Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, “keyfi vatandaşlık” konusunda yaptığı basın açıklamasında, 2022 yılında YKP, BKP, TDP-TKP olarak Bakanlar Kurulu’nun herhangi bir kriter gözetmeden verdiği vatandaşlıklar konusunda sembolik olarak dosyaladıkları davalardan biri olan “güzellik uzmanı vatandaşlığı” ile ilgili yargı sürecinin 28 Şubat Cuma günü başlayacağını duyurdu
Kanatlı, Bakanlar Kurulu’nun keyfi vatandaşlıklar konusunda uyguladığı hukuksal taktiği de açıkladı
YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, 2022 yılında YKP, BKP, TDP-TKP işbirliğinde Bakanlar Kurulu’nun herhangi bir kriter gözetmeden dağıttığı keyfi vatandaşlıklar konusunda açıklama yaptı. Kanatlı, Bakanlar Kurulu’nun keyfi vatandaşlık verilmesine iyi örnek oluşturan iki davayı o tarihte sembolik olarak dosyaladıklarını hatırlattı.
Dosyalanan davalardan biri olan ve “güzellik uzmanı” vatandaşlığı olarak nitelenen davanın yargı sürecinin 28 Şubat Cuma günü başlayacağını duyuran Kanatlı, tüm halkı Cuma sabahı davanın başlayacağı Lefkoşa Mahkemeleri’ne dayanışmaya çağırdı.
Külliye mimarına açılan dava ve Bakanlar Kurulu’nun yasaları delme taktiği..
Yazılı açıklamasında, YKP olarak Külliye mimarına karşı açılan dava hakkında da bilgi veren Kanatlı, bu davanın takibini sıkı bir şekilde yaptıklarını ve yasal sürecin önemli bir noktaya gelmesiyle birlikte, Bakanlar Kurulu’nun bu kişiye daha önce verdiği vatandaşlığı iptal edip, 28 Şubat 2025 tarihinde aynı kişiye yeniden vatandaşlık verdiğini duyurdu.
Bu taktiğin atanmış koalisyon hükümetinin yasaları delmek için kullanıldığı bir usül olduğunun altını çizen Kanatlı, Külilye mimarı konusunda açtıkları davanın bu nedenle düştüğünü fakat konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
YKP Genel Sekreteri Kanatlı’nın “keyfi vatandaşlık” konusundaki açıklaması şu şekilde devam etti:
Davalar neden önemli?
“O gün yaptığımız açıklamada “Bakanlar Kurulu kararları ile güzellik uzmanı ihtiyacı olduğu ya da avukatın yatırım yaptığı veya 74 gazisi olduğu gerekçesi ile verilen vatandaşlıklar, tıpkı öğrenci iken bakanlar kurulu kararı ile Bertan Zaroğlu’na verilen vatandaşlık gibi, bir sonraki seçimde güzellik uzmanı, gazi, avukat ve diğer keyfi verilen yeni vatandaşların milletvekili olmasının koşulları yaratması ayrıca yalnızca 2022’deki verilen vatandaşlıkların şimdiden bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin dengelerini değiştirecek niteliğe ulaşması nedeniyle birçok uluslararası antlaşma ile güvence altına alınan seçme seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir, bu nedenle açılan davalar önemlidir” demiştik..
Uluslararası hukuka atıfta bulunup herkesin vatandaş olma hakkı var demek önemlidir, doğrudur, her ülke ayrımcılık yapmadan yasal mevzuatı dahilinde elbette vatandaşlık vermesi gerekir ancak uluslararası hukukun seçmeli uygulanan bir tarafı da yoktu, oraya atıfta bulunulacaksa, örneğin BM Cenevre Konvansiyonu da uluslararası hukukun bir parçasıdır.
Cenevre Konvansiyonunda haklı veya haksız diye ayırmaksızın askeri operasyon yapılan, işgal edilen bir bölgeye nüfus taşıma yasaklanmış, taşınması savaş suçu olarak tanımlanmıştır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki vatandaşlığı konuşacaksak, bununla beraber konuşmamız gerekir…
AİHM kararları da iç hukukun da parçadır. Orda açıkça Kıbrıs’ın kuzeyi için Türkiye’nin yerel alt yönetimi denmektedir. Türkiye’nin alt yönetimi olan bir iradenin Türkiye vatandaşlarına kendi iradesi ise vatandaşlık verdiğini söylemek bu nedenle de mümkün değildir.
“YKP, mücadelesine devam edecek”
YKP hem uluslararası alanda hem de bu coğrafyada demografik yapının değiştirilmesi, seçme seçime hakkının ihlal edilmesi karşı mücadele verdi, vermeye de devam edecek…
YKP, alt yönetimi olunan devletin vatandaşlarına buranın da vatandaşlığının verilerek egemenliğin daha da Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilmesine, vilayetleştirmeye karşı mücadeleyi sürdürmede kararlıdır.
2022’deki mahkemeler önündeki basın toplantısında Avukat Öncel Polili “vatandaşlık demek bir ülkenin egemenliğinin kaç tane vatandaş varsa arasında paylaşılması demektir, biz egemenliğimiz böyle kolay şekilde verilmemesi için dava dosyaladık” demişti…
Yukarda altını çizdiğimiz gerekçelerle, 28 Şubat, Cuma günü, saat 10.30’da Lefkoşa’da mahkemede görüşülecek olan bir diğer keyfi vatandaşlığın iptal davasına herkesi davet eder, dayanışmaya çağırırız”
