Deneyimli Gazeteci Ali Baturay, Bağımsız Medya Grubu Genel Yayın Yönetmenliği’nden istifa ettiğini açıklayarak, süreci tane tane anlattı. Baturay’ın açıklamaları medya sektörüne “siyasi saiklerle” ve “sadece parası olduğu” için giren iş insanlarının yaklaşımlarını bir kez daha gözler önüne serdi
Baturay: İstifa ettim
Yaklaşık iki yıldır genel yayın yönetmenliğini yaptığım Bağımsız Medya Grubu’ndan (Bağımsız Gazete) istifa ettim. İstifa kararımı 01.10. 2024 tarihinde aldım ancak, birtakım yükümlülüklerimi devretme süreci nedeniyle bugün açıklama yapma kararı aldım.
Normalde beni arayan herkesin telefonlarına bakan ve mesajlarına cevap veren birisi olduğumu, beni tanıyan herkes bilir ancak bu süreçte birçok aramaya ve mesajlara cevap veremedim.
Telefonlarına bakamadığım, mesajlarına cevap veremediğim herkesten özür dilerim ama hiç beklemediğim, aklımdan bile geçmeyen bir süreç ve sonuç ortaya çıktığı için üzgün ve hayal kırıklığı içindeydim. Bu süreçte ağzımdan çıkacak sözlerin yanlış anlaşılmalara neden olmasını istemedim.
Herhangi bir açıklama yapmadığımız için bu kez de bilgi kirliliği oluştu, gerçeği yansıtmayan bazı iddialar ortaya atıldı ve yorumlar yapıldı. Ülkedeki bunca sorun içinde bizim konumuz kamuoyunu ne kadar ilgilendirir ve kimin umurundadır bilmiyorum ama yine de süreci özetlemek istiyorum.
01.10.2024 tarihine kadar Bağımsız Gazete’de bana göre herhangi bir sorun yoktu. Kurumumuzun sahibi Sayın Niyazi Şanal, bizlere mesleğimizi en iyi şekilde yapabileceğimiz tüm imkanları sunmuştur. Her zaman yanımızda olmuştur…
Ancak 01.10.2024 tarihinde Bağımsız Gazete’den dört personelin “tasarruf tedbiri” gerekçesiyle işten çıkarılma kararı alınması ve bunun maaşların ödeneceği gün çıkış belgelerinin de verilerek uygulanacak olması nedeniyle kurumda bir infial yaşanmıştır.
Bu karar nedeniyle arkadaşlarıyla dayanışma içine giren önce dört, ardından da iki kişi olmak üzere altı personel istifa etmiştir.
01.10.2024 tarihinde dört kişinin işten çıkarılması kararı alınırken ve kendilerine tebliğ edilirken, ertesi gün bu dört kişiden ikisinin durdurulma kararından geri adım atıldığı belirtilmiştir. Henüz söz konusu personele yeniden kadroya alınacağı tebliğ bile edilmeden, kurum içinde bu iki kişinin aynı medya grubunun diğer kurumu olan Kanal T’ye kaydırılacağı söylentisi yayılmıştır.
Onurlarının kırıldığını ve kardeş kuruluş Kanal T’de çalışmak istemediğini söyleyen iki personel, devam etmek istememiştir.
01.10.2024 tarihinde alınan, “dört personelin görevine son verilme” kararına itiraz edip, “kurumda tasarruf tedbirleri” konusunda bana süre tanınmasını istedim ve bazı başka öneriler sundum. Ancak patronumuzu bu konuda ikna edemedim.
Bir müdür olarak patronumu ikna edemediğim için kendimi başarısız ve çaresiz hissettiğim ve kurumda dördü işten çıkarılan altısı da istifa eden tüm personelimi kaybettiğim için görevime devam etmem imkansızdı. Bu nedenle istifa etme kararı aldım.
Aralarında arkadaşlarımın da olduğu bazı kişiler istifa kararımın profesyonellikle bağdaşmadığını belirterek, beni eleştirdi. Her türlü eleştiriye saygı duyarım. Ancak benimle kader birliği yapan ve bana güvendikleri için bu kurumda bulunan, geçmişte başka bir kurumda da birlikte çalıştığım personelimin yerine başka personel istihdam ederek yola devam etmek ne karakterime ne de dayanışma mantığıma uyardı.
Bazı gazetelerde ve sosyal medyada, “AKOL Medya Grubu’na ait Bağımsız Gazete’de 11 personel işten durduruldu”, “Ali Baturay ve diğer iki yönetici kovuldu”, “Bağımsız Gazete kapatıldı” gibi iddialar gerçeği yansıtmıyor.
11 personelden dördünün görevine son verildi, ertesi gün bu sayının dörtten ikiye düştüğü söylendi, diğer personel kendileri istifa etti. Havadis Gazetesi’nin iddiası olan benim ve diğer iki yönetici arkadaşımın kovulduğu iddiaları gerçek dışıdır.
Bağımız Gazete kapatılmamıştır. AKOL Medya Grubu yönetimi, Bağımsız Gazete’ndeki sözünü ettiğim sıkıntılar nedeniyle tedbir amaçlı, haber sitesine ve sosyal medya araçlarına erişimi engelleyip, geçici süre haber girişini durdurmuştur. Nitekim 08.10.2014 tarihi itibarıyla gazeteye Kanal T personeli tarafından haber yüklenmeye başlanmıştır.
