En çok gayrimenkulü İranlılar ve Rusların almasına rağmen, “İsrailliler adayı işgal ediyor” algısıyla, milliyetçi duygular üzerinden “yabancı mal satışına kriter getirme” yalanıyla yapılmaya çalışılan yasal düzenlemenin asıl amacı anlaşıldı, hükümet bugünkü denetleme gününde acil komite çağırdı
İsraillilere karşı açık nefret algısı yaratılmaya çalışılmıştı!
Kıbrıs’ın kuzeyindeki Rum mallarının, başta Rus ve İranlılar olmak üzere İsrail ve birçok yabancı ülke vatandaşına satılması uzun süredir gündemi meşgul ediyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tepki gösterdiği olay sonrası, gerek sosyal medyada çok takipçili hesaplarda yayımlanan videolarla gerekse UBP Milletvekili Yasemin Öztürk’ün başını çektiği ırkçı protestolarla alevlendirilen, “İsrailliler adayı işgal etmeye çalışıyor, her yerden mal alıyorlar” algısı yaratılmaya çalışılmıştı.
İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırıma karşı hiçbir adım atmayan AKP hükümetinin yönlendirmesi doğrultusunda, “milli” duygular da sömürülerek, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan İsraillilerin güvenliğini tehdit eden boyutlarda algı çalışması yapılmış, aileleriyle birlikte uzun yıllardır burada yaşayan, yatırım yapan, yap-sat inşaat işinde olan İsrailliler hedef haline getirilmişti.
Algı oyunların başını Yasemin Öztürk çekti!
Uzun süre Meclis’te de kamuoyunda da tartışılan konu; Türkiye medyasında da belirli çevrelerce köpürtülmüş, adanın kuzeyinde en çok mal alanlar Ruslar ve İranlılar olmasına rağmen, İsrail üzerinden bir nefret politikası yürütülmüştü.
Ankara’nın ataması UBP-DP-YDP hükümeti de yetkilileri de “yeni yasal düzenleme yapılacak” diyerek, atılacak sonraki adımı belli etmişti.
İşte o yasal düzenlemenin ne anlama geldiği, UBP Milletvekili Yasemin Öztürk’ün geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda söyledikleriyle anlaşılmıştı.
Yasa çalışmasının yürütüldüğü Meclis komitesinin de Başkanı olan Öztürk, Ada TV’de katıldığı yayında; yabancılara mülk satışı konusunda kriterlerin değişeceğini belirtmiş, yabancı gerçek ve tüzel kişilerden; 20 milyon euro teminat gösterenlere, 60 dönüme kadar gayrimenkul alımının önünün açılacağını belirtmişti.
Asıl niyet başka!
Yabancı yatırımcı iki yıl içinde söz verdiği 20 milyon euro teminatı göstermez, satışın iptal olacağını söyleyen Öztürk, asıl baklayı ağzından şöyle çıkarmıştı;
“TC vatandaşlarına 3 tane konut alma izni gelecek”
Öztürk TC vatandaşı yerine “KKTC’yi tanıyan ülke vatandaşı” ibaresini de kullanarak, olası tepkilerin önüne geçmeye çalışmıştı.
Üstel’in manidar zamanlı açıklaması!
Öte yandan atanmış Başbakan Ünal Üstel, geçtiğimiz hafta Taşınmaz Mal Komisyonu‘nda neticelendirilmiş ve ihtilaf içermeyen toplam 200’e yakın başvurunun toplam 68 milyon sterlin olduğunu ve bunun 2-3 ay içinde ödeneceğini söylemişti.
Üstel, tazminat bedellerinin tamamının; fonlar ve Merkez Bankası ile yapılan bir çalışmayla 2-3 ay içerisinde ödeneceğini belirtmiş ve ayrıca bu çerçevede oluşturdukları özel fonlar olduğunu söyleyerek, yabancıların mülk alımına yüzde 6 fon koyduklarını, bunun yüzde 3’ünün Sosyal Konut Fonu’na, yüzde 3’ünün ise Taşınmaz Mal Komisyonu’na aktarıldığını ve biriktirildiğini kaydetmişti.
Bu uygulama ile iki fonlarda yaklaşık 6’şar milyon para biriktirildiğini söyleyen Üstel, “Taşınmaz Mal Komisyonu’nun, uluslararası hukuk kriterleri çerçevesinde, etkin bir iç hukuk yolu olarak çalıştırılması konusunda kararlı duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz” demişti ancak toplamda 12 milyon TL’lik fonlarla 68 milyon sterlinin nasıl ödenebileceğini ise açıklamamıştı.
Munzam Karşılıklar
Meclis’in dünkü oturumunda ise eş zamanlı olarak gündeme getirilen bir diğer konu olan; Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki sonuçlanmış dosyalar üzerine oldu.
CTP Milletvekili Erkut Şahali ile Maliye Bakanı Özdemir Berova arasında yaşanan tartışmada, asıl kaynağın Merkez Bankası’ndaki “munzam karşılıklar” olduğu anlaşıldı.
Munzam karşılık; “Mevduat kabul eden bankaların bu mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları mevduatların oranı” anlamına geliyor.
Pandemide bile kullanılmadı
Ancak bilindiği üzere bu munzam karşılıklar, esnafın iflas ettiği, ülkede ekonomik krizin baş gösterdiği pandemi döneminde bile kullanılmamıştı.
Ayrıca ülkede okul, hastane, yol ve diğer tüm eksikliklere rağmen kullanılmayan bu paranın Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki sonuçlanan dosyalar için kullanılacak olması akıllarda soru işareti bıraktı.
Bu sırada da hükümet, Meclis’in denetleme günü olan bugün de yabancılara mülk satışını düzenleyen yasanın alelacele görüşülmesi için ilgili komiteyi toplantıya çağırdı.
Kumarhanenin arazisini de mi biz ödeyeceğiz?
Bu iki ayağın eş zamanlı yürütülmesi ise; adanın kuzeyinin tamamen Türkleştirilmesi, tüm Rum mallarının ödenerek, ülkede Türkiyelilerin daha fazla mal alımının önünün açılması olarak yorumlandı.
Ayrıca Taşınmaz Mal Komisyonu’nda sonuçlanan ilgili mülklerin kimlere ait olduğu, üzerine otel ve kumarhane yapılan Türkiyeli yatırımcıları zengin eden arazilerin ödenip ödenmeyeceği de soru işaretleri arasında.
19YASA TASLAĞININ TAMAMINA BURAYA TIKLAYARAK ULAŞABİLİSİNİZ
HALİ HAZIRDA YÜRÜRLÜKTE OLAN YASAYA BURAYA TIKLAYARAK ULAŞABİLİRSİNİZ