Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili ve Milletvekili Adayı Zeki Çeler, pandemi döneminde özel sektör çalışanlarına yapılan adaletsizliği seçmenlerin unutmamasını istedi.
“Seçmen o adaletsizlikleri unutmasın”
Özgür Web TV’de yayınlanan Seçim Özel programında Melek Arabacıoğlu’nun sorularını yanıtlayan Çeler, pandemi döneminde destek ödemelerinde özel sektör çalışanlarına yapılan adaletsizliği seçmenlerin unutmamasını isteyerek, “Seçmen hatırlayacak ve ona göre mi hareket edecek yoksa unutacak mı o sıkı çektiği günleri göreceğiz” dedi.
“Bizim dönemimizde özel sektör çalışanları arkasında devlet güvencesi olduğunu biliyordu”
Çeler, “Bizim dönemimizde denetimlerimizi topluma duyurmamız, baskı ve sömürünün duyulmasına da neden oldu. Özelde de çalışsam da arkamda devlet var güveni gelmişti insanlara ama maalesef şu an insanların bu güvenini yok ettiler” ifadelerini kullandı.
“280 milyon TL ile devrettim”
Bakanlık görevini Sucuoğlu’na devrederken, İhtiyat Sandığı‘nın İstihdam Destek Merkezi Fonu‘ndaki 280 milyon TL ile devrettiğini kaydeden Çeler, kendisinden sonra koltuğu devralan Sucuoğlu’nun, kendi döneminde doğru uygulamalar yapmadığı için bu fonun UBP-HP hükümetinde boşaltıldığını, fonda şu an en fazla 30-35 milyon liralık bir para olduğunu söyledi.
“Külliye yapılmasını isteyenlerden sadece utanabiliriz”
Külliye yapımı ile ilgili soruya da cevap veren Çeler, bunun yapılmasını isteyenlerden sadece utana bilineceğini, çünkü onları bu ülkeyi, bu ülkenin insanını sevmediğini vurguladı.
Çeler, “İnsanlar bu ekonomik krizi yaşarken onlar bunu görmezden geliyor ama benim en çok merak ettiğim şey tüm bunları yapanlar için toplum sandıkta gerekeni yapacak mı? Bence önemli olan budur” dedi.
“TDP olarak bu külliyeyi yaptırmayacağız”
Çeler, insanlar geçim sıkıntısı ve açlık çekerken, evine ekmek götüremiyorken, okullar dökülüp sınıflar yetersizken, sağlıkta beklenen kaliteli hizmet verilemiyorken, işverenler işyerlerini kapatıp bir çoğu da batarken ve işsizlik başlamışken, ‘Cumhurbaşkanı’nın kalacağı mekan görkemli olmalıdır‘ diyen bir zihniyeti asla kabul etmeyeceklerini belirtti.
Çeler, “TDP böylesi bir israfa kesinlikle onay vermediği gibi o külliyenin yapılmasına da kesinlikle müsaade etmeyecektir” vurgusunda bulundu.
“TDP olarak Adalet Müşavirliği oluşumunu tümden reddediyoruz”
TDP olarak TC Elçiliği içinde açılan Adalet Müşavirliğini tümden reddettiklerinin altını çizen Çeler bu konuda sözlerine şöyle devam etti,
“Ben şunu merak ediyorum; vatandaşlarının adli bir yardıma ihtiyacı olduğunda yardımcı olacaklarmış. Türkiye’den başka bir ülkeye giden insanlar potansiyel suçlu mudur ki elçiliklerinde böyle bir müşavirlik kurma ihtiyacı duyuyorlar ya da gittikleri memleketin yargısına mı güvenmiyorlar ki böylesi müşavirlikler kuruyorlar? Bizim kendi avukat ve hukukçularımızın hiç mi güvenilirliği yok? TDP olarak yargımıza yapılan böyle müdahaleleri biz kesinlikle müsaade etmeyiz ve olumlu da bakmıyoruz”
TDP’nin bir baraj sıkıntısı yoktur
TDP’nin baraj sıkıntısı olduğuna dair bazı basın yayın organlarında çıkan haberleri de değerlendiren Çeler, TDP’nin bir baraj sıkıntısı olmadığını, sokakta kendilerini gören vatandaştan aldıklarını izlenimin de bu yönde olduğunu aktardı.
Çeler, 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sessizliği ile ilgili eleştirilere de değinerek, Sayın Akıncı’nın hiçbir dönem çıkıp da ‘oyunuzu buna verin, buna vermeyin’ diye konuşmadığını vurguladı.
Çeler, “Akıncı geçtiğimiz gün yayınladığı doğum günü mesajında söylemesi gerekeni kendi üslubuyla zaten söyledi. ‘Bu topraklara kök salıp mücadelemizi devam ettirebilmemiz için çalışmamız gerek’ dedi. Sayın Akıncı açık açık TDP vurgusu hiç yapmadı. Ben bağımsızım dedi bunu 2015’te de söyledi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de söyledi ve sonra da bu bağımsız duruşuna devam edeceğini hep dile getirdi. Gönül ister ki bize söylediğini sesli olarak topluma da söylesin ama onun ağzından duyulmayacak bir şeyi şimdi benim burada söylemem doğru olmaz” dedi.
“Akıncı boykotçu değildir”
Birilerinin Akıncı’nın boykotçu olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Çeler, konuyla ilgili şöyle dedi;
“Akıncı boykotçu olacak olsaydı müdahaleleri gördüğü halde seçime girmezdi. Akıncı demokrasiye ve bunun sandıkla gelişeceğine inanan bir kişidir. Bu toplum sandığa inanıp mühürüne güvenirse göreceksiniz ki 23 Aralık akşamı çıkacak olan sonuçlar birilerini üzerken toplumun da umutlarının yeşermesine yardımcı olacaktır” dedi.
