InstagramKıbrısManşet

Eylem: Saldırılarınıza karşı boyun eğmeyecek, mücadele vermeye devam edeceğiz!






Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Özgür Gazete‘nin gündeme getirdiği Atun ailesine ait SAMTAY Vakfı ile KİSAV ve Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokole işaret etti; hala nasıl laik ve Atatürkçü eğitimden bahsedebildiklerini sordu

Eylem: AKP’nin dayattığı protokol içeriğindeki talimatları yerine getirmek için Anayasaya aykırı icraatlar sürüyor

Yazılı açıklama yapan Eylem, UBP-DP-YDP hükümetinin, AKP’nin Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü adı altında dayattığı protokol içeriğinde yer alan talimatları yerine getirmek için Anayasaya ve yasalara aykırı icraatlarını sürdürdüklerini belirtti.

‘Vatansever’ hükümet ve Eğitim Bakanlığı yetkililerinin, yasadışı uygulamalarıyla öğretmene ve sendikasına saldırdığını söyleyen Eylem, yasa tanımaz kararlarla çağdaş, laik, bilimsel eğitim ve toplum yapısının dönüştürülmesine destek verdiklerini, çanak tuttuklarını, koltuk uğruna talimatları harfiyen yerine getirdiklerini belirtti.

“Tüm saldırılarınıza karşı boyun eğmeyecek, her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz!”

Eylem, “Biliniz ki tüm saldırılarınıza karşı boyun eğmeyecek, laik, bilimsel eğitim ve şeriat değil, çağdaş, demokratik toplum yapımız için yılmadan her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz!” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde;

Talimatlar protokolü kapsamında olan ikinci ilahiyat koleji yapımı için, mütevelli heyeti başkanı UBP milletvekili Sunat Atun olan SAMTAY’ın ( Suna ve Ata Atun Mağusa Tarihini Araştırma ve Yazın Vakfı), Mağusa Tuzla’daki arazisini bedelsiz olarak KİSAV’a (Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı) devrettiği basına yansımıştır.

“Bakanlık bu koşulu yerine getirmezse bina ve tesisler kayıtsız şartsız vakfa geçecektir”

SAMTAY’ın geçen yıl, depo yapma izniyle temel attığı arazide İmar Planına aykırı olduğu halde depodan okula çevirmek için tadilat projesi için planlama dairesine baskı yapıldığı da söz konusu haberde yer almıştır. Ayrıca, KİSAV ile Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol da kamuoyuyla paylaşılmıştır. Buna göre, KİSAV araziyi bakanlığa koşullu olarak tahsis etmiştir.

Koşul, yapılacak okulun birincisinde olduğu gibi ikincisinde de şeriat müfredatına göre eğitim verilmesi gerektiğidir. Bakanlık bu koşulu yerine getirmezse arazi ve üzerine yapılan bina ve tesisler kayıtsız şartsız vakfa geçecektir.

“Bu haber suç duyurusu değil midir? İlgili makamlar ne yapıyor?”

1. SAMTAY’ın KİSAV’a tahsis ettiği arazi Türk malı mıdır?

2. Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planına aykırı olduğu halde bizzat devlet eliyle şehir planlamaya siyasi baskı yapılması suçtur. Basında yer alan bu haber suç duyurusu değil midir? İlgili makamlar ne yapıyor?

3. TC tarikatlarının uzantılarından olan bu vakıfla Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokole konulan, mevcut ilahiyat kolejinde de uygulanan şeriat müfredatı koşulunu kabul edip imza atan bakanlık yetkilileri Anayasa ve Milli Eğitim yasasına aykırı bir protokole imza atarak suç işlemişlerdir. Yetkililer hala daha, hangi yüzle bilimsellikten, laiklikten, Atatürkçü olmaktan bahsetmektedir?

“Koltuk uğruna ülkemize, çocuklarımıza, geleceğimize yaptıkları kötülüğün farkında mıdır?”

4. AKP Türkiye’de eğitim faaliyetlerini diyanetle, vakıf, dernek ve tarikatlarla sürdürmekte, eğitimi gericileştirip, içini boşaltıp çağdaş toplum modelinden uzak, kolay yönetilebilen, sorgulamayan, biat eden bir toplum modeli oluşturma hedefiyle tasarlamıştır. Aynı modeli buraya monte etme hedefi olan bu talimatları yerine getirmeye çalışan UBP-DP-YDP hükümeti koltuk uğruna ülkemize, çocuklarımıza, geleceğimize yaptıkları kötülüğün farkında mıdır?

5. Kıbrıs’ın kuzeyinde kaç vakıf, dernek, kaç örgüt, kaç paralel üst yapı kurdurulmuştur? Hangisi hangi partiye, tarikata bağlıdır? Amaçları nedir? Hangi faaliyetleri yapmak için program yapmışlar, talimat almışlardır? Hangilerinin faili meçhullerle, hangilerinin kara para, insan kaçakçılığı, hangilerinin toplumsal dönüştürmeyle bağlantısı vardır? Elçilikle bağlantılarını gizlemeden tüm topluma dayattıkları organize biçim uluslararası bir suç değil midir? Meclis dahi neden ses çıkarmamaktadır?

“İkinci ilahiyat kolejini eğitim bakanlığına yaptırtma amacı nedir?”

6. Eğitim Bakanlığının KİSAV’la imzaladığı protokolde, eğitim öğretim saatleri dışında ‘öğrencilerin öğrenmelerine ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak maksadıyla belirlenen bir mekanın vakfın kullanımına verilmesi’ koşulu da yer almaktadır. Bu, örgün eğitim dışında da vakfa çocuklarımıza her türlü eğitim faaliyeti için izin verilmesi anlamı taşımıyor mu? Mevcut ilahiyat koleji ve diğer tarikat yurtlarını, kuran kurslarını ‘denetleyemediği gibi’ böyle bir talebi de denetleyemeyecek, müdahale edemeyecek olan bakanlık bu protokole imza atarken bile bile çocuklarımızı gözden mi çıkarmaktadır?

7. Hala Sultan külliyesini yapan, bunun içerisine ilahiyat koleji, yurtları, camiyi, üniversite binalarını yapan vakfın ikinci ilahiyat kolejini eğitim bakanlığına yaptırtma amacı nedir?”

“Her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz!”

8. Deprem vergisi toplayan hükümet, dökülen okullarımızda hiçbir çalışma başlatmamışken, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi konteynerlara mahkum ediyorken toplanan parayı bu okulun yapımı için mi kullanacaktır?

Siz ‘vatansever’ hükümet ve eğitim bakanlığı yetkilileri, yasadışı uygulamalarınızla öğretmene ve sendikasına saldırıyor ve yasa tanımaz kararlarınızla çağdaş, laik, bilimsel eğitim ve toplum yapımızın dönüştürülmesine destek veriyor, çanak tutuyor, koltuk uğruna talimatları harfiyen yerine getiriyorsunuz.

Biliniz ki tüm saldırılarınıza karşı boyun eğmeyecek, laik, bilimsel eğitim ve şeriat değil, çağdaş, demokratik toplum yapımız için yılmadan her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz!

Haberin ve protokolün tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.









Başa dön tuşu