Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin yıllarca özveriyle ortaya koyduğu emeğin hiçleştirmesine, yasal haklarının tartıştırılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı
Elmalı’dan Çavuşoğlu’na zor sorular
Sendika Yönetim Kurulu ve birçok üyeyle bugün Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması ve protesto eylemi gerçekleştiren KTOEÖS’ün itiraz ve taleplerini Başkan Elmalı dile getirdi.
Elmalı, bir zamanlar öğretmen olan ve şu an Eğitim Bakanı pozisyonunda bulunan Nazım Çavuşoğlu’na kamuoyu önünde şu soruları yöneltti;
1) Okullarımızda, eğitim sistemimiz içerisinde çözülmesi ivedi olan sorunların takibini yapıyor musunuz?
Eğitim yılı tamamlanalı 3 hafta oluyor, bu süre içerisinde okulların fiziki yapı ve donanım eksikliği ile
ilgili herhangi bir adım atıldı mı?
2) Vatandaşlarımız tarafından bağış olarak yaptırılan Meral Vedat Ertüngü Lisesi ve Esin Leman Lisesi’nin
elektrik, su, yol yapımı ve diğer eksiklerini tamamlamak için bir çalışma başlattınız mı?
3) Bakanlık bu yıl yine Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü’nü ve öğretmenlerimizin emeğini hiçe sayarak ‘ek
bütünleme‘ yapacak mı? Yoksa ek bütünlemenin ekini mi yapma niyetindesiniz? Ya da ek bütünleme
yapmadan Bakanlar Kurulu kararı ile tüm öğrencileri bir üst sınıfa taşıyıp, eğitim kaygısı değil, sadece
siyasi kaygılar taşıdığınızı mı ispatlayacaksınız?
4) Okullarımızda sayıları gittikçe artan Türkçe-İngilizce bilmeyen yabancı öğrencilerin okullara, eğitime
kazandırılması ve sosyal entegrasyonu için herhangi bir projeniz var mı?
5) Mağusa’dan çıkıp 2 gün Güzelyurt’a, 2 gün Lapta’ya, 1 gün c’e giden öğretmenlerimize ya da
Lapta’dan 3 gün Erenköy’e, 2 gün Akdoğan’a giden öğretmenlerimize ve bu durumda ‘Göç Yasası’na tabi
yüzlerce öğretmenimize bakanlık olarak desteğiniz nedir? Bu öğretmenlerimiz için yolluk ödenmesi veya
lojman imkânı veya öğretmen servisi sağlanması gündeminizde mi?
6) Öğretmenler Yasası’na göre her okulda olması gereken fakat tek bir okulda dahi olmayan bölüm şefi
kadrosu hakkındaki düşünceniz nedir?
7) Öğretmenler Yasası’na göre bir öğretmenin toplamda 250’den fazla öğrenciye ders veremeyeceği, bir
sınıfta öğrenci sayısının 40’ı aşamayacağı belirtilmesine rağmen yıllardır yasanın bu maddesi hiçe
sayılmaktadır. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
8) Önümüzdeki eğitim yılında 40-45 kişilik sınıflarda ders yapmak zorunda kalacak öğrenci-öğretmenler
için çalışmanız nedir?
9) Devlet okullarına bütçe ayırmayarak okulların çaresizliğe itildiğini, veliler ile okul idarelerinin karşı
karşıya getirildiğini ve her okulun kendi imkânları çerçevesinde sorunlarını çözmeye çalıştığını
biliyorsunuz değil mi?
10) Duvarlarında derin çatlaklar oluşmuş, kolonları çürüyen, yıkılma riski taşıyan Cumhuriyet Lisesi,
Erenköy Lisesi ve Namık Kemal Lisesi için ‘Bakanlığımızın bu hasarların tamamını giderecek yeterli
bütçesi yoktur’ denildiği doğru mu? Bu okullardaki bir öğrencimiz veya öğretmenimizin zarar görmesi
halinde bunun hesabını kim verecektir?
