Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, mecliste yapılanların adının darbe olduğunu söyledi ve mecliste UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin diktatör bir yapısı olduğunu vurguladı
Erhürman: Azınlık hükümeti diktatörlük kurmaya çalışıyor!
Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Erhürman, saat 10.00’da açılması gereken meclisin 13.30’da açıldığını, hükümetin kuruldu kurulalı meclisin açılma saatlerinin her zaman geç olduğunu belirtti.
Meclisin açılmasının gecikme sebebinin, herhangi bir milletvekilinin işi olduğundan kaynaklanmadığını kaydeden Erhürman, 27 milletvekilinin destek verdiği Azınlık Hükümetinin nisabı, kurulduğu günden beri sağlayamadığını, bu durumun daha da kötüye gittiğini vurguladı.
“Yaşananlar hükümete çok normal geliyor”
Muhalefet milletvekillerinin 3 buçuk saat meclis koridorlarında dolaşmak zorunda bırakıldığını ifade eden Erhürman, bunun hükümete çok normal geldiğini vurguladı. Artık adap ve edep duvarının aşıldığını dile getiren Erhürman, “Başbakan, bir milletvekiliyle odasında görüşüyor. Biz de bekliyoruz. Eğer anlaşma olumlu sonuç verirse, meclis açılacak diye” dedi.
“Saner, çoğunluk hükümeti varmış gibi hareket ediyor”
Saner’in basına verdiği demeçlerinde, çoğunluk hükümeti varmış gibi hareket edildiğini söyleyen Erhürman, “Sanki meclis çalışıyor da, muhalefet suyu bulandırıyor. Sizin suyunuz zaten kendinden bulanık.
Suyunuz bulanık olduğu için zaten bunlar yaşanıyor. Anayasa’nın 81. maddesinin 4. fıkrası, ‘Cumhuriyet Meclisi çalışmalarını, kendi yaptığı iç tüzük kurallarına göre yürütür.
İç tüzük kararları, siyasi parti gruplarının Cumhuriyet Meclisi’nin üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak şekilde düzenlenir’ der. Yani Cumhuriyet Meclisi’nin bütün faaliyetlerinde, komite faaliyetleri de bunlardan biridir, siyasal parti grupları üye sayısı oranında katılım sağlayacak diyor” dedi.
“Siyasi partilerin temsiliyeti kesiliyor”
Ad-Hoc komitelerin kurulması ile ilgili olan iç tüzük maddesini de okuyan Erhürman, “Bu komitelerin üye sayısı görev alan ve görev süresi Danışma Kurulu kararıyla belirlenir ve Genel Kurul’da oylanır. Üye sayısı da, görev süresi de, görev alanı da Danışma Kurulu’nda belirlenecek.
Ama daha Danışma’nın toplanmasından önce, UBP Meclis Grubu’nun Danışma’ya sunduğu metinde, üye sayısı da belirlenmiş, hiçbir pazarlığa açık olmadan, üye sayısı da orada yazıyor, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin temsiliyetini kesiyor.
Mecliste siyasi parti grupları olmayan siyasi partilere de birer üye vererek de kesiyor. İç tüzüğe göre Ad-Hoc komiteler oluşurken, Danışma Kurulu’nda partiler uzlaşmada buluşarak, kendilerine düşen üyelik sayısından da düşerek, gerektiğinde feragat ederek, mecliste grubu bulunmayan siyasi partilerin de oralarda temsiliyetine olanak sağlayabilir.
Bu Anayasa’ya aykırı değildir, şu anda olan nedir?
Bu kadar Anayasa’ya ve iç tüzüğe aykırı bir işi bugün meclisin önüne getiriyorsunuz. Danışma Kurulu’nun ilk toplantısına CTP de, HP de katıldı ve bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu da söyledi” dedi. Hükümetin açıkça “Orada 3-3 eşitlik var. Bizim istediğimiz geçmeyecek.
Madem bizim istediğimiz geçmeyecek, biz de yeni bir komite kurarız. Kurduğumuz komitede de çoğunluğa sahip oluruz ve çoğunluğa sahip olduğumuz için de istediğimiz tarihi geçiririz” dediğine işaret eden Erhürman, bunu söylemenin dahi Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi ve “Siz Meclis İç Tüzüğü’nü, kendi amaçlarınız doğrultusunda, ihlal edeceğinizi açık açık beyan ediyorsunuz. Ar duvarı aşıldı. Artık bir şeyi gizleme, saklama ihtiyacı da yok” dedi.
“Diktatör bir yapı oluşturmaya çalışıyorsunuz”
Bu yapılanların adının darbe olduğunu söyleyen Erhürman, Anayasa’ya bu kadar aykırı bir şeyin mecliste yapılmasının darbe olduğunu ve aranılan şeyin Azınlık Hükümeti ile diktatör bir yapı olduğunu vurguladı.
Mecliste diktatörlük ilan edildiğini söyleyen Erhürman, “27 milletvekilini öyle ya da böyle garantiye alıyorsunuz. Geriye kalanlar da yok hükmünde. 3 buçuk saat beklerler dışarıda, onlar zaten ha var, ha yok. O zaman meclise ne gerek var. Size göre meclis denen yapıya hiç gerek yok. Memleket bindi bir alamete, gidiyor kıyamete. Bu konularla ilgili konuşmaya bile yanaşmıyorsunuz” dedi.