Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu masasında işçi tarafını temsil eden Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-iş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, masanın toplanması için herhangi bir çağrı almadıklarını, masaya oturduklarında ise geçen dönem verilmeyen yüzde 15’lik Hayat Pahalılığı’nın da dahil edildiği bir artış talep edeceklerini kaydetti
Serdaroğlu: Herhangi bir görüşme olmadı, çağrı yapılmadı
Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Serdaroğlu, Çalışma Bakanı Hasan Taçoy‘la herhangi bir görüşmeleri olmadığını, Bakanlık tarafından da çağrı olmadığını belirterek, Bakan’ın gittiği yerlerde gelen sorulara karşılık, bu hafta içinde masayı toplayacağı yönünde söylemler yaptığını kaydetti.
Serdaroğlu, “Diğer yandan da seçim öncesi masayı toplamanın doğru olmadığını söylediği şeklinde bilgiler geliyor. Sonuçta herhangi bir görüşme olmadı, çağrı yapılmadı. Biz bugün tekrar Çalışma Bakanlığı’na ulaşmaya çalışacağız” dedi.
“Asgari ücret alan kısım, çalışma hayatındaki örgütsüz olan kısımdır”
Bakanlığa masayı toplaması için ilk çağrının kendileri tarafından 15 Kasım’da yapıldığını ve yasal süre olarak 15 günlük süreyi hatırlattıklarını anımsatan Serdaroğlu, özel sektörde örgütlülük olmadığı için burada çalışan insanların sokağa çıkamadığını belirtti.
Serdaroğlu, “Biz Hür-iş olarak birçok eylem yaptık, çağrılarda bulunduk. Ancak asgari ücret alan kısım, çalışma hayatındaki örgütsüz olan kısımdır. Bu insanların sokağa çıkabilecek durumu yok” dedi.
“Örgütsüz insanların sorunlarını tartışmamız lazım”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında beş kişinin işçi tarafı, beş kişinin devlet tarafı ve beş kişinin de işveren tarafı olduğunu ve geçmişten bugüne bakılacak olursa; her zaman işveren ve devlet tarafının kendi aralarında anlaştığını, bunu çok ender değiştirebildiklerini ve onların belirlediği rakamın üzerine çıkabildiklerini söyleyen Serdaroğlu, öncelikle masanın bu yapısının değişmesi gerektiğini kaydetti.
Serdaoğlu, “İşçiler gelsin masaya otursun mesela. Gelip beş işçi masaya otursun. Ben tam altı aydır örgütlenebilmek için eylem yapıyorum. Grev kırıcılığı yapılıyor, grevde olan insanlar yerine başka insanlar işe alınıyor. Temel soruna inmemiz lazım. Örgütsüz insanları nasıl örgütleyebiliriz, bunun için eylem yapmamız lazım. Asgari ücret belirleme zamanı gelmeden önce sokaklarda olmamız ve örgütsüz insanların sorunlarını tartışmamız lazım” ifadelerini kullandı.
“İsterlerse asgari ücreti 20 bin TL yapsınlar, zamların önüne geçemedikten sonra 20 bin TL de işe yaramayacak”
Serdaroğlu şöyle devam etti;
“İsterlerse asgari ücreti 20 bin TL yapsınlar, zamların önüne geçemedikten sonra 20 bin TL de işe yaramayacak. Bugün itibariyle asgari ücretlinin kaybı 29.88’dir. Bu rakam son beş aylık Hayat Pahalılığı (HP) rakamıdır.
Geçen dönemde de yüzde 56.37 HP vardı ve asgari ücretliye yüzde 41 artış yapılmıştı.
İşveren ve devlet tarafından belirlendi olarak kabul ediliyor bu dönemde yapılan artış. Ama biz bu dönemdeki kayıpla, geçen dönemdeki bu kaydı birlikte vermezsek yine açlık sınırının altında kalacak asgari ücret. Zamlar karşısında da yine savunmasız kalacak.
Bugün masa toplansa enflasyon dışında yüzde 44 kaybı vardır asgari ücretlinin. Bu hafta masaya oturulsa ve uzlaşılsa bile itiraz olması durumunda bu süreç uzayacak.
İşveren ve devlet tarafı -ki görüştüklerini duyuyoruz- böyle bir anlaşma yaptılarsa, seçimlerin bitmesi beklenecek. Ama memlekette seçim bitmez. Bunu beklersek insanlar aç kalacak.
Açlık sınırı ortada, alım gücünün ne kadar düştüğü ortada, denetimsizlikten dolayı fiyatların nereye geldiği de ortada”
