yönetemeyen yöneticilerden oluşan bir yönetim zinciri gördüklerini belirtti.
Paşa, “Eğitim, sağlık ve Turizm başta olmak üzere her alanda büyük çöküşler yaşadık. Üstüne bir de pandemi gelince açıkçası her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar ve yapamadıkları her şeyi de pandeminin arkasına sığınarak çözmeme yoluna gittiler” dedi.
“3 Başbakan, 3 Sağlık Bakanı, 3 de Eğitim Bakanı değişti”
Birçok ülkenin pandemiyi de geriye kalan bir çok şeyi de aynı anda yönetmeyi başarmışken, buradaki hükümetlerin Ana Muhalefet partisi CTP’nin Meclis’e sunduğu yapıcı projeleri bile görmezden geldiklerini vurguladı.
“Kıbrıs Türk halkının kaybetmeye daha fazla zamanının olmadığı zamanlardan geçiyoruz” diyen Paşa, kişisel ve partisel çıkarların ön planda tutulduğu bir süreç yaşandığını, 2 buçuk yılda 3 Başbakan, pandeminin içinde 3 Sağlık Bakanı, eğitimin en önde tutulması gereken süreçte 3 Eğitim Bakanı değiştiren bir zihniyetin hükümette olmasından dolayı da 23 Ocak seçimlerinin çok önemli bir seçim olduğunu vurguladı.
90’lardaki boykot hareketi…
Seçimleri boykot edecek olanların hatırlatılması konusunda da bir anekdot anlatan Paşa şunları kaydetti;
“Örneğin 1990 yılında Meclis tutanaklarına geçen ve Elçilik ile GKK tarafından yapılan müdahaleler oldu. Bu müdahale yapıldıktan sonra o dönemki DMP oluşumu tüm partileri ve milletvekilleri Meclis’e girmedi. 2 sene sonra yapılan belediye seçimlerine de hiçbiri girmedi. 1990’daki ülkenin durumunu anımsayacak olursak o dönemi hatırlayan herkes siyasete karşı bir boykot hareketi başladığını hatırlayacaktır. O dönem 40 milletvekili vardı ve 40’ı da UBP’liydi. Adadaki bütün belediyeler UBP’ye geçmişti ve ne oldu Kıbrıs Türk halkının çöküşünün başladığı yıllar yaşanmaya başladı. Bir müdahaleye karşı bir dik duruş belki sergilendi ama boykotla eldeki tüm enstrümanlar da UBP’ye geçmiş oldu ve daha da büyük kayıplar yaşandı”
“Biz sandığa sahip çıkmalı ve cevabımızı sandıkta vermeliyiz”
Seçimleri boykot edeceğini söyleyenlerin, kurulmaya çalışılan bu çarpık düzene ve şükran edebiyatına dayalı işleyişe hizmet ettiklerinin görmezden gelindiğini savunan Paşa, boykot belki o gün etkisini göstermeyeceğini ama yıllar geçtikçe kötü sonuçlarını yaşatan bir karar olacağını öne sürdü.
Paşa, “Biz sandığa sahip çıkmalı ve cevabımızı sandıkta vermeliyiz. Ben buna inanıyorum. ‘Seçim Değil Geçim’ diye cümleler kuran halkımıza bir hatırlatma yapmak istiyorum; 2018 yılında da döviz krizi yaşanmıştı ve o dönem de seçim vardı. Ama halkın hiçbir kesimi fakirleşme yaşamamıştı çünkü CTP hükümetlerinin gailesi her zaman halk olmuştu. Devlet elindeki enstrümanları doğru kullanmış ve fakirleşmeyi önlemişti. Asgari ücreti bile belirlemekten aciz bir hükümet var şu an ülkenin başında. Kendi makamları için uğraşan kişiler halkın çıkarları için hiçbir şey yapmadılar” ifadelerini kullandı.
“Kaynak yok söylemi yalandır”
CTP olarak halkın gailesini çektiklerini, 2018 yılındaki hükümet döneminde yaptıklarının da yapacaklarının teminatı olduğunu kaydeden Paşa, doğru alanda KDV sıfırlamalarından, gümrüklerde kur sabitlenmesine kadar birçok konuda devletin gelirlerini artırdıkları gibi Kıb-tek’in de giderlerini maliyenin üstlenmesini sağlayarak devlet kurumlarının rahat nefes almasını sağladıklarını belirtti.
“O dönemin sonunda GKK giderleri de dâhil tüm gerekli ödemeleri kendi öz kaynaklarımızla yapmış hatta 388 milyon artı veren bir maliye bırakmıştık” diyen Paşa, kaynakların doğru kullanılması durumunda ülkede kaynak sıkıntısı olmadığını, bu söylemin yalan olduğunu kaydetti.
“Yüzde 29 genç işsizlik oranı var”
Paşa son olarak şunları kaydetti;
“Ben Kıbrıs’a aşık bir insanım. Ben bu ülkedeki gençlerin kuşaklar boyu geleceğini bu ülkede kurmasını isteyen ve mücadele eden bir insanım. Yüzde 29 genç işsizlik oranını nasıl düşünmeliyiz ve için ne yapılabilir, bunu ortaya koymalıyız.
Dünya artık teknolojik olarak dijital hizmetlere yöneldi. Dünya 5 G’ye geçerken bizim ülkemizde maalesef internet altyapısında bir yatırım yok. Oysa bunlara yatırım yapılsa, devlet desteği verilse bu ada ülkesinde inanılmaz bir potansiyel yaratılmış olacak. Bunlar gençler için hem istihdamı hem de üretimi artıracak şeylerdir”