GüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Michaelidou: Devletin, keyfi ayrımcılık yapmadan tüm başvuruları işleme alma yükümlülüğü vardır






Kıbrıs Cumhuriyeti Çocuk Hakları Komiseri Michaelidou, adanın güneyinde binlerce çocuğun halen kimliksiz ve vatansız olduğunu açıkladı. Michaelidou, adanın kuzeyinde yaşayan karma evliliklerden doğan kişilerin de Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almasını etkileyen sorunlarla ilgili görüş ve önerilerini duyurdu. Komiser, devletin herhangi bir ayrımcılık yapmadan tüm başvuruları dikkate almakla yükümlü olduğunu hatırlattı

Michaelidou: Devletin, ayrımcılık yapmadan tüm başvuruları işleme alma yükümlülüğü vardır

Kıbrıs Cumhuriyeti Komiserlik Ofisi, Kıbrıslı ebeveynlerin çocuklarına vatandaşlık verilmesinin reddedilmesiyle ilgili bulgular ve önerilerini kamuoyuna duyurdu. Bu öneriler arasında, bir ebeveynin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olması, diğer ebeveynin ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ‘yasa dışı’ olarak nitelenen üçüncü dünya vatandaşı olması durumunu da kapsıyor.

Komiser Despo Michaelidou, bu tür yaklaşık 3.500 başvurunun beklemede olduğunu ve bu çocuklardan bazılarının yıllarca fiili olarak vatansız kaldığını söyledi.

Michaelidou yaptığı açıklamada çocukların sistemin çatlaklarına düşmesinin nedenlerinin çeşitli olduğunu aktardı.

Komiser, üç aylıktan beri Kıbrıs’ta yaşayan, tüm devlet okullarını bitiren, ancak şimdi kendini güvencesiz bir durumda bulan ve başvurusu 2008’den beri beklemede olduğu için yüksek öğrenime devam edemeyen bir çocuğun durumu gibi örnekler verdi.

Bu tür davalar, küçüklerin vatandaşlık başvurusunda bulunmaya uygun olmaması nedeniyle bir döngüye takılıp kalıyor. Ancak, reşit olduklarında, bir Kıbrıslı ebeveyne sahip olmalarına rağmen, yasadışı ikamet nedeniyle kovuşturulabiliyorlar.

Michaelidou, ofisine bu tür altmış iki dava getirildiğini söyledi.

Kıbrıslıtürk ve Türk ebeveynlerden doğan çocukların durumu…

Michaelidou açıklamasının devamında son dönemlerde daha organize bir şekilde Kimliksizler Derneği adı altında ses yükselten Kıbrıslıtürk ve Türk ebeveynlerden dünyaya gelen kişilerle ilgili olarak, bu başvuruların işleme alınmama nedeninin, bu başvuruların incelenmesinin “keyfi” bir şekilde reddedilmesiyle ilgili olduğunu söyledi.

Michaelidou, Anayasa’nın herhangi keyfi bir şekilde inceleme yapılmasını yasakladığını ve devletin ayrımcılık yapmadan tüm başvuruları işleme almakla yükümlü olduğunu belirtti.

Cyprus Mail’in haberine göre, vatandaşlık başvurularındaki yavaş işleme süreleri uygulamadaki en önemli boşluklardan birini oluşturuyor. Bu çerçevede, 2024 yılında yalnızca 96 basit dava onaylandı.

Michaelidou konuyla ilgili olarak, yılda yalnızca 100 dava işleme alınacaksa, bazı çocuklar için sürecin yedi yıl daha sürmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

700 başvurunun iki ay içinde değerlendirilmesi için çağrı

Michaelidou, İçişleri Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililerin, şu anda belirlenen kriterleri karşıladığı bilinen 700 başvurucunun iki ay içinde işleme alınabilmesi için, bekleyen başvuruları işleme almak üzere derhal görevlendirilmesini önerdi.

Diğer dondurulmuş vakalar hakkında da bilgi veren Michaelidou, bir diğer kategorinin ise adaya yasadışı giriş yapan mültecilerin çocukları ve ikinci ebeveynin kaybolması nedeniyle tek bir Kıbrıslı ebeveynle büyüyen çocukları kapsadığını belirtti.

Komiser, ofisinin yaklaşık on yıldır şikayetler aldığını ve konuları takip ettiğini söyledi.

Michaelidou, İçişleri bakanlığı ile yapılan soruşturma ve yazışmalarda, mevzuattaki boşlukların vurgulandığını ve devletin düzenlemeye çocuk merkezli bir şekilde yaklaşarak, hiçbir çocuğun ‘de jure’ veya ‘de facto’ kimlikle kalmamasını sağlama görevi olduğunu söyledi.

“Bir çocuğun aynı uyruktaki ebeveynliğine dayalı vatandaşlık verilmesi normdur”

Michaelidou, “Bir çocuğun aynı uyruktaki ebeveynliğine dayalı vatandaşlık verilmesi normdur ve nüfus konularını düzenleyen yasanın 109. maddesi tarafından tanınır” maddesini hatırlattı.

adanın güneyinde, bir ebeveynin yasadışı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne girmesi veya kalma hakkı askıya alınan kişilerin karma evliliklerinden doğan çocuklar için istisnai bir uygulama olduğunu anımsatan Michaelidou, bu durumlarda vatandaşlık verme yetkisinin, takdir yetkisiyle vatandaşlık verilip verilmeyeceğine belirli ek kriterler temelinde karar veren hükümet kabinesine düştüğünü söyledi.

Komiser, bu istisnanın getirilmesinin ardındaki gerekçenin açıklanmadığını ve bunu Kıbrıs’ın bölünmüş statüsünden kaynaklanan bir siyasi faktör olduğunu kabul ederken, bu uygulama kapsamında hayat bulmaya devam eden “keyfi ayrımcılığın” yasal olmadığını söyledi.

Komiser Michaelidou, sağlık hizmetleri gibi temel hizmetlere erişimin engellenmesi de dahil olmak üzere bürokratik zorlukların ötesinde, bu bireylerin ve grupların marjinalleşmesiyle birlikte “sosyal adalet ve uzun vadeli siyasi istikrar” meselesi olarak dikkat çekmeyi hak ettiğini söyledi ve sözlerini “vatandaşlık verme yetkisinin ayrıcalıkların yanı sıra sorumluluklar da getirdiğini” belirterek tamamladı.













Başa dön tuşu