Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB), yürütülen reçete soruşturmasında, “yolsuzluk” ile “usulsüzlüğün” birbirine karıştırılmaması gerektiğine işaret ederek, sistemdeki ciddi sorunlar nedeniyle ilacı hastaya ulaştırma ve halk sağlığı adına yazılan reçetelerle, haksız kazanç elde edilen hastalara ulaşmayan ilaçların yazıldığı reçetelerin ayırt edilmesi gerektiğini belirtti
Özant: Tıp mesleğini icra eden kişileri küçük düşürücü, onur kırıcı ve meslek haysiyetini zedeleyici bir süreç yaşanmakta
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu bugün Tabipler Birliği Konferans Salonu’nda Reçete Soruşturması’na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Yönetim Kurulu adına hazırlanan basın açıklamasını KTTB Başkanı Dr. Dt. Ahmet Özant okudu. Özant, daha sonra soruları cevapladı.
Ahmet Özant, basın açıklamasında, birlik olarak Polis Genel Müdürlüğü nezdinde oluşturulan Özel Soruşturma Birimi tarafından sürdürülen “reçete soruşturması”nı yakından izlediklerini kaydederek, bu süreçte adaletin yerini bulması, ülkedeki tüm yolsuzlukların ortaya çıkması ve yapılan tüm usulsüzlüklerin gün yüzüne çıkması gerektiğini her zaman önemsediklerini ve adaletin yanında durduklarını belirtti.
Ülkede sigorta sisteminde ve ilaç tedarikinde yaşanan sıkıntılardan dolayı halk sağlığı adına yardım amaçlı verilen reçetelere dikkat çeken Özant, bu reçetelerin, haksız kazanç sağlanan reçetelerden farklı olduğunu söyledi.
“Mahkeme salonlarının bulunduğu binalarda fotoğraf çekmek suçtur”
Ahmet Özant, soruşturma süreci boyunca medyada kaynağı belli olmayan kirli bilgilerin yayıldığını, sosyal medyada açık isimlerinin, kelepçeli fotoğraflarının çıktığını söyleyerek, bu sürecin tıp mesleğiyle tıp mesleğini icra eden kişileri küçük düşürücü, onur kırıcı ve meslek haysiyetini zedeleyici bir süreç olduğunu ve bundan duydukları üzüntüyü dile getirdi.
Mahkeme salonlarında ve salonların bulunduğu binalarda fotoğraf çekmenin de suç teşkil ettiğini hatırlatan Özant, polisi bu hususta görev yapmaya davet etti ve bu tür paylaşımlarda bulunan gazeteleri kınadı.
Zanlı olarak tutuklanan hekimlerin tutukluk süresi ve kelepçe takılarak mahkemeye götürülmeleri konusunda da eleştirilerde bulunan Özant, gelinen noktada hekimlerin böylesi sürelerle tutuklu kalmalarının soruşturmaya faydası kalmadığını savundu. Özant, hekimlerin kaçma eylemine girmeyeceğini ve başkalarına kişisel zarar vermeyeceklerini de söyleyerek, kelepçe uygulamasını gerektirecek herhangi bir durumun olmadığına dikkat çekti.
“Tutukluluk şartları düzeltilmeli”
Tutuklanıp serbest bırakılan hekimlerden, tutuldukları hücrelerin kötü koşullarını öğrendiklerini ve şüpheli kişilerin, hatta suçlu kişilerin bile, böyle ortamlarda barındırılmasının insan hakkı ihlali olduğunu söyleyen Özant, şartların ivedilikle düzeltilmesi çağrısında bulundu. Özant, bu konuya ilişkin Meclis’teki vekillerle de görüştüklerini ifade etti.
“Sorgulanması gereken tüm sigorta sistemi ve Sosyal Sigortalar Dairesi”
“Reçete soruşturması yalnızca hekim ve eczacıların kusur veya ihmal veya yasadışı eylemleri kaynaklı değildir. Burada ayrıca sorgulanması gereken tüm sigorta sistemi, sorunlu reçetelerin ödemesini yapan Sosyal Sigortalar Dairesi, denetleme görevini yerine getirmeyen idari ve siyasi kadrolardır” diyen Özant, daha önceki yıllarda da bu konunun gündeme geldiğini duyduklarını ancak bugüne kadar hiç bir eylem yapılmadığını kaydetti.
Özant, “Zamanında önlem alınmış olsaydı, maddi kayıp ve şüphelenilen yolsuzlukların boyutu bu olmayacaktı” dedi.
KTTB Başkanı Özant, basın açıklamasının ardından, soruları cevapladı.
“Mahkemeye çıkan hekimler, mesleklerine devam edebilecekler”
Ahmet Özant, ilgili soruyu yanıtında, mahkemeye çıkan hekimlerin, mesleklerine devam edebileceklerini, suçu kanıtlanmamış kişilerin suçlanamayacağını ve Birlik üyeliklerinin askıya alınmayacağını belirtti.
Bugüne kadar sessiz kaldıklarına dair eleştirilere de cevap veren Özant, ilk başta yolsuzluğun boyutunu görmek için biraz bekleyip araştırma yapma ihtiyacı duyduklarını, ardından 3 basın açıklaması yaptıklarını ve çeşitli programlara katılarak seslerini duyurduklarını söyledi. Özant, önceki açıklamalarında da ifade ettikleri gibi, her türlü haksızlığa karşı duracaklarını ve doğruyu savunacaklarını ifade etti.
“Bu süreçte hepimiz zarar gördük. Umarım miminum zararla atlatırız”
Sigortalar sisteminde kayıtlı 92 hekimin çok büyük rakamlarda reçeteler yazmalarının da normal olabileceğini çünkü tüm yükün kronik hastalarla çalışan 5-10 hekimin üzerine yıkıldığı bir sistem olduğunu kaydeden Özant, sistemin toptan düzeltilmesi gerektiğini, böylece tüm hekimlerin güvenerek sisteme katılmasıyla belli başlı doktorların üzerine yıkılan bu yükün azaltılabileceğini söyledi.
Sigortalar Dairesi’nin reçetelere ilişkin yeni bir düzenlemeye gidiyor olduğuna ve bunu merakla beklediklerine de değinen Özant, “Bu süreçte hepimiz zarar gördük. Umarım miminum zararla atlatırız” ifadelerini kullandı.
Hekimlerin isimleri ve fotoğraflarını paylaşan internet gazetelerine yönelik bir önlem alıp alınmayacağı sorusu üzerine de Özant, birlik olarak bu duruma ilişkin bir eylemde bulunma yetkilerinin olmadığı bilgisini aldıklarını ancak mağdur olan kişilerin şahsen bunu yapabileceğini söyledi.