Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın tüm müdahalelere rağmen ancak 4 bin oy farkla seçimi alabildiğine dikkat çekerek, vatandaşlık dağıtılmasının suç olduğunu vurguladı
Bengihan: İçişleri Bakanlığı‘nda kuyruklar dairenin dışına çıkıyor
Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Bengihan, gündemdeki ‘para karşılığı vatandaşlık dağıtılıyor’ iddiaları hakkında konuştu ve UBP’nin her iktidara geldiğinde golifa gibi vatandaşlık dağıttığını hatırlattı
Bengihan bunun nedeninin de, UBP’nin oylarını artırmak ve kendilerine yakın olan insanları, hak sahibi olan insanların önüne geçirmek olduğunu söyledi.
Bengihan, “İçişleri Bakanlığı‘na gittiğinizde kuyrukların dairenin dışına çıktığını görürsünüz” dedi.
“Bakanlık günde minimum 50 vatandaş yapılması talimatı verdi”
Bengihan, Covid-19 pandemisi yaşanmasına rağmen, Muhaceret Dairesi’nin diğer birimlerinde çalışan insanların görev birimlerinin değiştirilerek, yurttaşlık bölümüne gönderildiklerini söyledi.
Bengihan, “Daha çok işlem yapılması isteniyor. Bu çalışanları mutsuz etmektedir. Bakanlık tarafından verilen talimatta günde minimum 50 kişi vatandaş yapılması yönünde bir baskı vardır. Çalışanlar diğer hizmetleri almak için gelenlerin hizmet alamadığını belirtiyor” dedi.
“Kıbrıs Türk halkının iradesinin gasp ediliyor”
İlgili bakanlığın yetkililerinin bunu görmezden gelip, yurttaşlık verilmesine ağırlık verdiğini öne süren Bengihan, yurttaşlık bölümünde bekletilen dosyaların hızlı bir şekilde işletilmesinin istendiğini belirtti.
“Bu ülkeyi benimseyen, ilgili mevzuatlarını yerine getiren herkes için bu işlemlerin yapılması uygundur” diyen Bengihan, ama bu yapılanların ilgili mevzuata uymayanlar için de yapıldığını ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin gasp edildiğini vurguladı.
“Bir ülkenin kimliği yok etmek suçtur”
Cenevre konvansiyonuna göre kendi kültürünü ve kimliğini yok edercesine bir bölgeye insan göndermenin ve oradaki kimliği yok etmenin suç olduğunu anımsatan Bengihan, bir ülkenin yurttaşlarının dışardan gelen nüfustan daha az olamayacağını belirtti.
Bengihan, “Bu durum artarak devam etmekte ve UBP-YDP-DP Azınlık Hükümeti de bundan kendilerine çıkar sağlamaktadır. Katar’da Katarlıların nüfusu 500 bini geçmez ancak oraya gelen çalışan insanların sayısı 3 milyona yakındır. Katar kendi ülkesinin yurttaşını korumak ve siyasi iradesini ipotek altına koymamak için bu durumda olan insanların tüm haklarını temin etmiş ama yurttaşlık vermemiştir. Dünyanın hiçbir yerinde azınlık durumuna düşen yerliler ve o ülkenin kendi yurttaşlarından daha fazla 2. ve 3. dünya ülkelerinden gelen nüfus yoktur. Bir Aborjinler vardı tarihte, bir de biz varız” dedi.
“Uzun vadede yeni partiler kurulacağını hesaplamıyorlar”
Geçmiş yıllarda yurttaşlıklarla ilgili mahkemeye defalarca gidildiğini ama caydırıcı bir sonuç çıkmadığını hatırlatan Bengihan, UBP iktidarı döneminde hiçbir liyakate, bilgi ve beceriye bakılmadan yüzlerce insan nasıl istihdam ediliyorsa, yurttaşlıkların da öyle dağıtıldığını söyledi.
Bengihan, “Bu yaptıkları kısa vadede seçimi onlara kazandırıyor ama uzun vadede yeni partiler kurulacağını ve onları gerileteceğini hesaplamıyorlar. Buna en büyük örnek YDP’dir. Kutlu Evren de bilinçli olarak o bakanlığa getirildi ve bu bir projedir” dedi.
“Tatar tüm müdahalelere rağmen 4 bin oy farkla Cumhurbaşkanı oldu”
Bengihan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Azınlık hükümetinin hükümet programında, 2021 yılının Ekim ayında seçime gidileceği belirtilmesine rağmen 2022 yılının Nisan ayına kadar seçimlerin ötelenmesi istenmektedir.
Burada amaç UBP’nin iktidarda kalarak kamu kurum ve kuruluşlarını yandaşlarına peşkeş çekmek ve oralarda istihdamlar yapmaktır. Tatar tüm müdahalelere rağmen 4 bin oy farkla Cumhurbaşkanı oldu.
Bugün yaşananlar Anayasaya ve meclis tüzüklerine uymayan şeylerdir. Bu hükümetin Kıbrıs Türk halkının geleceği ile ilgili bir kaygısı yoktur. Türkiye’nin istediğini yapma ve o koltukta kalma gaileleri vardır.
“CTP, TDP ve HP daha sert muhalefet yapmalı”
Bu ülkede STÖ’ler ve sendikalar toplumsal farkındalık ve sosyal sorunlar hakkında mücadele veriyor ancak gidebilecekleri yer sınırlıdır.
Bu ülkede yapılan haksızlıklara ve halkın kimliğinin korunmasına yönelik muhalefetteki partilerin de bir tepki koyması ve destek vermesi gerekmektedir.
Sendikalar demokrasinin ve hukukun ayrılmaz parçasıdır ama görev ve yetki alanları bir yere kadardır. O yüzden bir çatı altında toplanarak mücadele etmeliyiz.
CTP, TDP ve HP’nin daha sert muhalefet yaparak bu yaşananlara sessiz kalmalaıdır. Sorumlu siyasi bir anlayışla bir masanın etrafında toplanıp memleket elden gitmeden uğraşmalıdırlar.
Sağ bir taraftan kendine yeni seçmenler kazanırken, muhalefetin iktidar hayali kurması ve bunu sadece parti sempatizanları ile yapabileceklerini sanmaları hayaldir. Böyle devam ederse asla özne olamazlar. Yeterli muhalefet yapmıyorlar”
Özgür Gazete/Özel Haber