11) Bu yıl yine Türk Maarif Kolejleri arasında geçiş yapılmasına olanak sağlayıp, eşitsizlik ve adaletsizlik
yaratılmasına göz mü yumacaksınız?
12) Yurt dışındaki gençlik kamplarında geçmiş yıllarda bazı öğrencilerimizin maruz kaldığı pedagojik
yaklaşımdan uzak, davranış ve baskılara, laik eğitimle bağdaşmayan örneklere rağmen, bu kampların
ısrarla düzenlenme nedeni nedir? Velilere verilen kamp programı ile gerçekte uygulanan programın aynı
olmaması sizi rahatsız etmedi mi? Hangi gerekçeyle olursa olsun, öğrencilerimize “maneviyat” dersinde
mevlit okutulması veya öğrencilerin din derslerine katılmaya zorlanması KKTC eğitim sisteminin en
temel unsurlarından olan laiklik ilkesine aykırı değil mi?
13) Göç Yasası’na mahkûm ederek fakirleştirdiğiniz öğretmenlerimizin, gasp ettiğiniz 2 üniversiteden mezun olması halinde kazanacağı barem içi artışlarını vermek için çalışma mı başlattınız?
14) Okullarda; kâğıt üstünde görünen ancak gerçekte olmayan okul bütçeleri ile ilgili çalışma mı
yapıyorsunuz?
15) Taşeronlaşma ile çalıştırıp maaş vermediğiniz okul çalışanı hademelerle ilgili kadro yaratıp güvenceli
çalışma ortamı yaratma çabanız mı var?
16) Eğitimde yıllarını harcamış ve devlet kadrolarına sonradan atanan öğretmenlerimizin özelde öğretmenlik
yaptıkları yılların görmezden gelinmemesi adına ne yapıyorsunuz?
17) Sn. Bakan, ‘Biz zengin bir devlet değiliz’ diyorsunuz ve öğretmenlerden fedakârlık bekliyor, tasarruf
amacıyla A-B öğretmen statüsünün kaldırılması gerekliliğinden bahsediyorsunuz. Bu durumda;
– Yarattığınız müşavirlere her yıl 45 milyon TL;
– KKTC’yi dünyada tanıtacak iddiasıyla çeşitli ülkelerde açılan ve ayrılan bütçenin yüzde 98’ini kira ve maaşların
oluşturduğu dış temsilciliklere yıllık 96 milyon TL;
– Kalkınma Bankası’ndan yandaşlara dağıtılan ancak geri ödemesi yapılmayan 750 milyon TL;
– İhalesiz yakıt alımı için 80 milyon TL harcayan bir devleti yoksul olarak mı kabul edelim?
– Külliye ve saray yapımı için 620 milyon TL harcanırken;
– T&T şirketine yapıldığı gibi Bakanlar Kurulu kararı ile devlet alacaklarından vazgeçerken;
-3 öğrencinin olduğu Gaziantep’e Eğitim ve Kültür Ataşesi gönderilirken;
– Servet vergisi almazken;
– Onlarca yıldır vergi kaçıranları göz yumulurken;
Devletin zengin olmadığını unutmuş muydunuz?
Size göre bu harcamalar yoksul bir devlet bütçesine ait olabilir mi?
Niyet tasarruf mu, yoksa talimatları yerine getirmek mi?
Bilinmesini isteriz ki, öğretmenlik mesleğinin, öğretmenlerimizin yıllarca özveriyle ortaya koyduğu emeğin hiçleştirmesine, yasal haklarımızın tartıştırılmasına izin vermeyeceğiz.
Sn. Bakan, Eylül’de okulların açılması gibi bir gaileniz varsa A-B öğretmen statüsünün ortadan kaldırılmasıyla ilgili başlatılan çalışmayı derhal durdurunuz”