InstagramKıbrısManşetSiyaset

Erhürman: YÖDAK ve PGM, üstüne düşeni yapmakla yükümlüdür




Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te yaptığı konuşmada sahte diploma soruşturmasını sorguladı, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) ve Polis Genel Müdürlüğü’nden (PGM) süreçle ilgili açıklama beklediğini söyledi

Erhürman: Sorunların yaşandığı yerlerden, dakikalar uzaklığındayız

Türkiye Cumhuriyeti’ne giremeyen Kıbrıslı Türklerle ilgili de konuşan Erhürman, “Kodlar üzerinden TC-KKTC ilişkilerini değerlendirmek zorunda kaldığımız tuhaf bir süreçten geçiyoruz” ifadelerini kullandı. Tufan Erhürman, ana muhalefet olarak gerekli girişimleri yapma konusunda üstlerine düşen sorumluluğu fazlasıyla taşıyacaklarının altını çizdi.

İsrail-Filistin meselesi üzerinden yaşanan sıkıntılarla ilgili konuşan Erhürman, bölgede barışı, can ve mal güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiği bir dönemeçten geçildiğini vurguladı. “Kalıcı barışın sağlanamadığı, uyuşmazlıkların çözümsüz bırakıldığı yerlerde, bu tip sıkıntılar maalesef yaşanıyor” diye konuşan Erhürman, yaşanan sıkıntıların sadece taraflar arasında değil, bölge barışını ve tüm ülkeleri tehdit eder noktaya geldiğinin altını çizdi.

Sorunların yaşandığı yerlerden, “dakikalar uzaklığında” olduğumuza dikkat çeken Erhürman, “Bu tip uluslararası nitelik kazanan uyuşmazlıkların, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından görmezden gelinmesinin ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz. Kıbrıs sorunu da bunlardan biri. Var olan durum tamamdır düşüncesi, kimseye bir şey olmayacak anlamına gelmediği gibi, sadece taraflar arasında bir sıkıntı değil. Tüm bölgeyi etkiliyor” dedi.

“YÖDAK ve PGM, üstüne düşeni yapmakla yükümlüdür”

Yükseköğretimde yaşananlar sıkıntıları Meclis kürsüsünden tekrardan gündeme getiren Erhürman, “Güzelyurt’ta polis tarafından yürütülen soruşturmada bir örtme bastırma mı var sorunu kamuoyu algısında yerleşmiş durumdadır” dedi. Bu konunun böyle ele alınmadığının gösterilmesi gerektiğine işaret eden Erhürman, Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) de süreç içerisinde açıklamalarında eksiklikler olduğunu anımsattı.

Soruşturmayla ilgili olarak doyurucu açıklamalar yapılması gerektiğine işaret eden Erhürman, “PGM başta olmak üzere, burada bir itibar kaybı yaratmamak adına her zaman gerekli hassasiyeti gösterdik. Mesele sadece Güzelyurt’ta bir üniversitede “sahte diploma” tartışması olmadığını, bu meseleyle ilgili olarak ülke satında bir denetimin yapılması gerektiğini söyledik” dedi.

Geçersiz diploma tespit edildiği yerde, bunların iptalinin yapılması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, PGM’nin tatmin edecek doyurucu açıklama yapmakla yükümlü olduğunu belirtti. “YÖDAK ise geçersiz diplomalarla ilgili iptallerin yapılacağı konusunda açıklama yapmakla yükümlüdür” diyen Erhürman, YÖDAK da PGM de üstüne düşeni yapmakla yükümlü olduğuna işaret etti.

“Kamuoyunun kafasındaki sorular giderilmelidir”

“Birinci vazife de kamuoyunun kafasındaki soruyu giderecek doyurucu açıklama yapmaktır” diyen Erhürman, bu meselenin de isimleri üzerinden dönecek mesele olmadığını kaydetti. Eğitim kurumları meselesinin de devam ettiğine vurgu yapan Erhürman, “Konu yönetsel anlamda ciddi bir sorundur” ifadelerini kullandı.

Bu memleketteki eğitim kurumlarının sadece 2020’den sonra açılmaya başlanmadığını ifade eden Erhürman, “Eğitim kurumlarına kayıt olanların ikamet izni için yeterlidir denildi, bu sorun orada patladı. Bu tarih de 2020 sonrasıdır. Eğitim kurumlarının açılış trendine bakarsak, 2020’den sonra açılmasında patlama yaşandığı görülür” ifadelerini kullandı.

