Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Meclis sürekli komite başkanları ve Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere mektup göndererek, yasalarla ilgili öneri ve taleplerini ortaya koydu
Gökçebel: Tüm kamu çalışanlarının çalışmışlıkları, baremleri, kıdemleri ele alınarak düzenlenmeli
Gökçebel, mektubunda, öğretmenlerin Anayasa’daki adalet, eşitlik ilkelerine ve sosyal devlete bağlı olarak yaşadığı anomalilere dikkat çekmek istediklerini kaydetti.
Tahir Gökçebel mektubunda, hangi yasadan gelirse gelsin, tüm kamu çalışanlarının çalışmışlıklarının, baremlerinin, kıdemlerinin bütünlüklü olarak ele alınarak düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
“Eğitim, bir milleti ya köle yapar ya da özgür kılar”
Açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Sayın Zorlu TÖRE
Meclis Başkanı,
Öğretmenlerimizin Anayasamızdaki adalet, eşitlik ilkelerine ve sosyal devlete bağlı olarak yaşadığı anomalilere dikkat çekmek, yasa yapan / uygulayan olarak sizlerin ivedilikle çözüm üretilmesine katkılarınızı sağlamak amacıyla aşağıdaki konuları bilginize getirmek isteriz.
Eğitim, bir milleti ya köle yapar ya da özgür kılar. Eğitimin temelini öğretmenler oluşturmakta, bu yönde büyük sorumluluk almaktadırlar. Tüm imkansızlıklara rağmen öğretmenlik mesleğine odaklanmak zorunda olan öğretmenlerimizin yıllar içerisinde çalışma koşulları, hakları, statüleri konusunda ciddi sıkıntılar oluşmuştur.
İvedilikle yapılması gerekenler;
• Meclis’in yapmış olduğu 67/2023 Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi (Değişiklik No:4) Yasasındaki bazı KİT’lerde çalışıp (kurumda da) kamu hizmetine atanan çalışanların sadece “genel bütçeden” maaş alanlara barem sayılması ciddi bir adaletsizliktir / eşitsizliktir.
KTHY çalışanlarının çalışmışlıklarının sayılması için yeni yasa tasarısı önerisi de sadece bir kesime özgüdür ve adil değildir.
Önerimiz:
Hangi yasadan gelirse gelsin, tüm kamu çalışanlarının çalışmışlıklarının, baremlerinin, kıdemlerinin bütünlüklü olarak ele alınarak düzenlenmelidir.
• 2008’den sonra tüm çalışanlar İhtiyat Sandığı ve Tek Tip Sosyal Güvenlik Yasasına dahildir.
a) Bu fonların “Fon Yönetimi”, tüm kesimlerin temsiliyetini sağlayacak şekilde oluşturulmalı, öğretmenler de bu fonun üyesi olduklarına göre bu fon yönetimine mutlaka dahil edilmelidir.
b) Fon yönetimleri, fonun gerçek sahiplerine devredilmeli, fonun parasının enflasyon karşısında korunması için önlemler alınmalı, nemalandırılmalı, en az yarısı döviz olarak saklanmalıdır.
c) İhtiyat Sandığında kamu çalışanları için de %5 çalışan ve %5 devlet katkısı (işçilerdeki gibi) değişmelidir. (Kamu çalışanlarına %4-4 kesinti adil değildir.)
d) Fonlara yapılan yatırımların %67’si en düşük ücretten yatırılmakta ancak fondan herkes ortalama oranlara göre emeklilik menfaati almaktadır. Yatırımların baremsel artışı sağlanmalı, yüksek enflasyon da göz önüne alınarak emeklilik öncesi son maaşlar emeklilik maaşını ve ikramiyeyi etkilemelidir.
• “Göç Yasası”na tabi öğretmenlerin vergi dilimlerinin alt basamağında vergi ödenmesi sağlanmalıdır.
• “Göç Yasası” mağduru öğretmenlerimizin (terfilerinin de olmadığı düşünülerek) barem topuna 27 yılda gelişleri, 20 yılı geçmeyecek şekilde tadil edilmelidir. (Göç Yasasına eğitim hizmetleri sınıfı eklenmelidir)
• Öğretmenlik mesleğinin önemi ve sorumlulukları da düşünülerek tüm öğretmenlere 1/5 yıpranma payı verilmeli ve bu, fiili hizmetten sayılmalıdır. (55 yaş emeklilik hakkı olmalıdır)
• Tüm öğretmenlerimize (isteğe bağlı) doğumdan sonra en az 6 ay ebeveynlik izni kullanma hakkı verilmelidir.
• Tüm öğretmenlerimize, Öğretmenler Yasasının (25/85) 65. maddesinde yer alan görev riski / kira desteği/ yolluk %10 verilmeli ve emeklilik hakkı kazandırmalıdır.
• Öğretmenlerin eğitiminin ve gelişiminin önemine bağlı olarak 2. üniversite, master, doktora yapmaları, barem karşılığını şartsız almaları, ödenekli/ ödeneksiz kurs veya eğitime katılmalarını teşvik edecek düzenlemeler yapılmalıdır.
Saygılarımızla”