Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, 2017 Crans Montana zirvesinden sonra durağan bir döneme giren Kıbrıs sorununda kalıcı bir çözüme ulaşma hedefi için tarafların, “maksimalist öneriler” yerine “karşılıklı kabul edilebilirliği” dikkate alacak yaklaşımlar ortaya koymasıın esas olduğunu söyledi
Akansoy: Tarafların ‘karşılıklı kabul edilebilirliği’ dikkate alacak yaklaşımlar ortaya koyması esastır
CTP adına yazılı açıklama yapan Akansoy, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 12 Temmuz tarihinde düzenlenen kapalı Kıbrıs oturumu sonrası yapılan açıklamada “Taraflar, BMGK kararları uyarınca, açıklık, esneklik ve tavize açık bir şekilde, siyasi eşitlik temelinde kapsamlı, adil, iki toplumlu ve iki kesimli federal çözüm için resmi müzakerelere dönmeyi hedeflemelidir” denildiğini hatırlattı.
Akansoy, “CTP olarak bu açıklamanın, karşılıklı kabul edilebilir, kapsamlı çözüme bir an önce ulaşmak bakımından oldukça önemli olduğunu belirtmek isteriz. 2017 Crans Montana zirvesinden sonra durağan bir döneme giren Kıbrıs sorununda kalıcı bir çözüme ulaşma hedefi için tarafların, ‘maksimalist öneriler’ yerine ‘karşılıklı kabul edilebilirliği’ dikkate alacak yaklaşımlar ortaya koyması esastır” dedi.
“Kıbrıslı Türklerin, 2004 Referandumunda ortaya koymuş olduğu güçlü irade aşikardır”
Akansoy şöyle devam etti;
“1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olan Kıbrıslı Türklerin, çözüm ile birlikte adada kurulacak yeni düzenin siyasi eşitliğe dayalı kurucu öznelerinden biri olacağı bir gerçektir.
BM parametreleri ile çerçevelendirilen bu gerçek, sürdürülebilir, güvenli ve karşılıklı kabul edilebilir federal bir çözümün de esasını oluşturmaktadır. Yıllar boyunca çözümsüzlükten en çok zarar gören taraf olan Kıbrıslı Türklerin, 2004 referandumunda ortaya koymuş olduğu güçlü irade aşikardır.
Sürdürülebilir, istikrarlı, adil bir çözüme acilen ulaşılması ve Kıbrıs’ın birleşik olarak Avrupa Birliği’nde yerini alması için, çözüm ile ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinden kopmadan çalışılmalıdır.
Bu bağlamda, BM Genel Sekreterinin Özel Temsilci ataması konusu son derece önemlidir. Atanacak olan Özel Temsilcinin sadece liderlerle değil, aynı zamanda her iki tarafın siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışması, içinde bulunduğumuz konjonktürde son derece önemlidir.
“Her türlü diyalog kanalını zorlayacağımızı belirtmek isteriz”
Bu bağlamda kurgulanacak müzakerelerin 11 Şubat 2014 tarihli Eroğlu -Anastasiadis ortak açıklaması temelinde, 2006-2017 müzakere sürecinde varılan mutabakatlar çerçevesinde, Crans Montana’da kalınan noktadan başlanarak, sonuç odaklı ve ucu açık olmayan bir müzakere süreci içinde yürütülmesi gerekmektedir. Adil, eşit, kabul edilebilir bir çözüm ancak ve ancak bu kapsamda mümkündür.
Müzakerelerin yeniden başlaması adına BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in çağrıda bulunduğu ortak zeminin, BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan açıklamada belirtildiği üzere federal çözüm parametreleri olduğunu hatırlatır, tüm tarafları bu çerçeve içerisinde sorumlulukla hareket etmeye davet ederiz.
CTP olarak, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarının her düzeyde korunacağı siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu federasyona ulaşmak için, kararlılık ve sorumlulukla çalışmaya devam edeceğimizi, bu çerçevede hareket edilmesi için her türlü diyalog kanalını zorlayacağımızı belirtmek isteriz”