Güvenlik Kuvvetleri Mensupları Yapı Kooperatifi (Güyap) üyeleri, dönemin Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurul yapılmadan Pandemi Hastanesi için devlete verilen kooperatife ait arazinin parasını hala alamadıkları gibi, apartman otoparkının büyük bölümünü de kaybetti. Haklarını arayan üyeler muhatap bulamamaktan şikayetçi
18 yıldır tapularını, 3 buçuk yıldır da paralarını alamadılar
Ülkede gün geçmiyor ki; aslında hiçbir şey yapmadan teslim edilmesi gereken hakları için canhıraş mücadele veren bir kesim daha yargıya başvurmasın ya da basına konu olmasın.
Onlardan biri de maaşlarından artırdıklarıyla bir ev sahibi olabilmek adına 25-30 yıl boyunca alın teri döken Güvenlik Kuvvetleri’nin Yapı Kooperatifi (Güyap) üyeleri.
Kooperatif; Mart 2020 yılında ülkede patlayan Covid-19 pandemisinin ardından, ülke mimar, mühendis ve meslek odalarından izinsiz, ısmarlama bir proje ile yapılan, şimdilerde “Çocuk Acil Servisi” olarak hizmet veren, Acil Durum (Pandemi) Hastanesi binasının arazisini devlete sattı. Üyeler kendilerine ait arazinin satıldığını, satıldıktan sonra öğrendi.
Ancak toplum yararına olması nedeniyle; Genel Kurul yapılmadan ve üyeye bilgi verilmeden yapılan bu satışa itiraz etmeyen üyelerin başına gelmeyen de kalmadı.
Üyeler paralarını üç senedir alamadıkları gibi hastane inşaatı boyunca müteahhit firmayla karşı karşıya bırakıldı, apartman otoparklarının da büyük bölümünü kaybetti. Ayrıca satıştan alınan paranın üyelere dağıtım miktarları konusunda da kooperatif yönetimiyle ters düşen üyeler, bu tutum nedeniyle de hak ihlaliyle karşı karşıya bırakıldı.
Proje 2005 yılında bitti ve teslim edildi
90’lı yılların ortalarında kurulan kooperatif, Lefkoşa Göçmenköy’de Barış Caddesi üzerinde ve civarında 3 tapu üzerinde yer alan takribi 20 dönüm araziyi aldı ve arazinin yaklaşık 17 dönümünün üzerine iki blok apartman ve villalardan oluşan projeyi gerçekleştirip, 2004-2005 yılları arasında hak sahiplerine teslim etti.
Aldıkları dairelerin ve villaların tüm bedelini ödeyen üyeler, tapuları beklemeye başladı.
Ancak üyeler; üzerinden yaklaşık 18 yıl geçmesine rağmen villaların yapıldığı alandaki bazı hak sahiplerinin aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle tapularına hala kavuşabilmiş değil.
Pandemi Hastanesi yapılması için kooperatif arazisi devlete satıldı
Tapularını ellerine almak için bekleyen kooperatif üyeleri bu yetmezmiş gibi 2020 yılında patlayan Covid-19 pandemisi nedeniyle de mağdur oldu.
Pandemi Hastanesi yapımı için arazi arayan Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin, Güyap’a başvurması ve dönemin kooperatif yönetiminin de Genel Kurul yapmadan ve üyeye bilgi vermeden arazinin kalan bölümünü satmasının üzerinden tam 3 buçuk yıl geçti.
Güyap yönetiminin arazi karşılığında “rayiç bedel üzerinden ödeme ya da aynı değerde aynı büyüklükte arazi” talebini değerlendiren Mukayyitlik, ödeme yapmayı tercih etti ve Mukayyitlik ile kooperatif yönetimi arasında bir ortak metin imzalandı.
İmzayı atanların yetkilerinin bugün dahi tartışmalı olduğu metne ve üyelerin aldığı bilgiye göre arazi devlete 910 bin sterlin karşılığında satıldı.
