Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Avukat Ayşe Öztabay, kaç kişinin öğrenci ya da çalışmak için adaya geldiğini ve geliş nedenlerine uygun yaşayıp yaşamadığını Bakan Dursun Oğuz’un şeffaf şekilde açıklaması ve yurttaşın da güvende olup olmadığını anlaması gerektiğini kaydetti
Öztabay: TDP Girne ilçe Başkanlığı’na aday olacağım
Kıbrıs Postası Web TV’de Ulaş Barış’ın sorularını yanıtlayan Öztabay, değerlendirmelerine TDP Girne İlçe Başkanlığı’na aday olacağını söyleyerek başladı ve siyasetin bu ülkenin gailesini yüklenen hiç kimsenin hayatından çıkaramayacağı bir şey olduğunu belirtti.
Ülkenin sorumluluğu hissetme noktasındaki telaşının hiç azalmadığını anlatan Öztabay, “Parti olarak son seçimlerde Meclis dışında kalmamız elbette bir moral motivasyon eksikliğine neden oldu o dönem ancak parti içinde artık bu atmosfer değişti” dedi.
“Hem hukuki hem de siyasi net açıklamalar yapılması gerekirdi”
İtalya’da tutuklu bulunan Kıbrıslıtürk Avukat Akan Kürşat’la ilgili de düşüncelerini paylaşan Öztabay, bunun avukat camiasında da bir merak konusu olduğunu ancak yapılması gerekenin; Kürşat’ın sağlık durumu da dahil içinde bulunduğu durumun tamamını içeren bir açıklama yapılması ve bunun siyasi açıklamalarla da desteklenmesi olduğunu kaydetti.
Öztabay, “Kürşat’ın eşi de Meclis Başkan Yardımcılığı gibi önemli bir pozisyonda. Açıklama yapılmadığı sürece çok ilginç şeyler konuşuluyor, üretiliyor. ‘Güneye mi geçmeyelim? Bir parça mal satan bir avukat da risk altında mı?’ gibi şeyler konuşuluyor sürekli. Hem hukuki hem siyasi açıklamaların yapılması çok gerekli” dedi.
“Bakan’ın gerçek verilerle yapacağı açıklamalara ihtiyaç var”
Her gün onlarca yabancı uyruklu kişinin, “ülkede yasa dışı şekilde yaşadığı ve hatta bunun başka bir suça karıştığı için ortaya çıktığı” gibi sebeplerle Mahkeme çıkarıldığını anlatan Öztabay, yargının ve hukuk mekanizmasının da taşıyabileceği bir yük olduğunu ve dolayısıyla bu anlamda sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.
Öztabay, daha önce de dile getirdiği “muhaceret kontrolleri” konusunu bir kez daha gündeme getirerek, ülkenin Baş Muhaceret Amiri’nin İçişleri Bakanı olduğunu, Bakan’ın gerçek verilerle yapacağı açıklamalara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
“Ben evime giren hırsızın 15 yaşında suça itilen bir çocuk olduğunu öğrendim”
Şiddet, kaçakçılık olaylarının boyutunu, kaç kişinin öğrenci ya da çalışmak için adaya geldiğini ve geliş nedenlerine uygun yaşayıp yaşamadığını Bakan Dursun Oğuz’un şeffaf şekilde açıklaması gerektiğini, yurttaşın da güvende olup olmadığını anlaması gerektiğini kaydetti.
Öztabay, “Ben evime giren hırsızın 15 yaşında suça itilen bir çocuk olduğunu öğrendim. Hiç okula gitmediğini, annesinin babasının başında olmadığını öğrendim. Muhaceret Amiri ülkede bunların olup bittiğini bilmezse, her gün böyle olaylar da yaşanmaya devam edecek” dedi.
“Sen bir tek bireyinin dahi haklarını veremiyorsan Mecliscilik, Yasamacılık, egemen eşitçilik yapamazsın”
Polis örgütünün de bu nüfusa ve suç olaylarına yetişmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Öztabay, Osmanlı devletinin çöküş döneminde ortaya çıkan “ihak-ı hak” (kendiliğinden hak alma) durumunu hatırlattı ve devletin tüm kurumları çöktüğü için hiçbir şeye yetişememesinden dolayı herkese bu hakkı verdiğini söyledi.
Öztabay, “Eğer buna bir önlem alınmazsa herkes kendi hakkını aramaya çalışacak. Anayasa’nın birinci maddesinden 40. maddesine kadar ihlal ediliyor bu ülkede. Eğitim, sağlık, barınma… Sosyal hukuk devletinin ana teması bireydir. Sen bir tek bireyinin dahi haklarını veremiyorsan Mecliscilik, Yasamacılık, egemen eşitçilik yapamazsın” dedi.