Yeşil Barış Hareketi (YBH), halen adanın kuzeyinde iktidarda olan UBP-DP-YDP hükümetinin “çevresel sorumluluklarını” yerine getirmediğini kaydederek, orman yangınları ve yangınları önlemek için gerekli önlemlere sırtımızı dönme gibi bir lüksümüz olmadığını hatırlattı
YBH: Ormanlarımızı yangınlardan korumak ve yaşamasını sağlamak hükümetin üstlenmesi gereken, olmazsa olmaz bir yükümlülüğüdür
Yeşil Barış Hareketi’nden yapılan açıklamada, hükümetin Anayasa’nın da emrettiği gibi çevresel sorumlulukları olduğunu fakat uzun süredir devam eden çevre ile ilgili sorunlara sırt çevirmeye devam ettiğini aktardı.
“Ormanlarımızı yangınlardan korumak ve yaşamasını sağlamak” hükümetin üstlenmesi gereken, olmazsa olmaz bir yükümlülüğüdür” ifadelerini kullanan YBH, hükümetin bu doğrultuda sorumluluk alarak, Anayasa’nın emrettiği “çevresel sorumlulukları” azami bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
Hükümetin ortaya koyduğu ‘sadece büyük yangınlar halinde Türkiye’nin olanaklarından faydalanmak” anlayışının ormanlarımızı kaderine terk etmek anlamına geldiğini belirten YBH, yangınlarla mücadele için hazırlıklı olmak, erken uyarı sistemleri ve acil durum planları oluşturmanın son derece önemli olduğuna işaret etti.
Orman yangınlarının sadece bir ülkenin sorunu olmadığına dikkat çeken YBH, yangınları söndürmek için uluslararası desteğe ihtiyaç duyulduğunu, adanın kuzeyinde de olası yangınlar için uluslararası işbirliklerinin artırılması gerektiğine parmak bastı.
YBH’nin çevre ve orman yangınları hakkında yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:
“• Hükümet, “Çevresel Sorumluluk” görevlerini yerine getirmiyor.”
• Orman yangınlarını oluruna bırakarak sırtımızı dönme lüksümüz yoktur!
• Ormanlarımızı yangınlardan korumak ve yaşamasını sağlamak” hükümetin üstlenmesi gereken, olmazsa olmaz bir yükümlülüğüdür.
• Hükümet bu doğrultuda sorumluluk alarak, Anayasa’nın da emrettiği “Çevresel Sorumluluk” gereği azami inisiyatifini ortaya koymalıdır.
• Sadece büyük yangınlar halinde talep edebileceğimiz Türkiye’nin olanakları ile yetinmemiz, ormanlarımızı bile bile durduramayacağımız boyutlardaki yangınlara terk etmektir.
Dünyanın aşırı ısınması ile birlikte yazın aşırı sıcaklarının etkisi ile “Ormanlar” birçok ülkenin yanı sıra, Türkiye’de yanı başımızda cayır cayır yanarken Orman yangınlarına karşı yeterli duyarlılık göstermeyerek, gerekli önlemleri almayan hükümet ülkemizin geleceğini karanlıklarla karşı karşıya bırakmaktadır…
Ormanlar, ekosistemimizin en önemli parçalarındandır ve “yangınların” hem doğaya hem de biyolojik çeşitliliğe zarar verdiği bilinen bir gerçektir. Hükümet bu doğrultuda sorumluluk alarak, Anayasa’nın da emrettiği “Çevresel Sorumluluk” gereği azami inisiyatifini ortaya koymalıdır. Orman yangınlarını oluruna bırakarak sırtımızı dönme lüksümüz yoktur!…
Artık hayatın her noktasında, özellikle adamızda var gücü ile her gün daha yakıcı biçimde etkilerini artıran “İklim Değişikliği”, orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırmaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi, bizim ülkemizde de Hükümetin, iklim değişikliği ile mücadelede aktif rol alması, ülkemizin geleceğini olumsuzluklarla karşı karşıya bırakmamak adına “Ormanlarımızın yaşamasını sağlamak” üstlenmesi gereken, olmazsa olmaz bir yükümlülüğüdür.
Yaptığımız tüm faaliyetler Orman yangınları sonrasında travmalar ve çöküntüler yaratmaktadır. Tarım, turizm ve ormancılık gibi sektörlerde büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır ve gerekli önlemler almak, bu sektörlerin korunması ve yaşayabilmesi için çok önemlidir. Yangınlar “Toplum Sağlığı” açısından da çok büyük olumsuzluklar yaratmakta, hava kalitesini düşürüp sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Hükümetin bu konuda cesur adımlar atması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Yangınlarla mücadele için hazırlıklı olmak, erken uyarı sistemleri ve acil durum planları oluşturmak son derece önemlidir. “Plan, Hazırlık ve Önlemler” gibi çalışmalar konusunda hükümetin daha duyarlı ve proaktif olması gerekir. Toplumun orman yangınları konusunda bilinçlendirilmesi; “Eğitim ve Farkındalık” yangın riskinin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Hükümetin bu alanda eğitim programları ve tüm topluma yönelik kampanyalar düzenlemesi gerekmektedir.
Yerinden ve en erken müdahale yaşamsal denli çok önemlidir. Oysa şu anda bizim böylesi bir önlem için havadan mücadele şansımız hala yok!.. Sadece büyük yangınlar halinde talep edebileceğimiz Türkiye’nin olanakları ile yetinmemiz, oradaki büyük yangın mücadeleleri içinde yardım beklemek , ormanlarımızı bile bile durduramayacağımız boyutlardaki yangınlara terk etmektir. Orman yangınları sadece bir ülkenin sorunu değil, uluslararası bir meseledir ve “Uluslararası İşbirliği” gerekmektedir. Diğer ülkelerle işbirliği yaparak bilgi ve kaynak paylaşımının artırılması şarttır.
Bu noktaların, kamuoyunun da bu konuda aktif hareket ederek, hükümetin bu yükümlülüklerini hatırlatarak gereken ve talep edilenlerin dikkate alması sağlanmalıdır. Bu bağlamda, gerek ülkemizde, gerekse dünyada, hem kendi yaşamımızı hem de gelecek nesillerin yaşama hakkını sürdürebilmeleri için tek tek her birey bu sorumluluğu paylaşıp, yönetimler üzerinde de baskı oluşturarak, yaşam alanlarımızın tahrip olmasını durdurmak için gerekenlerin yapılmasını el birliği ile sağlamalıyız”
Saygılarımızla,
Yeşil Barış Hareketi