Yerbilim Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Vadilili bir basın açıklaması yayımlayarak “Artık kuyu ruhsatlarını parti örgüt başkanlarının isteklerine göre vermekten bir an önce vazgeçmeliyiz” vurgusunda bulundu
Vadilili: Görüşlerimiz idarecilerimiz tarafından hep dinlenir gibi yapıldı
Vadilili’nin açıklaması şöyle:
“İlk kez 1992’de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı‘nda önerilen “Dünya Su Günü“, gerek BM üyelerinin, gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu isme bir gün adamak anlamında oluşturulmuştur.
1993 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilmiştir.
Odamız ülkemizde 1997 yılında ilk Dünya Su Günü etkinliğini gerçekleştirerek görüş ve düşüncelerini her yıl 22 Mart Dünya su günü vesilesiyle kamuoyu ile paylaşmıştır. Bugüne kadar görüşlerimiz idarecilerimiz tarafından hep dinlenir gibi yapılmış sonraki günlerde ise hep unutulmuştur.”
“Adamız için alarm zilleri çok uzun zamandan beridir çalıyor”
“Adamız kurak bir coğrafyada bulunmaktadır. Küresel iklimden en çok etkilenen ve etkilenmeye devam edecek olan adamız için alarm zilleri çok uzun zamandan beridir çalmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nden getirilen su ile içme suyu nezdinde kısmı bir rahatlama olsa da başka bir coğrafyadan adamıza su gelmiş olması bizleri yıllarca yönetenlerin ülkeyi yönetme adına uyguladıkları plansız, programsız, popülist politikaların sonucudur.”
“Ülkemiz su fakiri bir ülkedir”
“Türkiye Cumhuriyeti’nden 5 yıl önce su gelmesine rağmen hala daha Güzelyurt Ovası’nı besleyecek olan “Sulama Suyu Tünel Projesi” bitirilememiştir. Diğer yandan bir ülkenin içme ve sulama suyu ihtiyacını tek başına başka bir coğrafyadan gelecek olan su ile karşılamak stratejik bir hatadır. Bu anlayış en hafif şekilde kolaycılıkla tanımlanabilir. Daha fazla zaman kaybedilmeden ülkemize bir an önce deniz suyu arıtma tesitleri ve daha fazla atık su arıtma tesisleri kazandırılmalıdır.
Ülkemiz su fakiri bir ülkedir. Ondan dolayıdır ki bunun gerekleri ciddiyetle uygulanmalıdır. Artık derelerin denize akmasını seyretmemeliyiz! Dolan ve temizlenmeyen barajlarımızın daha fazla bu halde kalmalarına izin vermemeliyiz!
Akiferlerimiz de bulunan kıt kanat suyu daha iyi korumalıyız! Adil kullanılmasını sağlamalıyız! Tarım politikası ile uyumlu su çekimi yapılmasını sağlamalı ve denetlemeliyiz!
Artık kuyu ruhsatlarını parti örgüt başkanlarının isteklerine göre vermekten bir an önce vazgeçmeliyiz!”