EkonomiInstagramKıbrısManşet

Özer: Sendika buna onay vermişse iş daha da ciddi boyuttadır

Merkezi İhale Komisyonu (MİK) eski Başkanlarından ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-tek) eski Asbaşkanlarından Asım Özer, kurumda örgütlü sendika El-sen‘in, şaibeli sınavlar için dava açacağını söyledikten sonra atama Başbakan Ünal Üstel ile görüştüğünü ancak her iki tarafın da herhangi bir açıklama yapmadığını belirterek, “Gayriyasal istihdamlar sendikaya kabul mu ettirildi?” diye sordu

Özer: El-sen ve Başbakanlık arasındaki mutabakatta ne var?

Sosyal medya hesabından “Yanlış yanlışla halledilemez” başlıklı bir yazı yayınlayan Özer, Kıb-tek’teki istihdamlarda uygulanan usulsuzlüklere işaret ederek, kurumda örgütlü sendika El-sen’in, şaibeli sınavlar sonucunda yapılmış istihdamlar ve Toplu İş Sözleşmesi‘ne (TİS) aykırı yapılmış münhalsiz ve sınavsız istihdamlar için iki ayrı dava açacaklarını ifade ettikten bir veya iki gün sonra atama Başbakan Üstel ile bir buluşması gerçekleştirdiğine dikkat çekti.

Özer, “İlginçtir, görüşme neticesinde iki tarafın mutabakat sağladığı ‘vekibris.com‘ sitesinde haber olarak yayınlanmasına rağmen iki taraf hiçbir açıklama yapmadı. Mutabakatın içeriğinde ‘şaibeli sınavla’ ilgili bir şey belirtilmiyordu ve mutabakatın ‘TİS’e aykırılık içeren istihdamlarla’ ilgili olduğu anlaşılıyordu” dedi.

“Gayriyasal istihdamlar sendikaya kabul mu ettirildi?”

Özer şöyle devam etti;

“Mutabakat” sağlanan hususları iki madde olarak sıralayabiliriz;

• Münhalsiz ve sınavsız istihdam edilen kişiler için mülakat yapılması,

• Mülakatın Kıb-tek Yönetim Kurulu ve El-sen tarafından yapılması.

“Mutabakat” böyleyse;

• Gayriyasal istihdamlar sendikaya kabul ettirilmiştir.

• Üstel, Kıb-tek Yönetim Kurulu’nun yaptığı yanlışa sendikanın yanlışını eklettirmiştir.

• Sendika, TİS’e aykırı işlemlere ortak olmuştur.

• Sendika, TİS’e aykırı ve hatalı işleme ortak olduktan sonra şimdi de TİS’e aykırı istihdam edilenleri karşısına alıp mülakat yapma ve çok fazla sayıda kişiyi başarılı ilan etmeyle karşı karşıya kalacaktır.

“Sendika bu ifadelere onay vermişse iş daha da ciddi boyuttadır”

Yargıya yansıtılacak sakıncaları olan bir uygulamayla ilgili sağlanan mutabakat buysa bu en basit ifadeyle kabul edilebilecek nitelikten yoksundur. Dolayısıyla, Üstel ile görüşmeyi yapan sendika yetkilileri neden böyle bir yanlışa ortak olmayı kabul ettiler? Neden bu mutabakata doğru çözümmüş gibi sarılabildiler?

Bunlar şu anda koskocaman bir muammadır. Bir de, bu ‘çözüm’ dedikleri metin tüm sendika yönetimi ile paylaşıldı mı ve onlar da bu çözüme oyçokluğu veya oybirliği ile onay verdi mi?

Bu hususlar da çok önemlidir. Eğer Başbakanlıkta sağlanan uzlaşı bu (yetkili) kişiler tarafından sendika yönetime değerlendirme amacıyla taşınmışsa ve yönetim oyçokluğu veya oybirliği ile TİS’i kökünden sallayan bu ifadelere onay vermişse iş daha da ciddi boyuttadır.

Bu aşamada merak ettiğim husus El-sen’in başbakan ile görüşmede nasıl temsil edildiğidir.

Görüşmeciler/Katılımcılar;

• Tüm yönetim kurulu üyeleri miydi?

• Yönetim kurulunun yetkilendirdiği birkaç yetkili kişi miydi?

• Yönetim Kurulunun birçok üyesinin haberdar olmadığı ama bir kısmının bilgi sahibi olduğu ve bu kişilerin sözlü olarak yetkili kıldığı kişiler miydi?

Hangisidir?

Temennim o ki, bu ‘mutabakat’ ne sendika yönetim kurulunda ne de çalışanlar arasında “kullumakka” kabul gören bir anlaşmaya dönüşmez ve dilerim ki, bu mutabakata başbakanın odasında tamam diyenler haricinde kimse onay vermez. Gelişmeleri izleyeceğiz.

Konu muallakta kalmasın ve tercih ettiğim şeyler açıkça bilinsin diye ben izlemek istediklerimi hemen buraya not düşeyim, hafıza nankör not esastır prensibine uygun olarak.

Bunu yaparken de, madem ki en başından beridir yazıda “bullet” koyarak kendimi ifade etmeye çalışıyorum, bulletleyerek kendimi izah etmeye devam edeyim. Işlerin tekrar doğru yönergeye oturması için bunları çok önemli buluyorum.

* Başbakanlıkta bu mutabakatı sağlayan yetkililerin istifasını isterdim.

* Yönetime mülakat masasının dağıldığını bildirirdim;

* Çalışanlara “Mülakat masasını dağıt, mutabakatı kaldır, yönetim kurulunun kararlarını iptal ettir, yönetimi değiştir.” imza kampanyasını başlatırdım

* Başbakan ile ivedi olarak görüşür imza kampanyasını önüne koyar;

* Mülakat masasının dağıldığını,

* Mutabakatın sona erdiğini,

* Yeni mutabakat için aşağıdaki işlemleri hayata geçirmesini isterdim.

* Yönetim Kurulu’na ivedi olarak aşağıdaki gündemle toplanıp gerekli kararları alması için talimat vermesi;

* TİS’e aykırı istihdam kararının iptali;

* SınavMIŞ gibi yapılmış işlem neticesinde alınmış kararın iptali;

* Bu aşamada sadece kurumun ihtiyacı olan işçiler için münhal ilan edilmesi ve başvuru sahiplerinin arazide çalışabileceğini değerlendirebilecek bir yöntem izlenerek başarılı olanları işe alınacağının münhalde açıkça belirtilmesi;

* Ve Yönetim Kurulu’nun bu kararları başbakanlığa ulaştırmasından sonra, Yönetim Kurulu’nu görevden alması.











Başa dön tuşu