Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, ayrılıkçı zihniyetin yaratmaya çalıştığı üstünlük kurma ve ayrılıkçı tezleri yükseltme yarışının, her iki toplumun da zararına olduğunu, Kıbrıslıtürklerin dünyadan yalıtılmışlığının da her geçen gün arttığını kaydetti
Akansoy: Kıbrıslıtürklerin dünyadan yalıtılmışlığı her geçen gün arttı
Parti adına yazılı açıklama yapan Akansoy, Kıbrıs Türk halkının kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşamamış olmanın bedelini ne yazık ki ödemeye devam ettiğine dikkat çekerek, Kıbrıs’ın her iki tarafındaki ayrılıkçı zihniyetin yaratmaya çalıştığı üstünlük kurma ve ayrılıkçı tezleri yükseltme yarışının, her iki toplumun da zararına olduğunu, Kıbrıslıtürklerin dünyadan yalıtılmışlığının da her geçen gün arttığını kaydetti.
Akansoy, “Kıbrıs’ta çözümün yolu açık ve kesindir. Siyasi eşitlik ve tek egemenliğe dayalı bir çözüm modeli için BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesindeki ortak zeminin yeniden oluşması ve özellikle Kıbrıslı Türklerin yeni oluşacak yapıdaki hak ve çıkarlarının, bu zemin üzerinden verilecek diplomatik girişimle geliştirilmesidir” dedi.
“Kamuoyu araştırmalarına göre; Tatar’a güven yüzde 10 düzeyinde”
Akansoy şöyle devam etti;
” ‘Tanınma ve egemen eşitliğe dayalı’ bir politikanın gerçekleşmesinin mümkün olmadığı gibi Kıbrıslıtürklerin bu adada azınlık statüsüne düşürülmesi de asla kabul edilebilir değildir.
Bugün, kamuoyu araştırmalarında halkımızın en önemli sorunu olarak ekonomi ve Kıbrıs sorunu öne çıkmakta, ekonomik daralma, insanlarımızın fakirleşmesi ile Kıbrıs sorununun doğrudan bağlantılı olduğunu halkımız görmektedir.
Yine CTP olarak yaptırdığımız kamuoyu araştırmaları, Ersin Tatar’a güvenin yüzde onlar düzeyinde olduğunu göstermektedir. Temsiliyet açısından bu durum ciddi bir sorundur. Halkımız, Ersin Tatar’ı ve siyasi tezlerini kabul etmemekte, reddetmektedir.
“Ayrılıkçı siyasetin Kıbrıslıtürkleri bu coğrafyaya hapsetmesini reddediyoruz”
Doğu Akdeniz bölgesi başta olmak üzere, bölge devlet ve halklarının bölgesel sorunlara çözüm bulmak adına yoğun bir diplomatik çalışma içerisinde olduğu bir dönemde, ayrılıkçı siyasetin Kıbrıslıtürkleri bu coğrafyaya hapsetmesini reddediyoruz.
Avrupa Birliği’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni, 2004 referandumuna bağlı olarak üye aldığı yalanını sürekli tekrarlayarak bir yere varmak mümkün değildir. Kıbrıs’ın üye olacağı kesindi, bunun referandum tarihi ve sonucu ile asla bir ilişkisi yoktu.
Bu bağlamda Kıbrıs’ın bir bütün olarak AB üyesi olmasından kaynaklanan hak ve çıkarlarının geliştirilmesi yönünde yapılan çalışmaların çözüm üretmesi, 2022 yılında Yeşil Hat ticareti ile yoğun bir ihracat yapılması dikkate değerdir.
“Ayrılıkçı tezlerin CTP’nin olduğu Meclis’ten oy birliği ile geçmesi mümkün olmayacaktır”
Avrupa Birliği ile kavga etmek yerine hak ve çıkarlarımızın geliştirilmesi yönünde, örneğin Doğrudan Ticaret tüzüğünün gündeme gelmesi, Yeşil hat ticaretinin geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
CTP olarak, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm için ortak zeminin ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları olduğunun bir kez daha altını çizer, adil ve kalıcı bir çözümün buradan geçtiğini, bizim için bu tavrın dönemsel değil ilkesel bir karar olduğunu belirtiriz.
Önümüzdeki süreçte çözüm ile ilgili çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğimizi, 2020’den bugüne uluslararası bağlamda kaybettiğimiz toplumsal itibarı geri kazanmak adına daha da sorumluluk üstleneceğimizi belirtmek isteriz.
Bu çerçevede, şunu kesin olarak belirtmek isteriz ki ayrılıkçı tezler çerçevesinde bir kararın, CTP’nin olduğu bir Meclis’ten oy birliği ile geçmesi hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.
Ersin Tatar ile, Kıbrıs sorununda dinamik bir sürecin başlayamayacağını çok iyi biliyoruz. Kıbrıs Türk halkının haklı çıkarlarının, çözümden geçtiğinin bilinciyle, halkın önünden çekilmesinin yeterli olacağı ise ortadadır”