GüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Eylem: ‘KKTC tanınsın’ çağrısı yapan Türkiye bile KKTC’yi tanımıyor!






Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan‘ın adanın kuzeyine yaptığı ziyaret sonrasında “iki devletli çözüm” senaryosunun AKP hükümetinin yerel işbirlikçileri tarafından dillendirilmeye çalışıldığını aktararak, mevcut uluslararası anlaşma ve konjektür çerçevesinde bu senaryonun “KKTC’nin tanınacağı ve izolasyonların kalkacağına” dair bir yalandan ibaret olduğunu belirtti

Eylem: Bulunduğumuz durumun esas sebebi KKTC’nin ilan edilmesidir

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem’in yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

“Türkiye Dış İşleri Bakanının adamızın kuzeyini ziyaretinde ‘iki ayrı devlet’ söylemini bir kez daha yinelemesi,
kuzeyde ayrılıkçı çevrelerin federal çözümden uzaklaşıldığı söylemlerini yine gündeme getirmesine neden
olmuştur. Güneyde ise aynı çevreler, BM Genel Sekreterinin İyi Niyet Misyonu raporunda Kıbrıs sorununun
çözümünde federasyon tanımı olmadığı noktasından çıkarak bu iddiayı gündeme getirmişlerdir.

Mevcut statükodan, yani bölünmüşlükten kazançlı olan ve bunun devamını isteyen, yönetimi kuzeyle, yani
Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemeyen güneyde üniter yapıdan dem vurulurken, kuzeyde Kıbrıslı Türklerin bir kez
daha iradesi yok sayılarak ‘iki devletli çözüm” TC yetkilileri yerel işbirlikçileri tarafından yüksek sesle söylenmeye
devam etmiş, etmektedir.

Hatta daha da ileri gidilerek müzakerelerin sonuca endeksli olması gerektiği, sonuçlanmadığı takdirde mevcut
statükoya dönülmeyeceği ifadeleri de dillendirilmektedir. Türkiye’nin her alanını ele geçirdiği, kolonyal
sömürgecilik politikaları sürdürdüğü, yerel üst düzey işbirlikçilerin, mafyanın, sermayenin nemalandığı, taşıma
nüfus ve vatandaşlıklarla Kıbrıslı Türklerin azınlığa düşürüldüğü, iradesinin elinden alındığı kuzeydeki statükoya
geri dönüş olmayacak ifadesiyle ne anlatılmak istenmektedir? KKTC’nin tanınanacağı ve böylelikle ‘izolasyonların’
kalkacağı mı?

Unutulmamalıdır ki, BM kararlarında meşru olmayan, AB kararlarında yok hükmünde olan KKTC’nin ilanıyla
uluslararası hukukun ihlal edilmesi bu izolasyonların Kıbrıslı Türklerin, adamızın kuzeyinin yıllardır içinde
bulunduğu durumun esas nedenidir.

“KKTC tanınsın çağrısı yapan Türkiye bile KKTC’yi tanımıyor”

Söylemde KKTC’yi tanıdığını iddia eden Türkiye dahi eylemde, yani gerçekte bu izolasyonları uygulamakta ve
aslında BM genel kurulunda KKTC’yi tanıma çağrısı yapsa da kendisi KKTC’yi tanımamaktadır.

Bu durumda Kıbrıs Rum toplumunun veya başka ülkelerin KKTC’yi tanımasını beklemek veya çağrı yapmak perhiz
ve lahana turşusu hikayesinden öte bir tavır değildir ve realiteden uzak bir yaklaşımdır.

Çözümsüzlük adamızda bir statüko yaratmak yerine haksız, hukuksuz, fiili bir durum yaratmıştır.
Bu durum, gelecek nesillere barış değil savaş ve kaos mirası bırakacaktır.

Bugün kazanç gibi görünen Kıbrıslı Türklerin yok sayılması Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm temellerine yerleştirilmiş
bir dinamit anlamı taşıyacak, Orta Doğu’da bu temelleri sarsacak yeni gelişmeler oluşmasına gebe olacaktır.

“Federal çözüm formülü masadadır”

Kıbrıs sorununun çözümü için yıllardır devam eden müzakerelerde iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı
federasyon formülünden başka bir formül görüşülmemiştir. Bu formülle belirli noktalarda uzlaşma sağlanmış
ancak sonuca götürecek adımlar çeşitli nedenlerle atılmamış veya atılamamıştır.

Federal çözüm formülü masadadır. Bir an önce müzakereler başlatılmalı, adamız ulaşılabilecek tek çözüm olan birleşik federal Kıbrıs’a kavuşturulmalıdır. Bu süreçte yeni geçiş kapıları açılmalı, iki toplumun yakınlaşması, barış kültürü oluşmasına fırsat yaratılmalıdır.

NATO’ya girerek var olan çekişmenin, savaşların bir tarafı olmak yerine paylaşarak tüm adanın sahibi olmanın
ancak kalıcı barışı yaratacağı bilinciyle hareket edilmeli, bu süreçte, süreci sulandıracak söylemler, öneriler
sapmalardan kaçınılmalı, çocuklarımız, geleceğimiz, savaş tehdidi altında olan bölgemizde stratejik öneme sahip
ateşkes durumunda olan adamız barışla buluşturulmalıdır”











Başa dön tuşu