KıbrısManşet

Kral: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal aktif hale getirilsin




Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Ülfet Kral, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, hükümetin sermaye yanlısı politikalarının, kadınların hayatını tehdit ettiğini vurguladı

Kral: Hükümetin bilimsellikten uzaklaşan, sermaye yanlısı politikaları hayatımızı tehdit ediyor

Sendika adına yazılı açıklama yapan Kral, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve temelinde, kadınların insan haklarına vurgu yapılan bir gün olduğunu söyledi.

Kral, “Bu bağlamda 8 Mart, siyasi ve sosyal bilincin geliştirilmesine ve kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal kazanımlarının kutlanmasına ayrılmaktadır” dedi.

Kral şöyle devam etti;

“Tarihten bugüne sermaye yanlısı politikalar en çok da kadınların ekonomik haklarını sömürmeye devam etmektedir.

Geçtiğimiz ay yaşanan ve uzun bir süre etkisi devam edecek olan deprem felaketinde de birçok insanın kum dağına dönüşen binalarda göçük altında kalıp hayatlarını kaybetmesi doğrudan neoliberal sistem ve emek sömüren politikaların acı bir yansımasıdır.

Hükümetin her gün bilimsellikten uzaklaşan, sermaye yanlısı politikaları bu rant düzeninin devamlılığını sağlayarak hayatımızı tehdit etmektedir.

“Dayatılmaya çalışılan dinsel gericilik…”

Öte yandan dayatılmaya çalışılan dinsel gericilik, kadınların haklarını sömürerek çalışma yaşamından uzaklaştırılmasına ve ayrımcılığın ve şiddetin her geçen gün artmasına yol açmaktadır.

KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu olarak, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlılığın artması ve cinsiyet eşitliğine yönelik sorunlara çözüm bulunması için her platformda çalışarak, özellikle Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin işlevsel hale getirilmesi gerektiğini vurguluyoruz.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal aktif hale getirilsin”

Bir toplumun gelişmişliği, insan haklarına verdiği değer, her türlü ayrımcılığa karşı duruşu, işçi ve işveren arasındaki güç dengesinin sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı yerel yönetimlerin, sendikaların, ve siyasi partilerin varlığı ile ölçülür.

Toplumumuzun, sosyal bir devlette olması gerektiği şekilde, insan onuruna yaraşır, çağdaş ve laik bir düzende yaşaması için, kadın emeğinin sömürülmediği ve hiç kimse, dili, dini, etnik kökeni, cinsiyeti ve cinsel yönelimi dolayısı ile ayrımcılığa maruz kalmadığı bir yaşam için taleplerimiz aşağıdaki gibidir;

1. Toplumsal cinsiyet eşitliği dairesi derhal aktif hale getirilsin.
2. Doğum izni hakkı her iki ebevyni de kapsayacak şekilde güncellensin.
3. Kamusal kreşler ve yaşlı bakımevleri açılsın.
4. Alo 183 ihbar hattının altyapısı oluşturulup, vardiya sistemine geçilsin.
5. İnsan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konuları eğitim müfredata eklensin.









Başa dön tuşu