Bu arada 07.10.2024 tarihinde AKOL Medya Grubu yönetimi, Bağımsız Gazete’de görevine son verilen dört kişiye ve istifa edenlerin tümüne “geri dönün, kaldığımız yeren devam edelim” çağrısı yapmıştır. Bizzat benden tek tek tüm personelle konuşmamı ve 01.10.2024 tarihi hiç yaşanmamış gibi herkesin görevine devam etmesini istemiştir.
Hatta Bağımsız Gazete personeli için başka bir binaya taşınma hazırlığı yapıldığı da bildirilmiştir. Yönetimin bu talebini tek tek tüm personele ilettim ama kırıldıklarını ve güven bunalımı yaşadıklarını söyleyen personel bu teklifi geri çevirdi.
Kurulduğu günden beri tüm basın toplantılarını, yaşanan tüm gelişmeleri, olayları canlı yayınlarla veren, en çok haber giren sitelerden birisi olan, her görüşe, her kesime sayfalarını ve web TV ekranını açan, 6 Şubat depreminde Adıyaman’a İsias Otel’e ilk muhabir gönderen kurum olan Bağımsız Gazete’nin muhabir sayısının bir anda iki kişiye düşürülmesi bana göre tasarruf tedbiri değil, bir tercihti. Bağımsız Gazete ile Kanal T arasında yapılan bir tercih…
Ben “Kanal T’den de personel durdurulsun” demiyorum ama Kanal T’ye yatırımlar yapılırken, orada herhangi bir tasarruf tedbiri düşünülmezken, Kanal T’deki yönetici arkadaşımız personelini toplayıp “size bir şey olmayacak” diye garanti verirken ve bu bilgi meslektaşımız Levent Özadam’ın köşesinde yer alırken, bu durum Bağımsız Gazete personelinin nasıl bir ruh hali içine girdiğini sanırım fazlasıyla gösteriyor.
01.10.2024’te “görevinize son verildi” denilen iki personelime, 02.10.2024’te “yeniden göreve başlayacağı” söylenmesi, medya grubunda bu iki kişinin “Kanal T’ye kaydırılacağı” söylentileri yayılması, bu konunun konuşulması, iki personelin “batan geminin malı” misali yan kuruma kaydırılma isteği, tümden psikolojileri bozmuştur.
Gerçek amaç aynı medya grubu içinde bir tarafı daha ayrıcalıklı yapmak, gelecek planları içinde yaşayacak kurum olarak Kanal T’yi görmek olmasa bile, ortaya çıkan algı ve personelin psikolojisi maalesef böyle olmuştur.
Küçük bir bina içinde, iç içe personelden ‘iki genel yayın yönetmeninin’ sorumlu olması da yetki karmaşasına yol açmış ve her iki kurum personelinin gerçek anlamda kaynaşmadığı algısına neden olmuştur. Bağımsız Gazete personelinin iyi niyetli yardımları da karşı taraftan hep yetersiz görülmüş ve defalarca patronun önüne sorun olarak götürülmüştür.
Başka bir kurumda geçmişte benzer bir sorun yaşadığım halde, genel yayın yönetmeni olarak kuruluşunda yer aldığım bir medya grubuna ikinci bir genel yayın yönetmeni atanmasına onay verip de o zaman istifa etmediğim için ben de hatalıyım, bu özeleştiriyi yapmak zorundayım. Ta o günden bu sorunları yaşayacağımızı patronumuza söylemiş ve hep korkmuştum ve korktuğum da başıma geldi ve maalesef spesifik olarak da kendi personelimi etkiledi.
İki yıl boyunca bize güvenen Bağımsız Gazete’yi tercih eden, web TV yayınlarını izleyen tüm vatandaşlarımıza, gazetemizde köşe yazarlığı, web TV’mizde program yapan arkadaşlarıma, web TV’mize konuk olanlara, özel haberler için bize bilgi verenlere, kader birliği yaptığımız personelimize sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Çok kez gözlemliyorum, iş yaşamında ayrılıklar olduğunda bir anda iyi olan her şey, güzellikler, iyilikler, faydalı işler de unutuluyor. Benim öyle bir karakterim yoktur. 01.10.2024’te yaşanan olaylar nedeniyle kurumdaki güzel geçmişi bir anda silecek değilim. İki yıl boyunca güzel işler ortaya koymamız için bize en iyi imkanları sunan, hiçbir masraftan kaçınmayan, aile ortamını andıran bir kurum yaratmamıza katkı koyan AKOL Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Şanal’a çok teşekkür ederim, bana duyduğu güveni ve verdiği değeri hayatım boyunca unutmayacağım…
AKOL Global müdürleri ve personeline de teşekkür borumuz vardır, kurulduğumuz günden beri, kardeş kurumları olan bizlerin birçok konuda kahrımızı çekmişler, her türlü yardımı yapmışlardır, onların katkısını da unutmamız mümkün değildir.
Bağımsız Gazete’ye ve Kanal T’ye samimi duygularımla, yürekten başarılarla dolu nice yıllar dilerim…
