
İtalyan enerji devi ENI, Mısır ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki anlaşma, doğalgazın Mısır’ın mevcut altyapısı kullanılarak geliştirilmesini ve Avrupa pazarlarına ihraç edilmesini öngörüyor
Anlaşmanın sadece doğalgaz değil bölgedeki siyasi ve stratejik dengeleri de değiştirmesi bekleniyor
İtalyan enerji devi ENI, Mısır ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile gerçekleştirdiği önemli bir anlaşma ile Doğu Akdeniz enerji piyasasında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Yeni anlaşma, Kıbrıs’ın 6’ncı parselinde keşfedilen doğalgazın Mısır’ın mevcut altyapısı kullanılarak geliştirilmesini ve ardından Avrupa pazarlarına ihraç edilmesini öngörüyor.
Dünya enerji piyasasının dikkatlerini üzerine çeken yeni adım, Doğu Akdeniz’i bölgesel bir enerji merkezi haline getirme hedefiyle uyumlu olarak atılan somut ve stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Söz konusu işbirliği, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi ve stratejik dengeler açısından da büyük önem taşıyor.
‘Kronos” Gaz Sahası: Mısır ile Avrupa pazarlarına erişim
ENI’nin yaptığı resmi açıklamaya göre, bu stratejik anlaşma, Kıbrıs’ı bir gaz üreticisi ve ihracatçısı olarak konumlandırmanın yanı sıra, Mısır’ın halihazırda var olan hidrokarbon altyapısından en üst düzeyde faydalanılmasını sağlayacak kapsamlı bir çerçeve sunuyor.
2022 yılında keşfedilen ve 2024 yılı içerisinde detaylı bir şekilde değerlendirilerek potansiyeli ortaya çıkarılan ‘Kronos’ gaz sahasının, 3 trilyon metreküpten fazla devasa bir gaz rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. Yeni anlaşma, doğalgazın Mısır’daki mevcut ve gelişmiş Zohr tesislerinde işlenerek, ardından Damietta LNG (Sıvılaştırılmış Doğalgaz) tesisinde sıvılaştırılarak Avrupa pazarlarına ihraç edilmesinin önünü açıyor.
Bu sayede, Kıbrıs gazı Avrupa’ya daha hızlı ve verimli bir şekilde ulaşabilecek. Ayrıca, 6’ncı parsel içerisinde, 2022’de keşfedilen Zeus gaz sahası da dahil olmak üzere daha birçok potansiyel kaynak bulunuyor. Bu kaynakların da ilerleyen dönemlerde geliştirilmesi planlanıyor.
Cumhurbaşkanları ve Başbakan Yardımcıları huzurunda imza
Pazartesi günü Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirilen imza töreni, anlaşmanın ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Mısır Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Kerim Bedevi, Kıbrıs Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yorgos Papanastasiu ve ENI CEO’su Claudio Descalzi’nin imza attığı törene, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulides ve İtalya Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini de katılarak anlaşmaya verdikleri desteği açıkça ifade ediyor. Mısır’ın önde gelen enerji etkinliği olan EGYPES’in açılışında gerçekleştirilen imza töreni enerji dünyasının dikkatini üzerine çekmiş durumda.
Bakan Papanastasiu: Bölgesel enerji merkezi olma hedefine ulaştık
Kıbrıs Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu yeni gelişmeyle ilgili Kıbrıs medyasına yaptığı açıklamada, Kıbrıs doğalgazının Mısır altyapısı üzerinden hızlı bir şekilde geliştirilmesinin, Kıbrıs’ın bölgedeki enerji sektöründe üstlenmeyi hedeflediği stratejik rolü perçinleyecek somut bir adım olduğunu ve bu gelişmenin hem ülke ekonomisine hem de Kıbrıs halkına önemli faydalar sağlayacağını vurguladı.
Papanastasiu, bu anlaşmanın Kıbrıs’ı bölgesel bir enerji merkezi yapma hedefine ulaşmada kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Afrodit sahası geliştirme planına onay
Bu arada ABD enerji devi Chevron ve Kıbrıs Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan yapılan ortak açıklamada, Kıbrıs’a ait Afrodit Sahası Geliştirme ve Üretim Planı’nda (GÜP) yapılan değişikliklerin onaylandığı kamuoyuna duyuruldu.
