InstagramKıbrısManşetSiyaset

Sol Hareket’ten istifa ettiler






Sol Hareket yetkili kurullarında görev yapan Semen Yönsel Saygun, Besim Baysal, Orhan Erönen, Nuray Özgeçen ve Yasemin Taneri’nin görevlerinden istifa ettikleri öğrenildi

İstifa eden üyelerin rahatsızlığı ara seçimlere dayanıyor

Sol Hareket’in, sosyalizm anlayışına ters bir noktaya evrilme endişesi yaşayan istifacılar henüz bir açıklama yapmadılar ancak istifalarını sundular.

Adanın yeniden birleştirilmesi, emek mücadelesi ve cinsel, dinsel, sınıfsal tüm ezilenlerin özgürleştirilmesi ilkesiyle yola çıkan, Sol Hareket yönetiminden istifa eden üyelerin rahatsızlığı ara seçimlere dayanıyor.

Solda işbirliği, güçbirliği ve ittifaktan yana tavır alınması hedefinin hayata geçirilememesine karşın, tek vekillik için yapılan ara seçimlere katılımın istifa edenleri çok önceden rahatsız ettiği biliniyor.

Açıklamanın devamı şöyle;

“Adamızın yeniden birleştirilmesi, emek mücadelesi ve cinsel, dinsel, sınıfsal tüm ezilenlerin özgürleştirilmesi kavgasında hiçbir sorumluluktan geri durmadan her türlü görevi sırtlanmaya ve yürümeye hazır olduğumuzu bildirerek aşağıdaki sebeplerle Sol Hareket yetkili kurullardan istifa ettiğimizi duyururuz.

Bir dernek olarak yoluna devam eden Sol Hareket, yetkili kurullarında; ideolojik noktada meclisinden, hükümetinden, cumhurbaşkanlığı makamına kadar Kıbrıslı Türkleri temsil etmediğini defalarca gündeme taşıdığı “kktc” meclisindeki tek vekillik için yapılacak ara seçimlerde en kaba tarifle duruşunu kamuoyu ile yeniden paylaşmak, etki alanını artırmak, örgütlülüğünü genişletmek ve bugüne kadar devam ettirdiği solda işbirliği, güçbirliği ve ittifak ihtiyacını daha görünür kılmak adına seçimlere katılma kararı almıştı. Süreç içerisinde; örgüt içerisinde seçim kararının net anlaşılmadığı ve hem propaganda dönemi itibarıyla hem de sonrasında ideolojik duruşun zarar gördüğü, çalışmaların kişiler üzerinden yürütüldüğü ve örgütlülüğün yok farzedildiği görülmüştür.

Ayrıca yıllar içerisinde ilmek ilmek örmeye çalışılarak farklı sol yaklaşımlardan gelen yoldaşlarla kurulan bağların yok farzedildiği bu oluşturulan müşterek yaklaşımların görmezden gelinerek yakınlık uzaklık derecesine bakılmadan, yurdumuzun birleştirilmesi ve emek mücadelesindeki duruş ve konumlanışları dikkate alınmadan örgütsel öncelikler yerine seçimsel öncelikler tercih edilerek yaşanılan bir süreç ortaya çıkmıştır.

Özellikle toplumsal algılayış üzerinden değerlendirilecek olunursa örgütsel sorumluluk altındaki bireylerin varlığı bu süreçte bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yadsınmış, dahası özel ve kişisel sorumluluklarını yerine getirmeye çalışanlar sürecin dışında bırakılarak üzerinden karşı bir anlayış takınılmıştır.

Bunun kafalardaki yanlış ve tahlikeli bir hiyerarşi anlayışı ile ortaya çıkması muhtemeldir ve tahayyül edilen özgür bir ülke ve özgür bir dünya anlayışımızla bağdaştırılması mümkün değildir.

Kuruluşundan bugüne Sol Hareket’in emek ve kafa yoğunluklu hiçbir çalışması için oluşturulmayan sert disiplin ve nizam kuralları doğrudan doğruya algı ve duruş çelişkisi yaratacak bir şekilde ve hatta birey birey seçilerek sadece seçim dönemi itibarıyla ortaya dökülmüş ve seçimlerin mücadelenin diğer alanlarında çok daha önemli olduğu algısı yaratılmasını doğurmuştur. Tüm bunlar sosyalizm anlayışımıza ters bir noktaya evrilmektedir.
Bu anlamda Sol Hareket yetkili kurullarında devam etme alanımız da ortadan kaldırılmıştır”









Başa dön tuşu