InstagramKıbrısManşet

Eylem: Ticari sektör anlayışını ön planda tutan siyasetin verdiği zarar, oldukça büyüktür



Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, nitelikli, bilimsel eğitim, laik, demokratik, özgür toplum yapısı, çözüm, barış, insanca yaşam için mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtti

Eylem: Kalite, eğitim, bilim üretilen kurum anlayışı değil, nicelik, ticari sektör anlayışı ön planda tutuluyor

Yazılı açıklama yapan Eylem, parayla sahte diploma veren üniversitelerin ve bundan yararlanan sermayenin yanında, siyasilerin ve üçlü kararnameyle atananların, ülkede yaratılan düzenin sadece bir parçası olduğunu söyledi.

Çıkar uğruna onlarca üniversite açılmasına izin verildiğini, teşvikler ve muafiyetler sağlandığını belirten Eylem, kalite, eğitim, bilim üretilen kurum anlayışının değil, nicelik, ticari sektör anlayışının ön planda tutulduğunu vurguladı.

“Ticari sektör anlayışını ön planda tutan siyasetin verdiği zarar, oldukça büyüktür”

Açıklamanın tamamı şu şekilde;

“Parayla sahte diploma veren üniversiteler ve bundan yararlanan sermaye yanında, siyasiler ve üçlü kararnameyle atananlar, ülkemizde yaratılan düzenin sadece bir parçasıdır. Çıkar uğruna onlarca üniversite açılmasına izin veren, bunlara teşvikler, muafiyetler sağlayan, kalite, eğitim, bilim üretilen kurum anlayışı değil, nicelik, ticari sektör anlayışını ön planda tutan siyasetin eğitime, sosyal, kültürel yapıya, toplum sağlığı, güvenliğine verdiği geri dönüşü olmayan zarar, oldukça büyüktür.

Kara para, fuhuş, kriminal olaylar, trafik terörü, yolsuzluk, yağma, talan, rüşvet, torpil, peşkeş düzeni yaratılması, imkan verilmesi ve bu düzenden nemalanılması, kamusal eğitim ve sağlığın gözden çıkarılması, halkın fakirleştirilmesi, ülkemizi ne yazık ki yaşanabilecek bir yer olmaktan her geçen gün daha da fazla uzaklaştırmaktadır.

“İnsanca yaşam için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”

Kamusal eğitime yatırım yapılmaması, okullarımız dökülürken ilahiyatlar, külliyeler yapılması, eğitimin dinselleştirilmesi, tarikat, vakıf, dernek örgütlenmelerine göz yumulması, çanak tutulması da toplumumuzun geleceğinin tasarlanmakta olduğunu, nasıl bir toplum modeli yaratmayı planlandığını net olarak ortaya koymaktadır.

‘Eşit egemen devlet’ ifadesinin hiçbir anlam taşımadığı, her kurumumuzun TC tarafından ele geçirilip talimatlarının işbirlikçi kuklalar tarafından yerine getirildiği, son yapılan atletizm yarışlarında bir kez daha tanık olduğumuz gibi bizzat TC’nin de tanımadığı ama  -mış  gibi yaptığı, toplumumuzla, dünyayla dalga geçtiği, nemalandığı, nemalandırdığı bu ucube yapı, bu kokuşmuş düzene ve bu düzenin devamını sağlamaya çalışanlara karşı  mücadele etmeye devam edeceğiz. Nitelikli, bilimsel eğitim, laik, demokratik, özgür toplum yapımız, çözüm, barış, insanca yaşam için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”











Başa dön tuşu