Türkiye’deki AKP-MHP iktidarı tarafından ülkenin kuzeyine “Cumhurbaşkanı” olarak atanan Ersin Tatar, New York‘taki üçlü görüşme öncesinde süreci baltalamak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Tatar bu çerçevede, aniden yeniden Kapalı Maraş’ı gündeme getirerek, “Uzun vadede hedefimiz, Maraş’ta bazı binaların yıkılarak yeniden yapılması bazılarının da tadil edilerek milli ekonomiye kazandırılmasıdır” şeklinde bir açıklama yaptı
Tatar: Maraş’ı ziyarete açarak eşit egemen siyasetimizin altını doldurduk!
New York’ta Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristoudoulides ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gayrı resmi toplantıya katılması emredilen Ersin Tatar, aşırı sağcı, şeriat yanlısı ve faşist kesimlerin tepkisini çekmişti. Tatar bir yandan bu eleştirilerin önünü almak diğer yandan da Türkiye’deki kamuoyunun olası eleştirilerini engellemek adına aniden Maraş’ı gündemine aldı.
Maraş’ın “KKTC egemenliğinde bir bölge” olduğunu yeniden ileri süren Tatar, 2020 yılında bölgeyi halkın kullanımına açarak, kendilerinin izlediği egemen eşit, eşit uluslararası statüde iki devletli siyasetin altını doldurduklarını iddia etti.
Kapalı Maraş ile ilgili ilk hedeflerinin bazı alanları halkın kullanımına açmak olduğunu ve buna ulaştıklarını ileri süren Tatar, şöyle devam etti:
“Uzun vadede hedefimiz, Maraş’ta bazı binaların yıkılarak yeniden yapılması, bazılarının da tadil edilerek milli ekonomiye kazandırılmasıdır. Maraş’ın açılmasının ekonomimize doğrudan ve dolaylı çok önemli katkısı olduğu bir gerçektir. Bundan sonraki süreçte umarım Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden sorunlar giderilir fakat orada şöyle bir ayrıntı var, 1571’den sonra Kıbrıs’ın çoğu vakıf malına dönüştürülmüştür. İngiltere 1878’de yapılan anlaşmaya aykırı olarak Maraş’taki vakıf mallarını Rumlara peşkeş çekmiştir. Şimdi Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF) bu konu üzerine çalışıyor ve vakıf mallarının peşkeş çekilmesi ile ilgili itirazları var. Yargı bu durumu dikkate alıyor. İnşallah bu şekilde de çözümler olacaktır”
“Ne Federasyon, ne de Maraş’ı istiyorlar”
Atanmış Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş’ın Annan Planı Referandumu (2004) ve Crans-Montana görüşmelerinde (2017) masaya geldiğini ve Rumlara iadesinin konuşulduğunu hatırlatarak, Rumların ne federasyon ne de Maraş’ı istediklerini, bu nedenle de federasyon temelli müzakerelerin artık geride kaldığını ileri sürdü.
KKTC’nin bundan sonra kendi yolunda devam edeceğini iddia eden Tatar, “egemen bir devlet” olarak Maraş’ın üzerindeki her türlü tasarrufun kendilerine ait olduğunu iddia etti.