Kamuda örgütlü beş sendika, hayat pahalılığı ödeneği hesaplama yöntemi değişikliği ve Mali Protokol ile ilgili önünde basın açıklaması yaptı
Maviş: Hükümet, hayat pahalılığı hesaplama yöntemini değiştirmek için düğmeye bastı
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Başbakanlık önünde taleplerini sıralayarak, toplantı taleplerini yineledi.
Başbakanlık önünde konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, hükümetin hayat pahalılığı hesaplama yöntemini değiştirmek için düğmeye bastığını belirterek, buna tepki gösterdi.
“Derdimiz geçim” diyen Maviş, pahalılıktan bahsederek ücretlilerin alım gücünün sabit olduğunu belirtti. Bütçe görüşmelerine de işaret eden Maviş, bütçede 17 milyarlık eksi olduğunu kaydetti.
Bengihan: Birçok ailenin çocuklarını okula aç gönderdiği günlerden geçiyoruz
Maviş’in ardından KTAMS Başkanı Güven Bengihan, ortak açıklamayı okudu;
“Son yıllarda ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle çalışanların dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gücünde hızlı bir gerileme meydana gelmiş, halkımız hızla derin bir yoksulluğa sürüklenmiştir.
Birçok ailenin çocuklarını sağlıklı beslemesi bir yana karnını dahi doyuramadığı, okula aç gönderdiği günlerden geçmekteyiz.
Hükümet; pahalılığı önleyecek, halkın refah düzeyini yükseltecek tedbirler alması gerekirken, maalesef tam tersi uygulamaları gündeme getirip bu yönde yasal değişiklik hazırlamıştır.
“Hükümet emekçi düşmanı politikaları günden güne tırmandırıyor”
Pahalılığa karşı çalışanların, emeklilerin, ücretli kesimlerin alım gücünü korumak için hayat pahalılığı oranında yapılan maaş artışlarının konsolide olmayacak şekilde uygulanması, üçte biri zaten vergiye giden HP artışlarını daha da anlamsızlaştıracaktır.
UBP-DP-YDP hükümetinin emekçi düşmanı politikaları günden güne tırmanmaktadır. Vergi adaleti sağlanması için hiçbir politika geliştirmeyen hükümet, yandaş sermayedarlardan vergi almak yerine çalışanların elindeki son lokmayı da almaya niyet etmiştir.
“Hayat pahalılığı ödeneğini kırpılıyor, örtülü ödeneklere gelince bol keseden harcanıyor”
Hükümetin bu emekçi düşmanı tavrını şiddetle kınıyoruz. UBP-DP-YDP hükümeti hayat pahalılığı ödeneğini kırparken; sıra partizanca yandaş istihdamlarına, müdür müsteşar atamalarına, örtülü ödeneklere gelince bol keseden harcamaktadır.
Anayasal hak olan ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetlerini dahi yerine getirmeyen, çocuklarımızı konteyner sınıflara mahkum eden, sahte diplomalı vekiller müsteşarlar müdürlerle anılan, sağlıkta bebek ölümlerine neden olan skandalları bize yaşatanlardan, halk yararına icraat beklemek ölü gözünden yaş beklemektir.
“Onların derdi sadece makam koltuklarıdır”
Yasa gereği her yıl Maliye Bakanlığı ile kamuda yetkili sendikalar arasında yapılması gereken protokol görüşmeleri; Sendikalarımızın 2 ay önce taleplerini detaylı bir şekilde yazılı olarak Maliye Bakanlığı’na iletmiş olmalarına rağmen hala daha yapılmamıştır.
Kendi iç kavgaları nedeniyle Meclis Başkanını seçmek için 2 ay harcayan hükümet, sendikalarımızla görüşmeye zaman ayırmamıştır. Çünkü onların derdi sadece makam koltuklarıdır.
Hayat pahalılığına karşı çalışanların, emeklilerin, dar ve sabit gelirli savunmasız kesimlerin bir nebze olsun rahatlatılması adına ortaya koyduğumuz taleplerimiz sadece mağduriyet yaratan, eşitliği bozan, adaletsizlik yaratan yasa ve uygulamaların ortadan kaldırılması ile ilgilidir.
Taleplerimiz şöyledir;
• Gelir Vergisi Yasasında ivedilikle değişiklik yapılarak, matrah dilimleri vergi oranları için yasal değişiklik yapılması, muhafiyetlerin enflasyon oranında güncellenmesi
• Eşit işe eşit ücret ilkesini yok eden 47/2010 sayılı yasada yapılacak değişiklikle, bu yasa kapsamında çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesi
• Derece değişikliğinde ve sınıf değiştirmelerde hak edilen barem içi artışlarda göç yasasına bağlı çalışanların yaşadığı mağduriyetin giderilmesi
• Göç Yasası ile kamu çalışanlarının haklarını düzenleyen diğer yasalarda doğum izinleri ile ilgili ortaya çıkan eşitsizliğin giderilmesi için yasal düzenleme yapılması
Taleplerimizi görüşmek üzere sendikalarımızın acilen toplantıya çağırılması için ısrarlıyız. Kamuda örgütlü ve yetkili sendikalar olarak; çalışanların, emeklilerin, küçük esnafın, dul ve yetimlerin kısaca ezilen tüm kesimlerin günden güne yoksullaşmasına, her türlü adaletsizliğe, partizanlığa, hukuksuzluklara, yolsuzluklara karşı mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz.
Taleplerimizin dikkate alınmaması ve hayat pahalılığı oranında yapılan maaş artışlarının konsolide olmayacak şekilde uygulanması halinde kitlesel eylemlere ve grevlere başlayacağımızın bilinmesini isteriz”