Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Mali Sekreteri Ahmet Karaoğulları, Kıbrıs’ın kuzeyinin, kara para, kaçak, yağma, talan cenneti haline geldiğini, küçük ve ayrıcalıklı bir kesimin beslenirken çoğunluğun fakirlik sınırı altına itildiğini belirterek, asgari ücretli ve göç yasalı çalışanların geçinemez ve sağlıklı beslenemez duruma getirildiğini vurguladı
Karaoğulları: Ülkemizde her geçen gün, gelir adaletsizliği artıyor
Yazılı açıklama yapan Karaoğulları, ülkede her geçen gün gelir adaletsizliğinin arttığı söyleyerek, enflasyonun yükselmesi ve TL’nin değer kaybının, geliri düşük, asgari ücretli, göç yasalı ve tüm çalışanları yaşayamaz konuma getirdiği belirtti.
Asgari ücretli ve göç yasalı çalışanların artık arabasına benzin koyamaz, konut ve barınma sorununu çözemez, sağlık, ulaşım, eğitim gibi hizmetlerden yararlanamaz, geçinemez, sağlıklı beslenemez duruma getirildiğini vurgulayan Karaoğulları, “Bıçak kemiğe dayanmıştır” dedi.
“Bugün, üniversite düzeyinde olan öğretmenler dahi açlık sınırına itildi”
Açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Ülkemizde her geçen gün, gelir adaletsizliği artmaktadır. Enflasyonun yükselmesi, TL’nin kayıplarının boyutları; geliri düşük asgari ücretli, göç yasalı ve tüm çalışanları yaşayamaz konuma getirmiştir.
Çalışma dairesi resmi internet sitesinde, ‘‘Asgari ücret nedir?’’ sorusu, ‘’İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçi ile eşinin ve üç veya beş çocuğunun yeterli beslenme, sağlıklı konut, giyim, aydınlatma ve ısıtma, ulaşım, çağdaş düzeyde sağlık servisi, eğitim, kültür, dinlenme, eğlence ve benzeri temel gereksinimlerini geçerli fiyatlar üzerinden karşılamaya yetecek miktar” olarak cevaplanmaktadır.
Bugün, üniversite düzeyinde olan öğretmenler dahi açlık sınırına itilmiştir. Asgari ücret belirlenmeyerek açlık sınırının 17880 TL (KTAMS) olarak açıklandığı şu günlerde işçiler, emekçiler gözden çıkarılmıştır. Bu durumda bile işveren temsilcisinin hadsizce açlık sınırındaki insanlara ‘‘Beğenmezlerse gitsinler’’ söylemine karşı hükümet tarafı seyirci kalarak söylenenleri onaylar pozisyona gelmiştir. Tartışmalı ve eksik olan DPÖ verileri dahi açlık sınırındaki çalışanlara yansıtılmayarak amaçlanan nedir?
“Asgari ücretli ve göç yasalı çalışanlar sağlıklı beslenemez duruma getirildi”
Bu ülkenin kaymağını yiyen küçük bir azınlık korunurken, teşvik alırken, vergi borcu silinirken, ülke kaynaklarına el koyarken geniş kesimlerin açlığa sürüklenmesi, bunun politik bir tercih olduğunun göstergesidir. Ülkemizde TL kullanımından kaynaklı temel tüketim maddeleri, gıda ve temel hizmet alımı çok yüksek fiyatlara çıkmıştır ve daha da çıkacağı aşikârdır. Kamusal hizmetlere ulaşım da dahil olmak üzere temel tüketim maddelerinin alınması asgari ücret çalışanlarının yoğunlukta olduğu ülkemizde artık hayal olmuştur. Düşük ve orta geliri olan, güvencesiz çalışan emekçi bir an önce asgari ücretin belirlenmesini, vergi dilimlerinin düzenlenerek vergide az kazananın değil kaymağı yiyenlerin yük üstleneceği duruma getirilmesini beklemektedir.
Asgari ücretli çalışanlar, göç yasalı çalışanlar artık arabasına benzin koyamaz, konut ve barınma sorununu çözemez, sağlık, ulaşım, eğitim gibi hizmetlerden yararlanamaz, geçinemez, sağlıklı beslenemez duruma getirilmiştir.
“Ülke kara para, kaçak, yağma, talan cenneti haline geldi”
Bıçak kemiğe dayanmıştır. Ülke kara para, kaçak, yağma, talan cenneti haline gelmiş; küçük ve ayrıcalıklı bir kesim beslenirken çoğunluk fakirlik sınırı altına itilmiştir.
Birlikte bu düzeni yaratıp bekçiliğini yapanlara karşı birleşerek ‘‘İNSANCA YAŞAMA’’ talebimizi yükseltelim. Adaletli bir bölüşüm için birlikte mücadele edelim. Emekçilere giydirilmek istenen bu kefeni birlikte yırtalım.
14 Aralık 2023 saat 14:30’da Maliye Bakanlığı önünde olacağız”