Evrensel Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Klinik Psikolog Zahide Aliusta, ülkedeki cemaat yapıları ve burada 18 yaş altı çocuklara sözde eğitim verildiğiyle ilgili polise, Eğitim Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere bilgi almak için yazılı başvuru yaptıklarını ancak henüz geri dönüş almadıklarını belirtti
Aliusta: Sadece din değil, tüm eğitimlerin pedagojik formasyona sahip kişilerce Bakanlık üzerinden verilmesi gerekiyor
Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Aliusta, öncelikle “Çocuk nedir?“, “Neden tüm eğitimler Eğitim Bakanlığı’na bağlı yapılması lazım?” gibi soruların cevaplanması gerektiğine işaret etti.
Aliusta, “Sadece din değil, tüm eğitimlerin pedagojik formasyon eğitimine sahip kişiler tarafından ve Eğitim Bakanlığı üzerinden verilmesi gerekiyor. Din dersi dediğimiz zaman da müfredatta bu ders ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ olarak geçiyor. Yani soyut kavram gelişimini konuşmamız gerekiyor” dedi.
“Okul öncesi dönemde bir çocuğun soyut kavram gelişimi yoktur”
Çocukların korunmaya ihtiyaç duyduğu ve istismara açık olduğu bu dönemlerinde, neyi nasıl algıladığını bilmek gerektiğini, evrensel ve laik bir yaklaşımla bakıldığında, çocukların da inanç ve din özgürlüğünün olduğunun da unutulmaması gerektiğini belirtti.
Aliusta, “Örneğin okul öncesi dönemde bir çocuğun soyut kavram gelişimi yoktur. İlkokul dönemindeki bir çocuk ise mantıksal gelişim kurmaya başlar ancak soyut kavramları algılaması hala gelişmemiştir. 12 yaşından önce çocuklara dinle ilgili bu soyut kavramların, özellikle kendisi sormadığı sürece anlatmamak gerekir” dedi.
“Polise, Eğitim Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere bilgi almak için yazı yazdık”
“Biz niye Eğitim Bakanlığı’ndan onay alıyoruz, kreş ya da dershane açarken? Çünkü söz konusu olan çocuktur” diyen Aliusta, eğitim sadece din ile ilgili değil, spor ve sanat alanında olsa dahi izne ve denetime tabi olması gerektiğini vurguladı.
Aliusta, “Biz Evrensel Çocuk Hakları Derneği dernek olarak, polise, Eğitim Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere sizin yaptığınız haberlerdeki faaliyetlerle ilgili bilgi almak için yazı yazdık. Ancak henüz cevap alamadık. Sivil Toplum Örgütleri, basın ve medya olarak ne yaparsak yapalım, Eğitim Bakanlığı’nın adım atması gerekiyor. Özellikle din dersleri pedagojik yaklaşımla verilmediğinde çocukların ruhsal sağlığı açısından ciddi zararlar doğurabilir” dedi.