Bir gecede muhaceret tüzüğünün değiştiğini ve söz konusu insanların ikamet izni alamayacağının söylendiğini dile getirdi Erhürman, “Yanlış yapanların hepsinin kapatılması gerekiyordu. Doğru yapanlar için ise öngörülemez bir yapı ortaya çıktı” diye konuştu. Tufan Erhürman, “Bir gece yapılan bir iş, bir gecede ortadan kaldırıldı” dedi. Söz konusu durumların da yönetsel zafiyet olduğuna dikkat çeken Erhürman, öngörülemez bir ortam yaratıldığının altını çizdi.

“Çok daha komplike sistem oluşturma zorunluluğumuz var” diyen Erhürman, bu ülkeye turist vizesiyle gelip ikamet alanların olduğunu anımsattı ve bunun da değiştiğini söyledi. “Turist vizesiyle gelen ama bu ülkede kalan insanlar nerededirler? Bununla ilgili hala bir sistem oluşmuş değil” diyen Erhürman, söz konusu işin neden ön izin müessesiyle birleştirilmediğini sordu. Tufan Erhürman, “Şimdi eğitim kurumlarının ikamet iznini kaldırdık. Peki, turist vizesiyle adaya girenlerle ilgili yapacağımız şey nedir?” diye sordu.

“İnsanlar endişeyle yaşamaya devam ediyor”

“Bu memleketten Türkiye Cumhuriyeti’ne (TC) kimler girebilir, kimler giremez, giremeyenler neden giremedi, bu konuyla ilgili kimsenin bilgisi yok” diyen Erhürman, bunun da bir algı, bir de hukuki sonucunun olduğuna dikkat çekti.

Erhürman, “Bu memlekette, kendini siyasal olarak belli noktada hisseden insanların çok önemli bir kısmı, ‘Acaba ben Türkiye’ye gidersem girebilecek miyim?’ diye düşünmek zorunda bırakılıyor. Bir de fiilen girememiş ve giremeyecek olan insanlar var. TC-KKTC ilişkileri, doğru zeminde iyi ilişkiler olmalıdır. Bu durum, bu tarzla örtüşüyor mu?” diye sordu.

“Hepimiz biliyoruz ki bu insanlar muhalif kimlikli diye tanımlanabilir ama bu insanlar, TC açısından güvenlik tehdidi yaratacak kişiler değildir” diyen Erhürman, bu memlekette kimin ne olduğunu, herkesin bildiğini belirtti. Konuyu defalarca dile getirmelerine rağmen henüz hiçbir bilgi gelmediğine işaret eden Erhürman, “Bunun böyle devam etmesi gerek TC gerekse KKTC yetkileri tarafından normal midir?” diye sordu.

“Bu endişe ile mi yaşasın insanlar? Bunu defalarca mecliste dile getirdik, buraya söylediğimiz zaman duvara tosluyor geri dönüyor” diyen Erhürman TC yetkililerine de söylemeye devam ettiklerini vurguladı. Bu uygulamanın, doğru bir uygulama olmadığına dikkat çeken Erhürman, “Bu memlekette bir algıyla, geniş bir grup insanın yaşamak zorunda bırakılması, ne bizim ne de TC yetkililerinin kabul edebileceği bir şeydir” dedi. Söz konusu sorunun bir türlü sonuca ulaştırılması gerektiğine işaret eden Erhürman, gerekçelerin en azından ilgili kişilere ulaştırılmasının önemine vurgu yaptı.

“Kodlar üzerinden, TC-KKTC ilişkilerini değerlendirmek zorunda kaldığımız tuhaf bir süreç”

Söz konusu durumu, “Bu konu artık hem can yakıcı hem de TC-KKTC ilişkilerini arzu etmediğimiz şekilde zedeleyen konuya dönüşmüştür” diye niteleyen Erhürman, bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

Tufan Erhürman, “Bir sürü insan bu endişeyle yaşamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. “YÖDAK ve PGM’den, diploma meselesiyle ilgili sürecin nasıl devam ettiğiyle ilgili açıklama bekliyoruz” hatırlatmasında bulunan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’ne giremeyen Kıbrıslı Türkler ile ilgili de sözlerini yineledi ve “Kodlar üzerinden TC -KKTC ilişkilerini değerlendirmek zorunda kaldığımız tuhaf bir süreçten geçiyoruz. Ana muhalefet olarak gerekli girişimleri yapma konusunda üstümüze düşen sorumluluğu fazlasıyla taşıyacağız” diye ekledi.









Başa dön tuşu