Kıbrıs’ın kuzeyinde her dönem var olan provokasyonculuk görevini, bu dönem Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı ve onun güdümündeki Yeniden Doğuş Partisi (YDP) sahiplenmiş görünüyor
Erdoğan, Arıklı’yı hiç dikkate almadı
Bakan Arıklı, öfke kontrolü olmayan, bunu gizleme çabası sebebiyle düşük ses tonuyla yayınlarda boy gösteren ama zaman zaman da başaramayıp gerçek kişiliği gereği aşırı milliyetçilik nefreti kusan bir figür olarak karşımıza çıkıyor.
Özellikle Ankara Hükümeti’nin kendi siyasi ve ekonomik çıkarları gereği son zamanlarda ortaya attığı sözde çözüm modeli ‘iki egemen eşit devlet’ söylemini dillendirmeye başladığı andan itibaren, Arıklı’nın keyfi yerinde.
Fakat TC hükümeti bu konuda onu değil, birini saraya birini de Başbakanlık koltuğuna oturttuğu Ulusal Birlik Partisi (UBP) cenahını muhatap alıyor.
Zira AKP hükümeti oldukça deneyimli bir siyasal oluşum.
AKP Türkiye kökenlileri değil yerli Kıbrıslı figüranlar seçti
Kıbrıs’ın kuzeyinde tamamı Türkiye kökenlilerden oluşan bir hükümet yaratmaya hiç girişmedi AKP.
Desteklemeyi seçtiği ve ön safhalara sürdüğü figürleri de hep yerli Kıbrıslılar oldu.
Çünkü aksinin ters tepeceğini bilecek kadar tecrübe sahibi ve Kıbrıs Türk toplumunu da iyi tanıyor.
Kraldan çok kralcı Arıklı göze girmeye çalışıyor
Arıklı adeta yedek olarak köşede tutuluyor ama tabi kraldan çok kralcı olmak bizim birçok siyasinin damarlarına işlemiş bir zehirdir.
Erdoğan ya da AKP hükümetinin hiçbir zaman direk ya da birebir muhatap almadığı Arıklı, kendini göstermek, kraldan çok kralcı olabilmek için her yolu deniyor.
Erdoğan’a övgü düzen açıklamalar, Kıb-tek akaryakıt ihalesini bahane edip, Türkiyeli büyük şirketler ve devlet yetkilileriyle görüşmeler gibi birçok adım atıyor.
Ama olmuyor olmuyor…
Bir türlü adından söz ettiremiyor.
Erdoğan’la yan yana foto çekmekten bir adım ileri gidemiyor.
Arıklı’nın kendini göstermek için yeni planı
Arıklı’nın şimdiki planı ise kaos yaratmak.
Kıbrıs Türk toplumunun, Erdoğan’ın gelişi ile alakalı olası kendine has eylem, protesto ve mitinglerinin karşısına şimdiden kendi azılı partililerini yerleştiriyor.
Yani şöyle düşünün, gerçekten demokratik bir kafa en iyi ihtimalle şunu düşünürdü;
“Biz zaten Erdoğan’ın gelmesinden, mecliste konuşma yapmasından ve hatta bize müjde açıklayacak olmasından memnunuz. Yani muhalefete göre zaten 1-0 öndeyiz.
Bizden farklı düşünenler de sokaklarda, meclis önünde eylem haklarını kullansınlar. Onlar da demokratik olarak seslerini duyursunlar”
Ama hayır.
Hem meclis içinde onların istediği olacak.
Hem meclis kapısında yine onların yandaşları olacak.
Muhalefete asla nefes alacak yer kalmayacak.
Olur da bir protesto gösterisi olursa, Arıklı’nın azılı yandaşları 2 laf atsın, ortalık karışsın.
Kraldan çok kralcı Arıklı da hem Erdoğan’ı protesto ettirmemek için sahada olan korkusuz kahraman olarak gözüne girsin hem de içerde en ön sırada kendini Erdoğan’a göstersin.
İşte Arıklı’nın beslendiği şey tam da budur.
Burada muhalefete ve protestoculara büyük görev düşüyor
Kimse Arıklı gibi kaostan beslenenlerin gazına gelmemeli.
Provoke edeceklerdir, bilinmeyen planları da olabilir.
Şimdiden herkes gözünü dört açsın..
Aman dikkat.
Özgür Gazete/Özgür Yorum