
Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, adanın kuzeyindeki yapıda Eğitim Bakanı olarak görev yapan Nazım Çavuşoğlu‘nun makam uğruna Kıbrıs Türk toplumuna sırt çevirerek gerici ve yobaz olarak adlandırılan çevrelerin sözcüsü haline geldiğini ve çocukları kirli siyasetlerine alet etmeye çalıştıklarını belirtti
Elcil: Kıbrıslı Türklerin inancına vesiyasal iradesine saygı duymayanlara biz de saygı duymayız
Yaptığı yazılı açıklamada Eğitim Bakanı Çavuşoğlu‘nu sert bir dille eleştiren Şener Elcil, adanın kuzeyinde son dönemlerde yeniden gündeme gelen “İslamlaştırma” girişimlerine dikkat çekti.
Ayni zihniyetin bir yandan siyaseti din diye dayattığı, diğer yandan da adanın kuzeyinde kumarhane ve kerhanelerin açılmasına öncülük edilmesi, kara para aklama, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerini artması, rüşvet, hırsızlık ve mafya işlerinin olağan hale getirdiğini dile getiren Elcil, “Tüm bu pislikleri örtmek için de siyasal İslam, ‘din ve inanç özgürlüğü’ olarak dayatılmaya devam edilmektedir” dedi.
Kızılay, Vakıflar Örgütü, Din İşleri Dairesi ve Yunus Emre Enstitüsü gibi devlet kuruluşları ve kültür derneği adı altında faaliyet gösteren bazı kuruluşların Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği’nin talimatları ile bu amaçlara yönelik olarak çalıştıklarını vurgulayan Elcil, Eğitim Bakanlığı’nın da yine ayni talimatlar çerçevesinde kız öğrencilere yönelik baş örtüsünü yasallaştıran tüzük düzenlemesini, yasal gereğini yerine getirmeden, gizli gizli yaptığını belirtti.
“İşgalcilerle hareket edenlere bu ülkede yer yoktur”
Çavuşoğlu’nun makam uğruna sırtını Kıbrıs Türk toplumuna döndüğünün altını çizen Şener Elcil, Çavuşoğlu’nun “okulları ve eğitimi siyasi rant uğruna batırdığı yetmezmiş gibi, AKP’nin gerici ve yobazlarıyla birlikte çocukları kirli siyasete alet etmeye çalıştıklarını” söyledi.
Sözlerinin devamında Çavuşoğlu’na seslenen Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Elcil, Kıbrıs’ta işgalcilerle hareket edenlere bu ülkede yer olmadığını ve Kıbrıslı Türklerin inancına, kültürüne ve siyasi iradesine saygı duymayanlara, kendilerinin de saygı duymayacağını vurguladı.
Elcil açıklamasını, “Kıbrıs Türk toplumu, sizin kansız soykırımınızın kurbanı olmayacaktır. Hiçbir işgalci bu adada sonsuza kadar kalamamıştır. Geldiğiniz gibi gideceksiniz…” şeklinde tamamladı.
Elcil’in kaleme aldığı bildirinin tam metni ise şöyle:
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü korumak ve bozulan anayasal nizamını tekrardan tesis etmek için garantörlük sorumluluğu çerçevesinde askeri müdahalede bulunan Türkiye, sorumluluklarının dışına çıkarak, adamıza sistematik nüfus taşıyarak demografik yapıyı bozmuş, Türk Lirasını tedavüle sürmüş, Kıbrıslı Türklere yasa zoru ile soy isim aldırmış, Kıbrıslı Rumları etnik temizlikle adanın güneyine sürmüş, yandaş sermayesini buraya aktararak ülkemizin en güzel yerlerine el koymuş, eğitim sistemini kendine uyarlamış, mal mülk rejimini değiştirmiş kısacası Kıbrıs’ın kuzeyini koloni yapmak için uğraş vermeye devam etmektedir.
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetleri iktidarı döneminde, tarikatlar adamızın kuzeyine yuvalanmaya başlamış, her köşeye cemaati olmayan camiler yapılmış, yüzlerce misyoner imam görevlendirilmiş, Kuran kursu adı altında çocukları orta çağın karanlığına götüren beyin yıkama seansları başlatılmıştır.
Ayni zihniyet bir yandan siyaseti, din diye dayatırken, diğer yandan da adamızın kuzeyinde kumarhane ve kerhanelerin açılmasına öncülük etmiş, kara para aklama, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerini artırmış, rüşveti, hırsızlığı, mafya işlerini olağan hale getirmiştir. Tüm bu pislikleri örtmek için de siyasal İslam , “din ve inanç özgürlüğü” olarak dayatılmaya devam edilmektedir.
Kızılay, Vakıflar Örgütü, Din İşleri Dairesi ve Yunus Emre Enstitüsü gibi devlet kuruluşları ve kültür derneği adı altında faaliyet gösteren bazı kuruluşlar T.C. elçiliğinin talimatları ile bu amaçlara yönelik olarak çalışmaktadırlar. T.C. elçiliğinden talimat alan Eğitim Bakanlığı da, bu saldırıda kendine verilen rol gereği, kız öğrencilere yönelik baş örtüsünü yasallaştıran tüzük düzenlemesini, yasal gereğini yerine getirmeden, gizli gizli yapmıştır.
T.C. İşbirlikçisi Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, makam uğruna Kıbrıs Türk Toplumu’na sırtını dönerek, gerici ve yobazların baş savunucusu olmuştur. Okulları ve eğitimi siyasi rant uğruna batırdığı yetmezmiş gibi, AKP’nin gerici ve yobazları ile birlikte, çocuklarımızı kirli siyasetlerine alet etmeye çalışmaktadır. Toplumumuzu ve ülkemizi savunmak için özveri ile mücadele eden öğretmenlerimize saldırmaktan çekinmeyen Ankara’nın memuru Nazım Çavuşoğlu bilmelidir ki; işgalci ile hareket edenlere bu ülkede yer yoktur. Kıbrıslı Türklerin inancına, kültürüne ve siyasi iradesine saygı duymayanlara biz de saygı duymuyoruz.
Kıbrıs Türk Toplumu, sizin kansız soykırımınızın kurbanı olmayacaktır. Hiçbir işgalci bu adada sonsuza kadar kalamamıştır. Geldiğiniz gibi gideceksiniz…”