İnşaat sırasında ihlaller yaşandı, üyeler firmayla karşı karşıya bırakıldı, polise şikayet edildi
İki blok apartmanın yapıldığı arazinin otoparkına bitişik olan arazide başlayan hastane inşaatı süresince yapılan arazi ihlalleri ve kuralsızlıklar karşısında müteahhit firmayla karşı karşıya bırakılan apartman sakinleri, o dönemde birkaç kez eylem yaptı.
Hatta bu eylemler sırasında firma yetkilileriyle tartışan biri bedensel engelli iki kooperatif üyesi şikâyet üzerine polise ifade vermeye dahi çağırıldı.
Şirketler Mukayyitliği’nden ve kendi kooperatifleri tarafından yalnız bırakılan apartman sakinleri, inşaatın her geçen gün otoparklarını ihlal etmesine engel olamadı.
Yani hastane inşaatı, kendisine tahsis edilen arazi sınırları dışına çıktı ve kooperatif üyelerinin kendi arazisi olan bölgeye kadar ilerledi.
Hatta hastane ve apartmanlar arasına örülen duvarın apartmanlar tarafında asfalta verilen zarar da 3 yıldır onarılmayı bekliyor.
Ödedikleri arazinin hastane tarafından gasp edilen bölümündeki haklarını talep ettiler
Üyeler, arazilerinin bir kısmının gasp edilmesiyle sonlanan sürecin ardından, en azından arazi satışından kaynaklı haklarını alabilmek adına yeni bir mücadeleye girişti ancak bu süreçte şu ana kadar sürüncemede bırakıldı.
Arazileri ve evlerinin taksitlerini sterlin üzerinden ödeyen üyeler, hak sahiplerine boş araziye yaptıkları katkı üzerinden paylaştırma yapılmasını talep etti.
Üstelik apartman sakinlerinin; otoparklarının gasp edilmesi sonrası villa sahiplerine göre bir de eşit ödedikleri araziden kayıpları ortaya çıkmıştı.
30 TL’den işlem gören sterlini 21 TL’den sabitleyip ödeme yapılmak isteniyor
Üstelik o dönem 21 TL’ye sabitlenen sterlin üzerinden ödedikleri arazinin, bedelinin, sterlinin şu an 30 TL’ye dayanmasına ve enflasyonun yüzde 100’leri aşmasına rağmen yine 21 TL’den hesaplanıp TL karşılığının verileceği bilgisine de ulaşan üyeler ciddi bir hak kaybıyla karşı karşıya bırakıldı.
Devlete verilen arazinin ve kendi tapularının tam metrekaresi hakkında yazılı bilgi istemelerine rağmen ne Şirketler Mukayyitliği’nden ne de kendi kooperatiflerinden bilgi alamayan üyeler, dün Mukayyitlik’te yapılan ve tüm tarafların buluştuğu toplantıdan da bu bilgileri alamadan ayrıldı.
Mukayyitlik kooperatifi 15 yıldır denetlemiyor
Kooperatifin toplantıya herhangi bir belge getirmeden sadece Yönetim Kurulu Başkanı’yla katılması sonrası, diğer Yönetim Kurulu üyeleri ve sekreterinin kooperatiften istifa edecekleri de gündeme geldi, bazı üyelerin de Genel Kurula gidilmesi yönünde imza topladığı konuşuluyor.
Ayrıca edindiğimiz bir diğer bilgiye göre Güvenlik Kuvvetleri Mensupları Yapı Kooperatifi, 15 yıldır Mukayyitlik tarafından da hiçbir denetlemeye tabi tutulmadı.
Üyeler, ellerinde tüm sözleşmeleri, gerek kendi kooperatifleri gerekse Mukayyitlik tarafından cevaplanmayan dilekçeleri ve resmi belgeleriyle hak mücadelesine devam ediyor.