GÜNLÜĞÜM İLE SOHBET

Sevgili Günlük,

Sana son yazdığımdan beridir buraları çok ama çok değişti.
Memleket mutlu ve müreffeh bir halde, ekonomi ise tıkırında.

Adeta çözülmemiş sorun kalmadı, dış politikada da tanınma zaten gerçekleşti, bölgenin lider ülkesi olmak üzereyiz. Zavallı İskandinavları şimdi daya iyi anlıyorum, çok sıkıcı bir durum bu gerçekten.

Şaka şaka sevgili günlük, ülkede durumlar her zamankinden daha fazla boka sardı, ağlanacak halimize gülüyoruz diyeceğim ama gerçekten gülüyoruz.

Sebebini sorarsan eğer, bizim şimdilerde memleketi yöneten ekibimiz gerçekten çok ama çok eğlenceli, çok matrak insanlar.

Sıkı dur;
2024 bütçesinde mesela; 659 milyon Euro bütçe fazlası öngörülüyor.

Bizim değil ha! Yanlış anlama, kendini bilmez, beceriksiz ve hadsiz Urumların bütçesinde. Resmen acınacak bir durumdadırlar. Bütçe fazlası ne yahu? Dağıtacak, peşkeş çekecek yandaşlar, partililer da mı bulmaz insan? Peh!

***

Geçen hafta gururumuzu okşayan çok güzel olaylar oldu yurdumda. Bir uçağa doluşan 200 Isgartalı, pardon 200 devlet ve sivil toplum mensubu Azerbaycan’da o panayır senin, bu festival benim gezdiler ve devlet olarak üst düzey temaslarda bulundular, lingiri ve andrez oynadılar.

Giderken bir de pankart hazırlattı bizim ekabirler, “3 gulumbra bir lahana” değil, “3 Millet Tek Devlet” diye.

Meğerlim bu da evvelden alışkın olduğumuz “gamaşa bürokrat–gusbo reklam ajansı” iş birliğinin sonucuymuş.

Doğrusu “3 devlet, tek millet”
Şaşırdık mı sevgili günlük?
Asla.

Bu temaslar o derece üst düzeydi ki sn. Başbakanımız “İlk kez bize devlet olduğumuzu hissettirdiler” diye demeçler verdi.

Bütün gazetecilik bağlantılarımı kullandım, haber salmadığım yer kalmadı ama Başbakanın bu hissi neresinde, ne şekilde hissettiğini ve mutlu sona ulaşıp ulaşmadığını bir türlü öğrenemedim. Sonuçta hisli bir adam konuyu fazla uzatıp duygularıyla oynamak da istemem doğrusu.

Tabii burada bir de gizli itiraf var, orada devlet olduğumuzu hissettik derken kalem odasına çekilmek üzere sürekli çağrıldığı Ankara’da hisleriyle oynandığını veya adam yerine konulmadığını da itiraf etmiş oldu sevgili günlük.

***

Seni hep Başbakanımızın icraatlarıyla meşgul etmek istemezdim sevgili günlük ama ne yapayım, kendimi tutamıyorum. Bunlardan habersiz kalmanı istemem doğrusu.

Velhasıl, kendisine sorulan “Ülkede nüfus ne kadar?” sorusuna akıcı Baf–Mandirga aksanıyla “eeaaammaa , bilirig nühusu eamma söyleyemeyig, Mullahasan’ın gavesi mi burası? Söylenecek şey var, söylenmeyecek şey var afedeeenng, baa iki tost bir da nes” diye cevap verdi Jujünal beyi.

Meğerlim usul böyleymiş, böyük devletler, nüfus başta olmak üzere pek çok verilerini gizlin tutarlarmış.

***

Eğitim dutmayan Eğitimsiz Bakamayını da sana anlatmadan geçemem sevgili günlük.

Tam gün diye tutturan beyimiz eğitimi resmen tam gün kafasına geydirdi. Öğrencilerin başına düşen okul tavanı mı istersin, bir sürü gulumbra kafalı gologo yandaşın okullara geçici öğretmen atanmasını mı, yoksa ilk yağmurda badadez tarlasına dönen prefabrik yapılarla dolu okulları mı?

İyi haber, sel basan okulun bahçesi parke taşıyla döşeniyormuş, bilmem ne yaptıktan sonra kapıyı pekileyen ve kendisini güvene alan gocagarının hikâyesi gerçek oldu adeta, çok mutluyum.

Memleketçe kendisinin tam gün surdis olmasını ve tuvalet kağıdı bulamamasını niyaz ediyoruz yüce tanrıdan.

Bunların dışında sevgili günlük;
Memleketteki en tehlikeli sektörler de yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Bazılarını sen de biliyorsun; kumar, fuhuş ve kara para.

Şimdi sıkı tutun, meğerlim tüm bunların üzerinde bir kara teşkilat çöreklenmiş memleketin üstüne, yukarıda saydıklarım sütten çıkmış ak kaşık kalır bu karanlık teşkilatın yanında.

Sosyal Sigorta reçetesi yazan doktorlardan ve eczanelerden bahsediyorum. Polis örgütümüz bu karanlık çete mensuplarının ellerini kelepçelere, ayaklarını ise prangalara vurarak topluma daha fazla zarar vermesini önledi ama.

Ovalarda da ilaçlar yetişmeye başladı bu aralar sevgili günlük ama onun detaylarını daha sonra yazacağım sana, hele önce bu kara çetenin hakkından gelsin devletimiz.

“Ersin beyini anlatmadın” dediğini duyar gibiyim sevgili günlük. O da kendi halinde, Facebook’tur, Instagramdır, Türkiye Lambasuyucular Birliği, Amasya Geydoğan İlçesi Yönetim Kurulunu kabulüdür derken, kendi halinde ama yoğun bir gündemle yuvarlanıp gitmekte.

***

Güzel haberi sona sakladım sevgili günlük, KKTC Tarım Bakanlığımızın resmi Facebook hasabı 2 gün boyunca porno–erotik video yayınları yaptı, memleketçe bir eğlendik bir eğlendik, sorma gitsin.

Japon bir tavsan kızcık başrollerdeydi. Kızcağız per perişan oldu yerlerde sürünmekten, tam hikayenin sonunu seyredeceğiz 3. günde derken sayfa gene sıkıcı “turp nasıl ekilir” ve “nadas tarlada bakım” konulu sıkıcı konulara döndü, çok üzüldük.

Benden şimdilik bu kadar sevgili günlük, bu kez seni fazla ihmal etmeden daha sık yazacağım.
Hoşça kal.