InstagramKıbrısManşetSiyaset

Öğrencilerin yüzde 86’sı, öğretmenlerin yüzde 88.5’i uygulamadan memnun değil


Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası‘nın (KTOEÖS) yaptığı anket, sözde tam gün eğitimin hiçbir fayda sağlamadığını aksine birçok probleme yol açtığını ortaya koydu

KTOEÖS’ün anketi, sözde tam gün eğitimin hiçbir fayda sağlamadığını ortaya koydu

Sendika binasında bugün yapılan basın toplantısında anket sonuçlarını açıklayan sendika, sonuçların Bakanlığın adına tam gün dediği Pazartesi ve Salı günleri öğleden sonra ders yapılması uygulamasının tüm paydaşlar tarafından, özellikle sağlık ve güvenlikle ilgili sorunlar ve sıkıntılar yarattığını tespit ettiğini ve bu dayatmanın eğitimle, eğitimin niteliğinin artırılmasıyla hiçbir ilgisi olmadığını net olarak ortaya koyduğunu kaydetti.

Başkan Selma Eylem, “Okul binalarımızın çürük olduğu, durduğu yerde döküldüğü herhangi bir depremde hayati risk taşıdığı ortadayken hala daha bina performans analiz raporları açıklanmamış, hayati risk olduğu halde bu konuda hala daha doğru düzgün çalışmalar başlatılmamıştır. Halktan toplanan vergiler yol yapımına aktarılmış çocuklarımız, öğretmenlerimiz risk altındaki binalara ve konteynerlere mahkûm edilmektedir. Ancak ikinci ilahiyat yapımıyla ilgili adımlar atılmaktadır” dedi.

Eylem: Eğitim ve çocuklarımız tarikat, vakıf, dernek, cemaat örgütlenmelerine teslim edilmektedir

Açıklama şöyle devam etti;

“Komisyonlardan habersiz kitap içerikleri dinselleştirilmektedir. Eğitim ve çocuklarımız tarikat, vakıf, dernek, cemaat örgütlenmelerine teslim edilmektedir. UBP-DP-YDP hükümeti ise bu çalışmaları destekleyici adım atmakta Din İşleri Dairesi’ne 10 milyon TL’lik ek bütçe çıkarmaktadır.

Gelinen bu durumda, eğitimin niteliğinin artırılması hedefiyle, bilimsel, laik temelde kendi eğitim sistemimizin olması, Milli Eğitim Yasası’ndaki 22. madde kaldırılarak Türkiye’yle paralel götürülen eğitim sisteminden uzaklaşılıp dinselleştirme çalışmalarına son verilmesi, gerekli bütçe ayrılarak altyapı, donanımın sağlanıp özellikle deprem riskine karşı tüm okullarımızda eksikliklerin, eksik kadroların tamamlanması, müfredat içerikleriyle bilimsel, laik ve kendi ülkemizin ihtiyaçlarına, üretime dayalı bir sistemin oluşturulması ve bunun hükümet değil devlet politikası haline getirilmesi ile ancak tam gün eğitim söz konusu olabilir.

“Adım atılmazsa, dayatma tam gün programı hiçbir okulumuzda uygulanmayacak”

Bakanlığın uyguladığı, adına tam gün dediği bu programın eğitimle, eğitimin niteliğiyle hiçbir ilgisi yoktur, bu tabloda mümkün değildir.

Yönetim Kurulumuz, hükümetin ve Bakanlığın söz konusu sorunlarla ilgili 2. dönem ara sınavlarına kadar (25 Mart- 1 Nisan) hiçbir adım atmaması durumunda, adına tam gün dediği dayatma programın yıl sonuna kadar tüm okullarımızda uygulanmaması kararı almıştır.

Eğitimin dönüşümü için sürdürülen dayatmalara karşı, dinselleştirme çalışmalarına, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin çürük binalarda, deprem riski altında bırakılmaya devam edilmesine karşı, bilimsel, laik eğitim için, kendi eğitim sistemimiz için mücadelemiz devam edecektir.

ANKET SONUÇLARININ TAMAMINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ











Başa dön tuşu