Yeni gelişmeyle ilgili olarak Bakan Papanastasiu, Afrodit sahasının Mısır’daki tesisler aracılığıyla geliştirilmesinin Kıbrıs’ın enerji sektöründeki rolünü önemli ölçüde güçlendireceğini ve ülkeye önemli faydalar getireceğine olan inancını yineledi.
Chevron’da Kıbrıs ile işbirliği vurgusu
Kıbrıs Haber Ajansı’nın (KHA) 14 Şubat Cuma akşamı geçtiği ilgili habere göre, Chevron Uluslararası Arama ve Üretim Başkan Yardımcısı Frank Cassulo, Kıbrıs hükümetiyle kurdukları yapıcı ve verimli ilişkileri memnuniyetle karşıladıklarını ve Afrodit sahasının hem Kıbrıs’ın hem de tüm Doğu Akdeniz bölgesinin yararına olacak şekilde geliştirilmesinin kritik bir öneme sahip olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Cassulo, bu yaklaşımın aynı zamanda uygun fiyatlı, güvenilir ve giderek daha temiz enerji sağlama stratejileriyle de tamamen uyumlu olduğunu sözlerine ekledi.
GÜP kapsamında yüzer üretim ünitesi ve boru hattı inşa edilecek
Onaylanan Geliştirme ve Üretim Planı kapsamında, Kıbrıs MEB’inde (Münhasır Ekonomik Bölgesi) bir Yüzer Üretim Ünitesi (FPU) kurulması ve doğalgazı Mısır’a taşıyacak bir boru hattı inşa edilmesi planlanıyor. GÜP’te yapılan bu önemli değişiklikler, Afrodit projesi için Ön Uç Mühendislik ve Tasarım (FEED) çalışmalarının hızlandırılmasını ve nihai yatırım kararının kısa süre içerisinde alınmasını hedefliyor.
Hristodoulidis’den ‘Mısır ile stratejik ortaklık’ vurgusu
Doğu Akdeniz gazıyla ilgili olarak bu baş döndürücü gelişmeler yaşanırken Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulidis, Mısır Haber Ajansı MENA’ya yaptığı açıklamada, Kıbrıs ve Mısır arasındaki ilişkilerin stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.
İki ülke arasındaki enerji işbirliğinin, Mısır elektrik şebekesinin Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya bağlanması projesiyle daha da perçinleneceğini ve Mısır’ı bölgesel ve küresel anlamda önemli bir enerji merkezi haline getireceğini kaydeden Kıbrıslı Rum lider ayrıca, Mısır’ın Gazze’deki ateşkes çabalarına Kıbrıs’ın güçlü bir şekilde destek verdiğini ve bölgedeki istikrarın sağlanması için Mısır ile sürekli koordinasyon halinde olduklarını belirtti.
Türkiye’nin şerhi gündemdeki yerini koruyor
Doğu Akdeniz’deki doğalgaz kaynakları konusundaki hak iddialarını uzun süredir dillendiren Türkiye, bölgedeki enerji projelerinden dışlanmasına karşı çıkıyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek başına münhasır ekonomik bölge (MEB) ilan etme yetkisine sahip olmadığını savunan Ankara, Kıbrıslı Türklerin de kaynaklar üzerinde eşit hak sahibi olduğunu vurguluyor.
Geçmişte, Kıbrıs adası çevresinde sismik araştırmalar yaparak ve sondaj gemileri göndererek bölgedeki varlığını hissettiren Ankara, Doğu Akdeniz’in enerji rezervleri için uluslararası bir toplantının düzenlenmesi fikri üzerinde duruyor.
Yeni Kıbrıs-Mısır anlaşması, Türkiye tarafından Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminde bir kez daha ‘bypass’ edildiği şeklinde yorumlanabilir. Ankara, bu tür anlaşmaların Kıbrıslı Türklerin haklarını göz ardı ettiği ve bölgesel istikrarı tehdit ettiği yönündeki ısrarını sürdürüyor. Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki hak iddiaları ve bu konudaki aktif politikası, bölgedeki enerji projelerinin geleceği açısından önemli bir faktör olmaya devam ediyor.
Diğer yandan Kuzey Kıbrıs da geçmiş dönemde kamuoyuyla paylaştığı ilgili resmi açıklamalarda enerji konusunda Ankara-Lefkoşa ikilisinin ‘bypass’ edilmesine izin verilmeyeceği mesajını vermişti.
Nikolaos Stelya/Gazete Duvar