Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü, hükümetin yükseköğretimdeki sorunlara duyarsız olduğunu, bu durumun gençlerin geleceğini riske attığını ve ülkenin gelişimini sekteye attığını belirtti
CTP Gençlik Örgütü: Bu vurdumduymazlık ve sessizlik devam ettiği takdirde eylemlilik sürecine başlayacağız
CTP Gençlik Örgütü, zamanın gençlerin geleceğini ve eğitimde adaleti ön planda tutan gerçekçi çözümler üretmek için adım atma zamanı olduğunu kaydederek, “Bu vurdumduymazlık ve sessizlik devam ettiği takdirde CTP Gençlik Örgütü olarak konuyla ilgili eylemlilik sürecine başlayacağımızı bildiririz” ifadelerini kullandı.
Örgüt’ün yükseköğretime ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki yükseköğretim sisteminin toplumsal ilerlemenin mihenk taşı olmasının yanında ülke ekonomisi üzerinde doğrudan etkisi olan önemli bir unsur olduğu belirtilerek, buna rağmen son zamanlarda yükseköğrenimin esas amacını yitirdiği ve sadece gelir kaynağı olarak görüldüğü, gençlerin ise öğrenci yerine müşteri olarak görüldüğü öne sürüldü.
“Ülkede faaliyet gösteren üniversite sayısı yönetilebilir olmaktan çıktı”
Açıklamada, öğrencilik amacı taşımayan yabancı öğrenci sayısındaki artışın sebebinin üniversitelere giriş protokollerinde gevşeklik ve nüfus politikasının olmayışı olduğu ileri sürülerek, bu durumun üniversite atmosferini ve eğitim kalitesini olumsuz etkilediği ifade edildi.
Açıklamada, buna ek olarak, ülkede faaliyet gösteren üniversite sayısının da yönetilebilir olmadığı dile getirildi.
Yükseköğretime ayrılan bütçeye de değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“DAÜ’nün ekonomik sıkıntılar içinde olması, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin ciddiyetsizliğini gözler önüne sermektedir”
“Meclis’te yapılan 2024 bütçe görüşmelerinde, yükseköğretim için ayrılan kaynakların yetersiz olduğu açıkça ortadadır. Bu kaynaklar, gençlerin geleceği için yapılan yatırımların ne denli yetersiz olduğunun ve gençlerin görmezden gelindiğinin göstergesidir. Özellikle ülkemizdeki yükseköğretimin çapası olan Doğu Akdeniz Üniversitesi‘nin ekonomik sıkıntılar içinde olması, hükümetin sorumluluk almaktan nasıl kaçtığını ve herkesten elini taşın altına koymasını isterken kendilerinin bu eli taşın altına koymaması, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin ciddiyetsizliğini gözler önüne sermektedir”